Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), yarın toplanacak olan AK Parti MYK toplantısında İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden tartışılacağına dikkat çekerek, tartışmalara son verilmesini Sözleşme’nin ayrım yapılmaksızın uygulanmasını istedi.
Platform, Sözleşme’ye yönelik söz konusu saldırıların sadece kadınların değil tüm toplumun meselesi olduğuna vurgu yaparak, “Herkesi hak nöbetine eşlik etmeye çağırıyoruz” dedi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, yayımlanan bir haberde 18 Ağustos günü toplanacak AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK), İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden tartışılacağından söz edildiği aktarıldı.
Haberde, Bakanlıklar ve AK Parti’nin hukukçu kurmaylarının İstanbul Sözleşmesi ile ilgili hazırladıkları yol haritalarının tartışılacağının belirtildiğinin ifade edildiği açıklamada, AK Parti MYK toplantısında alınacak karara göre Cumhurbaşkanı’nın çalışmaya dair son kararı vereceği ve bu kararın ilgili çevrelerde tartışmaya açılacağı söylendiği aktarıldı.
‘Sözleşmesinin tartışılması dahi görevlilere talimat niteliği taşımakta’
Açıklamada, şöyle denildi: “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını kim istiyor? AK Parti MYK’sında belirtilen yol haritalarının tartışılması dahi şiddet faili erkekleri teşvik, tüm kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik bir tehdittir. Bu tutum, İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’yı uygulamamak için direnmekte olan tüm kamu görevlilerine, Sözleşme’nin ve Yasa’nın uygulanmaması yönünde verilen bir ‘talimat’ niteliği taşımaktadır.”
‘Sözleşmeden çıkılması yönünde bir toplumsal irade yok’
Açıklamada, kadına karşı şiddetle mücadelede hayati önemi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması yönünde bir toplumsal iradenin olmadığının Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin Nabzı Temmuz ayı araştırmasında açıkça görüldüğü hatırlatıldı.
‘Bu talebin hangi kişi ve gruplardan geldiği açıklanmadı’
Sözleşme’den çıkılması yönündeki tartışmaların gündeme gelme şekli ve zamanlaması, bu talebin hangi kişi ve gruplardan geldiği ve dayanaklarının kamuoyuna açıklanmadığına işaret edilen açıklamada, “Ancak, farklı cemaatlerin talepleri doğrusunda hareket edildiği yönünde haberler yayınlanmaktadır.” denildi.
‘Siyasetçiler kadınların sesini duymalı’
Bu konuda kamuoyunun derhal aydınlatılması ve bu tartışmalara son verilmesinin istendiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Herkes bilmeli ki, kadınlar hayatlarının ve haklarının politik pazarlıklara konu olmasına izin vermeyecek! Bunun aksi yönde davranan tüm siyasetçiler kadınların mücadelesini görmeli ve sesini duymalıdır, çünkü kadınlar şiddetsiz bir yaşamı kendi elleriyle kuracak ve kadın haklarını ortadan kaldırmaya çalışan hiçbir siyasi hareket bu topraklarda kazanamayacaktır”
‘Tartışmaların olması Anayasa’nın fiilen değiştirilmesine yönelik bir adım’
Açıklamada, Sözleşme’den çıkılmasının, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi insan hakları sisteminden de çıkması, demokrasiyi yadsıması ve eşitlik ilkesi, ayrımcılık yasağı gibi temel ilkelerden vazgeçmesi anlamına geldiğine dikkat çekildi.
Anayasa’da insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olduğu yazılıyken Türkiye’de hala İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına yönelik tartışmaların yürütüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, bu tartışmaların olması Anayasa’nın fiilen değiştirilmesine yönelik bir adım olarak değerlendirildi.
‘Sözleşmenin hiçbir maddesine çekince konulamaz’
“İstanbul Sözleşmesi’ne çekince konabilir mi? Yorum bildirimi yapılabilir mi?” sorusuna ise açıklamada şu yanıt verildi: “Sözleşme’ye çekince ancak Sözleşme’nin imzalandığı ya da onaylandığı aşamada konulabilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu iki aşamada da bunu yapmamıştır. Bu nedenle, artık İstanbul Sözleşmesi’nin hiçbir maddesine çekince konulamaz.”
‘Türkiye’nin Sözleşme’yi uygulamayacağı anlamına geliyor’
AK Parti MYK toplantısında konuşulacak tüm bu seçeneklerin, Türkiye’nin Sözleşme’ye taraf olarak kalmaya devam ediyor gibi görüneceğinin belirtildiği açıklamada, ancak Sözleşme’yi uygulamayacağı anlamına geleceğine vurgu yapıldı. Açıklamada, “Yani Devlet bu ülkede yaşayan kadınların öldürülmesini, sakat bırakılmasını, fiziksel ve ruhsal olarak yaralanmasını, temel haklarını kullanamamasını görmezden geleceğini tüm dünyaya ilan etmiş olacaktır.” denildi.
‘Herkesi kadınların hak nöbetine eşlik etmeye çağırıyoruz’
Sözleşme’ye yönelik söz konusu saldırıların sadece kadınların değil tüm toplumun meselesi olduğunun fark edilmesinin istendiği açıklamada, şu çağrı yapıldı:
“Temel hak ve özgürlüklerini kullanmak, demokratik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek isteyen herkes kadınların hak nöbetine eşlik etmelidir. Eşitlik İçin Kadın Platformu olarak herkesi, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik müdahalelere karşı harekete geçmeye ve İstanbul Sözleşmesi’nin hiç kimseye ayrım yapılmaksızın toplumun tüm bireylerine uygulanması konusunda dayanışmaya çağırıyoruz. “