Eğitim Sen’den MEB’e uyarı: Gerekli önlemleri alarak okulları açın

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin temel isteğinin sağlıklı çalışma ve eğitim ortamında yüz yüze eğitime başlanması olduğunu belirtti.

Kurul, salgının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen okullarda gerekli tedbirlerin alınmadığına vurgu yaparak, MEB’e aşı başta olmak üzere tüm önlemleri bir an önce alması çağrısında bulundu.

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), uzaktan eğitimde yaşanan sorunlara ve okullarda başlayacak yüz yüze eğitime ilişkin Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri katıldı.

‘Sınıf mevcutları 20 öğrencinin altına düşürülmeli’

Toplantıda konuşan Kurul, “Salgın koşullarında okulların ve üniversitelerin sağlıklı ve güvenli bir biçimde yüz yüze eğitime açılması ve eğitimin sürdürülmesi için tüm önlemlerin alınması gereklidir.” dedi.

Toplum sağlığı için nüfusun tamamının hızlı ve yaygın bir şekilde aşılanması gerektiğinin altını çizen Kurul, “Okullarda sınıf mevcutlarının 20 öğrencinin altına düşürülmesi ve yeni eğitim emekçisi istihdamı sağlanarak, başta küçük yaş grupları olmak üzere yüz yüze eğitimin başlatılmasıdır. Okul bileşenlerinin okulda önlem alma kapasitesini de geliştirerek, çocukların eğitim hakkından yararlanması sağlanmalıdır.” dedi.

‘Eğitim emekçileri hızlı biçimde aşılanmalı’

Kurul, eğitim emekçilerinin tamamının, öğrenci yaş gruplarının doğurduğu risk faktörlerini dikkate alan bir planlama ile hızlı biçimde aşılanması ve sağlıklı, güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması gerektiğini belirtti.

Kurul, “Önlemlerin alınmasının ardından sağlıklı bir çalışma ve eğitim ortamında yüz yüze eğitime başlayabilmek, uzaktan öğretimin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerimizin temel isteğidir” şeklinde konuştu.

 ‘Okullar neredeyse bir yıl boyunca kapalı kaldı’

Salgında eğitim politikası geliştirme ve yönetme konusunda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Sağlık Bakanlığı’nın açık ve şeffaf veriler ile somut kriterlere dayalı etkin bir strateji geliştirmediğine işaret eden Kurul, şunları kaydetti:

“UNESCO verilerine göre, 14 Aralık 2020 itibarıyla toplam 210 ülkeden 106’sında okullar tamamen açık, 43’ünde ise kısmen açık kalmışlardır. Başka bir kategoride 34 ülkede okullar ara tatilde, 27 ülkede ise okullar kapatılmıştır. Türkiye okulları kapalı olan ülkeler kategorisinin içinde yer almıştır. Kalabalık okullar, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, birleştirilmiş sınıflar, aşırı merkeziyetçi bir yapı, okul içinde demokratik olmayan işleyiş nedeniyle olağanüstü koşullarda önlem alma kapasitesi sınırlı kalmış, okul koşulları giderek otoriterleşen ve gerekli önlemleri alma konusunda isteksiz siyasal iktidarın iradesi ile birleşince okullar neredeyse bir yıl boyunca kapalı kalmıştır.”

 ‘Kürtçe bilen çocuklar eğitime ulaşmada dezavantajlı kaldı’

Türkçe bilmeyen çocukların daha çok mağdur edildiğine değinen Kurul, “Özellikle sadece Kürtçe bilen çocuklar eğitime ulaşmada dezavantajlı kaldı. Bu dönemde okulların kapalı olduğu, milyonlarca öğrencinin ise uzaktan eğitime erişemediği tuhaf zamanlar yaşadık.” diye konuştu.

‘Yoksul, göçmen ve özel gereksinimli çocuklar için eğitim hakkı yaşama geçirilmedi’

Sayıları giderek artan yoksul çocukların, toplumsal cinsiyet rollerine uygun olarak ev içi işlere yönlendirilen kız çocuklarının, özel gereksinimli çocukların, anadili farklı olan çocukların, mevsimlik işçi çocuklarının, göçmen çocukların uzaktan eğitimi çok uzaktan izlediğine dikkat çeken Kurul, “Çocuklar için eğitim hakkı yaşama geçirilmedi” dedi.

‘Köy okullarında öğrenciler taşımalı eğitim sorunlarıyla karşı karşıya’

Açılan köy okullarına dikkat çeken Kurul, şunları ifade etti: “Bu okullar öğrenci mevcudu bakımdan 100 ve 700 arasında değişen öğrenci sayısına sahiptir. Bu köy okullarında çalışan eğitim emekçileri çoğunlukla il ve ilçe merkezlerinde ikamet etmektedir ve ulaşım sorunu yaşamaktadır. Öğrenciler önceden olduğu gibi taşımalı eğitimin yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. MEB, ne yüzlerce kilometre giden öğretmenlerin ne de çocukların taşınması konusunda herhangi bir ek önlem açıklamıştır.”

Kurul, ayrıca sözleşmeli öğretmenlerin görev yaptığı okullarda, okul içinde alınması gereken önlemler konusunda ısrarcı davranacak sözleşmeli öğretmenlerin işlerine son verilme olasılığının ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

‘MEB okullarda gerekli önlemleri almadı’

MEB’in salgının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen okullarda gerekli önlemleri almadığının altını çizen Kurul, “2021 MEB bütçesi de COVID-19 salgını görmezden gelinerek hazırlanmıştır. Kulağa hoş gelen demeçler yerine salgın yönetiminde şeffaflığa odaklanması gereken MEB yöneticileri, genel geçer sözler söyleyerek kamuoyunu oyalama yolunu seçmiştir.” ifadelerini kullandı.

‘Önlemler bir an önce alınmalı’

Kurul, MEB’i sağlıklı ve güvenli bir eğitim için okul açma ve salgında eğitimi sürdürme stratejilerini farklı eğitim sendikaları, veli dernekleri ve okullardaki eğitim emekçilerini içerecek biçimde katılımcı mekanizmalarla belirlemeye çağırdı.

Aşı başta olmak üzere gereken tüm önlemlerin bir an önce alınmasını talep eden Kurul, şunları kaydetti:

“Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak, salgında eğitim ve sağlık yönetimi süreçlerini gerek MEB düzeyinde gerekse okul, ilçe ve il düzeyinde izleyeceğiz. Sayıları milyonları bulan eğitim bileşenlerini, sahadan edindiğimiz verilerle bilgilendirmeye ve siyasal iktidarı uyarmaya devam edeceğiz. Kamusal, bilimsel, parasız, laik, cinsiyet eşitlikçi, demokratik, anadilinde eğitimi hep birlikte inşa edeceğiz.”

MA – ANKARA