DEDAŞ, su kuyularının borcu var diye Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerine bağlı 40’tan fazla mahallenin elektriği kesti. Kesinti ile birlikte içme suyu motorları ve depoları da çalışmayınca 14 Mayıs’tan bu yana halk hem elektriksiz hem de susuz.
İçme suyu ihtiyaçlarını yağmur suyu göletlerinde karşılayan yurttaşlar “DEDAŞ devlet şemsiyesi altında bizi boğazlıyor” diye isyan etti. Bir çiftçi, kesintinin 14 Mayıs Çiftçiler Günü’nde başladığına dikkat çekti.
Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerine bağlı 40’tan fazla kırsal mahallede, binlerce yurttaş 14 Mayıs’tan bu yana elektriksiz ve susuz yaşamlarını sürdürüyor. DEDAŞ kesintinin gerekçesini “çiftçilerin su kuyularının elektrik borçlarını” gösteriyor.
Kızıltepe’nin 130 haneli Alanlı (Enterî) kırsal mahallesi sakinlerinden Nurettin Kılıç (58), borçları olmamasına rağmen elektriksiz bırakıldıkları söyledi. Mahallelerinin 800 nüfuslu olduğunu aktaran Kılıç, kendilerine borçlulara baskı yapmaları için elektrik kesintisi yapıldığının söylendiğini kaydetti. Yurttaşların karşı karşıya getirilmek istendiğine dikkati çeken Kılıç, “Elektrik olmadığı için kuyulardan suyumuzu da çekemiyoruz. Bütün mahalleli ve hayvanlarımız susuz” dedi.
‘Cihazlara bağlı hastalar var’
Kesintilerden kaynaklı hastaların zor durumda olduğunu vurgulayan Kılıç, “Köyümüzde kronik hastalar var. Cihazlara bağlı hastalar var. Elektrik olmadığı için bu makineler çalışmıyor. Buzdolapları da çalışmadığı için ilaçlar bozuluyor. İnsanlarımızı hayatı tehlikeye giriyor” diye konuştu. Kesintilerin “hukuksuzluk” olduğunu belirten Kılıç, DEDAŞ’ın devletten güç alarak kesinti yaptığını ekledi.
Çiftçiler gününde kesinti
Aynı mahallede yaşayan Zeki Akın (60) ise, daha önce göletlerden su tedarik ettiklerini, ancak sonrasında elektriğe bağlı olan kuyulardan ihtiyaçlarını karşılamaya başladıklarını anlattı. DEDAŞ’ın istediği vakit kendilerini hem susuz hem de elektriksiz bıraktığına dikkati çeken Akın, 14 Mayıs Çiftçiler Günü’ne işaret ederek, “Güzel bir haber beklerken gece saatlerinde elektriğimiz kesildi. Evde yediğimiz yemeklerimiz bile dolaplarımızda bozuldu. Derik Belediyesi bir tanker su getiriyor. Bu tanker, iki su bidonu doldurmadan bitiyor. Gelen suyu kendimiz mi içelim ya da hayvanlarımıza mı verelim? Bilmiyoruz. Perişan olmuşuz” sözleriyle yaşadıkları zorlukları anlattı.
‘Hayvanlarla aynı yerden su içiyoruz’
Tarlalardaki kuyular ve hanelerde kullanılan elektriğin aynı hattan olduğunu dile getiren Akın, “Madem borcu olan var tespit edilsin ve onların elektriği kesilsin. Sadece kuyuların borcu varsa kuyuların kesilsin. Hanelerin elektriği neden kesiliyor? On binlerce insan mağdur durumda. Abdest alacak suyumuz yok. Suyumuzu yağmur suyundan biriken göletlerden temin etmeye çalışıyoruz. Bu gölette hayvanlarımız da su içiyor. Günde iki yüz hayvan buradan su içiyor. Kısa bir süre sonra bu da bitecek. Suyu kaynatarak temizlemeye çalışıyoruz. İnanmayanlar gelip görebilirler. Hayvanlarımız ile aynı yerden su içiyoruz. Kendimizi salgından mı koruyalım ya da buradan doğabilecek hastalıklardan mı?” diye sordu.
Ekinler kurumaya başladı
Derik’in 300 haneli Arıklı (Mustafamilik) Mahallesi’nde oturan Hıdır Akın (37), ekinleri suladıkları vakit kesintilerin yaşandığına değindi. Tarlaları sulayamadıklarını belirten Akın, “Bunun için de ekinler kurumaya başladı. Ekimlerimizin kaderi artık yağmura kalmış. Bu ekinden ürün alamazsak seneye nasıl ekim yapacağız” şeklinde endişesini dile getirdi.
2013 yılından bu yana kesintilerle karşı karşıya kaldıklarını anımsatan Akın, “Her yıl ekin yapmamız yönünde açıklamalar yapıyorlar ama hasat zamanı gelince elektriğimizi kesiyorlar. Bizler nasıl çiftçilik yapalım? Avrupa’daki devletler çiftçileri desteklerken bizim devlet önümüzü kesiyor. Eğer çiftçi ekim yapabilirse ülke ekonomisine faydası olacak. Kendi paramızla ekin yapamıyoruz. Bu şirket devletin şemsiyesi altında halkı boğazlıyor. Bu sene yapılan elektrik kesimi yüzünden tarladan alacağımız verim en az yüzde 30 azaldı” şeklinde konuştu.
‘Hayvanlarımız susuzluktan helak oldu’
Aynı mahalle sakinlerinden Mahmut Demir (55) de, bir haftadan beri elektriksiz ve susuz olduklarına işaret ederek, Ramazan ayında böylesi bir kesintinin “zulüm” olduğunu vurguladı. Demir, “Bu salgından dolayı zaten halkımız perişan, bir de elektriğimiz ve suyumuz kesildi. Hayvanlarımız susuzluktan helak oldu. İnsanlarımız birkaç kilometre uzaklıktaki çaydan suyu, küpler ile çekmek zorunda” dedi.
MA – MARDİN