Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Genel Kurulu’nda bütçe üzerine konuştu.
Kılıçdaroğlu, sağlıkçıların pandemide 24 saat çalıştıklarını belirterek, “Sağlıkçıların başarısını hep beraber alkışladık. Sağlıkçıların önüne hastaları gönderen kimdi? Önlemi almayan kimdi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yanlış, eksik bilgileri veren kimdir? Saygın bir devlet vatandaşlarına yalan söylemez. Hangi gerekçeyle vatandaşları toplayıp kafalarına çay attınız? Doktorların başarısını kendinize mal etmeyiniz. Sağlıkçıların tamamı devlet memurudur. Yapmamız gereken bütün sağlıkçıları alkışlamaktır. Birer aylık ikramiye vermediniz” dedi.
Haramzadelerin bütçesi
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “156 ülkeye yardım yaptınız. Şu soruyu sormadınız mı: 5 tane maskeyi dağıtmak için kendi içinizde tartıştınız. Biz dağıtmak istedik. Vay CHP’li belediyeler nasıl dağıtır? Söyledik, herkese eşit davranacağız. CHP’li belediyeler yardım kampanyası açtılar banka hesaplarına el koydunuz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllarca devam ettirdiği aşevi var. Banka hesabında biriken paralara el koydunuz. Bu insanlık dışı bir şey, Bu hesaba el koydunuz diyemediniz. Bu bütçe ne bütçesi Allah aşkına. Bu bütçe haramzadelerin bütçesidir. Niye yetkiler bir kişide bağlandı? Orta vadeli program yayınlandı mı? Yayınlanmadı. Sordunuz mu niye zamanında yayınlanmadı? Kim engel oldu? Tek başınasınız. Yasağın bile gereğini yerine getiremiyorsunuz. Siz yine elinizi kaldırıyorsunuz? Kanun çıkardık ya.”
Ülkeyi kim bu hale getirdi?
Merkez Bankası’nın kasasının eksi 47 milyar dolar olduğunu belirterek, “Kim bu ülkeyi bu hale getirdi? Yani bu çocuklarımızın ödeyeceği para. 128 milyar doları araştırmayın, eksi 47 milyar doları araştırmayın. Kanaryalar ne kadar yaşar diye önerge verin. Kanaryaları öğrenelim. Biz yerli ve milliyiz diyorlar, yerli olduğunuzdan şüphem yok ama milli olduğunuz konusunda şüphelerim var.
Bir ülkenin milli olduğu parasından anlaşılır, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bankalarında mevduatın yüzde 56,3’ü Amerikan doları ile. Bu nasıl bir millilik, nasıl bir politika ki ülkeyi bu hale getirdi. Türk Lirası’nı kim itibarsızlaştırdı, Türk lirasını kim bu hale getirdi?” şeklinde konuştu.
“Kovid-19 salgınından ve başarıdan söz edildiğini” söyleyen Kılıçdaroğlu, “Başarı kime ait? Sağlıkçılara. Sağlıkçılar kim? Cumhuriyet’in yetiştirdiği, en başarılı öğrencilerin gittiği tıp fakültelerinden mezun olanlar. Başarı var. 24 saat çalıştılar. Çocuklarını bile görmediler, ailelerine bile rahatlıkla gidip görüşemediler, konuşamadılar. Sağlıkçıların başarısını hep beraber alkışladık. Onlar başarılıydı.” diye konuştu.
“Sağlıkçıların önüne hastaları gönderen, önlemi almayan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yanlış, eksik bilgileri verenin kim olduğunu” soran Kılıçdaroğlu, “Defalarca söyledim, saygın bir devlet vatandaşına yalan söylemez. Doğru bilgiler vermediniz. Israr ettiler.
TTB’yi neredeyse linç edeceksiniz
Türk Tabipleri Birliği söyledi, ‘ölümler daha fazla.’ Türk Tabipleri Birliği’ni neredeyse linç edecektiniz. Ne oldu, kim doğruyu söyledi? Türk Tabipleri Birliği.” ifadelerini kullandı.
Salgını önlemek için önlem almanın siyaset kurumunun, hastayı iyileştirmenin de sağlık kurumunun görevi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sağlık kurumunun üzerine düşeni yaptığını, siyaset kurumunun serbest bıraktığını savundu.
“Neden önlem almadınız, hangi gerekçeyle mitingler düzenlediniz, hangi haklı gerekçeyle Avrupa’da birinci olduk?” sorularını yönelten Kılıçdaroğlu, “Doktorların, sağlık çalışanlarının başarısını kendinize mal etmeyin. Onlar kim ne derse desin bu ülkenin aydınlık insanlarıdır. Onlar günün 24 saatinde çalıştılar.” dedi.
Kılıçdaroğlu, sağlıkçıların hiçbirinin AK Parti’li olmadığını, tamamının devlet memuru olduğunu belirterek, “Sağlıkçıların içinde her partiye oy veren insanımız var. Yapmamız gereken bütün sağlıkçıları alkışlamaktır. 24 saat çalıştılar.” diye konuştu.
“Gerçeği görmek istemiyorsunuz”
“Siyaset kurumu olarak sağlıkçılara birer aylık maaş ikramiye verelim.” önerisinde bulunduklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak sağlıkçılara birer maaş ikramiye verilmediğini ifade etti.
Bir yoğun bakım hemşiresi ve sağlık çalışanlarıyla video konferans yöntemiyle konuştuğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Yoğun bakım hemşiresinin geçen ay banka hesabına yatan para kaç lira biliyor musunuz? 7 lira.
Bu kadar adaletsizliğin acaba farkında mısınız? Vicdani kanaatinizi ölçün, bir yoğun bakım hemşiresiyle konuşun. Bu bile yapılmadı. Üzgünüm, gerçeği görmek istemiyorsunuz. Acı ama gerçek bu.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dünyada en kötü yönetilen 4. ülke olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Ben demiyorum, bütün dünya söylüyor. Siyaset kurumu, siz önlem aldınız da biz karşı mı çıktık? Kovid-19 olayı çıktığında iktidarı 1,5-2 ay asla eleştirmedik.
Nelerin yapılması gerekiyorsa tek tek onları saydık. Çünkü sorun parti sorunu değil; sorun Türkiye sorunu, sorun dünyanın sorunu.” değerlendirmelerinde bulundu.
“Sorunu yaşayanı dinlemediniz”
Kovid-19 dolayısıyla hükümetin stratejisini eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Stratejinin şöyle olması lazım; sağlık dolayısıyla salgını önleyecek önlemler alınacak. Ekonomik sorun çıkacak, ekonomik sorunu giderecek önlemler alınacak. İşsizlik sorunu çıkacak, işsizliği önleyecek önlemler alınacak. Bu stratejiyi uyguladılar mı? Uygulamadılar. Yol da gösterdik.
Dedik ki bakın, bunu öğrenmek istiyorsanız Ekonomik Sosyal Konseyi toplayın. O insanların her biri bu sorunla karşılaştılar. Onlardan sorunu ve çözümü de dinleyin. Sonra siyaset kurumu olarak siz yaparsınız veya yapmazsınız. Ama sorunu yaşayanı bir dinleyin. Dinlemediniz.
TOBB’un başkanını, bilmem neyin başkanını çağırdınız. Doktoru var mı? Yok. Çiftçisi var mı? Yok. Esnafı var mı? Yok. Peki bu sorun nasıl çözülecek?
‘156 ülkeye yardım yaptık.’ ‘9’u uluslararası kuruluşa yardım sağladık.’ Allah aşkına kendinize şu soruyu sormadınız mı?
İktidar 5 maskeyi dağıtmak için aylarca kendi içinde tartıştı. Biz de dağıtmak istedik. ‘Vay CHP’li belediyeler nasıl dağıtır, engel olalım.’
Siz Kovid’le mücadele edeceğinize CHP’li belediyelerle mücadele etmeye başladınız. Akıl alacak şey değil. Kaldı ki CHP’li belediyeler sadece CHP’lilere yardım yapsa ben de kızarım, sizin de kızma hakkınız var. ‘Herkese eşit davranacaksınız.’ Bunu söyledik.”