Hafta sonları pazar yerlerinin kapalı, market ve manavların açık olmasına tepki gösteren pazar esnafı, iş yapamayacak durumda olduklarını söyledi.
Temel geçim ürünlerinin pahalılığı ve derinleşen ekonomik krizden etkilenen pazar esnafı, zor günler yaşıyor.
Pandemi kısıtlamaları nedeniyle hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağında tezgah açamayan esnaflar, market ve manavların açık olmasından kaynaklı “haksız rekabet” ile karşı karşıya.
Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde Yenimahalle Demet Semt Pazarı’nda uzun yıllardır tezgah açan esnaflar salgın, havaların soğuk olması ve alım gücünün azalmasından kaynaklı iş yapamaz durumda.
30 yıldır tezgah açan Burhan Dara (53), “Sokağa çıkma kısıtlamaları kapsamında hafta sonları pazarlar açık mekanlar olmasına rağmen kapalı, market ve manavlar açık. İnsanlar bilinçli olarak marketlere yönlendiriliyor, bu bizim içinde olduğumuz zor durumu daha da zorlaştırıyor. Sadece kısıtlamalar değil fiyatlardaki artıştan kaynaklı da insanlar artık alışveriş yapamayacak durumda. Yapılan zamlarla insanların alım gücü azaldı” dedi.
Ekonomik krizin kendini her alanda hissettirdiğini vurgulayan Dara, “Bizim de bir evimiz var ve biz de alışveriş yapıyoruz. Sadece gıda ürünlerinde değil her alanda bir zam durumu söz konusu. Geçen sene 100 TL olan fatura bu yıl 200 TL olmuş. Çalıştığımız halde faturaları borçla ödüyoruz” diye konuştu.
Ürünler elde kalıyor
Ankara’da havaların eksi dereceye düşmesinden kaynaklı sattıkları ürünlerin donduğu ve bozulduğunu belirten 25 yıldır esnaf olan Şener Erte (46) zararlarının kış ayları arttığını söyledi. Erte, “Biz bu pazar yerlerine kira ödüyoruz, geçiminden sorumlu olduğumuz ailelerimiz var. Televizyonlardan ‘ekonomik kriz yok, çok iyi durumdayız’ açıklamaları yapılıyor ancak pazarda biz bunun doğru olmadığını gözlemliyoruz. Eskiden 5 kilo elma, portakal alan müşterilerimiz şimdi bir kilo alamıyor; yarım kilo, kimi zaman tane istiyor. Biz günlük aldığımız ürünleri bitiriyorduk ama şimdi hepsi elimizde kalıyor. Yıllardır biriktirdiklerimizi yiyoruz, birikimiz bitirince ne yapacağız bilemiyorum” diye belirtti.
Borcu borçla ödüyorlar
Pazar esnafının kredi borcunu başka krediyle ödediğini dile getiren 30 yıllık esnaf Hayati Urgun’un (46), 700 bin TL borcu var. Salgın döneminde borcunun katlandığını vurgulayan Urgun, şöyle devam etti: “Cebimizde para yok, borcu borçla ödüyoruz. Salgın döneminden kredi çektik ödeyemedik, ödemek için kredi çekince borç bir yılda 300 bin arttı. Sadece ben değil buradaki bütün esnaf borçlu. Küçük esnafa destek vermiyorlar, kazanan büyük şirketlere sadece destek var. Eskiden iyiydi, alım gücü azaldı. En ucuz meyve 7 TL olmuş kim nasıl alsın.”
Hem öğrenci hem pazarcı
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü ikinci sınıf öğrencisi İbrahim Urgun (22) üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi ardından pazarda yeşillik satmaya başladığını belirtti. Yaklaşık 12 yıldır pazarlarda çalıştığını söyleyen Urgun, mezun olduktan sonra iş bulma umudu olmadığını vurguladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işsizlik verilerine güvenmediğini sözlerine ekleyen Urgun, şunları ifade etti: “Her yıl binlerce mezun veriliyor ve kimse iş bulamıyor. Hala çıkıp işsizlik azaldı demeleri inandırıcı değil. Öğrenci olarak zorlanmamın yanında pazar esnafı olarak da zorlanıyorum. Emeğimizin karşılığını hiçbir dönem alamıyorduk son dönemde hiç alamıyoruz. İnsanların krizden kaynaklı boğazından kesmesi, günde 17 saat ayakta olan biz emekçileri de etkiliyor.”
Atanamayan sağlıkçı limon satıyor
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nden 7 yıl önce mezun olan ve ataması yapılmadığı için pazarda çalışmak zorunda kalan Mehmet Üstüner (30) de atama umudunun kalmadığı için sınavlara girmeyi düşünmediğini anlattı. Geçen sene girdiği KPSS’den 78 puan aldığı belirten Üstüner, şunları söyledi: “Bu ülkede 50-60 puanla atanan insanlar var. Biz bunları görüyoruz. Salgın var sağlık emekçileri ‘yorulduk’ demelerine, binlerce açık olmasına rağmen atamalar yapılmıyor. 16 yıl okul okuduktan sonra sözleşmeli çalışmak istiyorlar bizde bunu kabul etmiyoruz. Pazarda üniversite bitiren çok kişi var, ülkenin geleceği olan gençler pazarda limon satıyor.” İktidara yakın medya kuruluşları tarafından ekonominin iyi olduğu yönünde yapılan yayınlara tepki gösteren Üstüner, sözlerini şöyle tamamladı: “Gündem sürekli değiştirilmeye çalışılıyor ancak insanlar aç. Hep olumlu tablolar çiziliyor ancak biz görüyoruz, akşamları ayakkabın pislenmesin diye basmayacağım ürünleri insanlar yerlerden toplayarak evlerini götürüyorlar. Çok acı verici bir şey.”
Üretici zorda
Pazar esnafı kadar zor durumda kalan bir diğer kesim ise üreticiler. Pazarda karşılaştığımız ıspanak yetiştiricisi Osman Kesiciler, pazarda yaşanan durgunluktan kendilerinin etkilendiğine dikkati çekti. Masraflarının artmasına karşı ürünlerin tarlada kaldığına vurgu yapan Kesiciler, şunları dile getirdi: “Biz üretim yapmak istiyoruz ancak tüketim azaldığı için üretim maliyetlerini karşılayamıyoruz. Piyasalardaki durgunluktan kaynaklı çoğu zaman ürünleri çöpe atıyoruz. Üreticiye bir yıldır hiçbir destek verilmedi kendi çabalarımız ile ayakta kalmaya çalışıyoruz nereye kadar kala bileceğiz onu da bilmiyorum. Üretim maliyetleri yüksek ama ürün tarladan ucuz çıkıyor, biz üreticilerin en büyük talebi üretim maliyetlerinin azaltılması.”
Emrullah Acar / MA