HDP Sözcüsü Ebru Günay, Sağlık Bakanı Koca’nın salgına ilişkin İstanbul’da “Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır” açıklamasının iktidarın kontrolü kaybettiğinin itirafı olduğunu belirtti.
Günay, İstanbul’da 5 milyon 780 bin çalışanın olduğuna işaret ederek “Siz bu insanlara ne öneriyorsunuz? Çalışmamayı, işe gitmemeyi mi?” diye sordu.
HDP Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Günay, konuşmasına hayatını kaybeden eski başbakanlardan Mesut Yılmaz için ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu.
TJA Dönem Sözcüsünün gözaltına alınmasına tepki
Günay, sabah saatlerinde Özgür Kadın Hareketi (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın gözaltına alınmasına tepki göstererek, şunları kaydetti: “Buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Her türlü baskı, gözaltı, zor, zulüm Kürt Kadın Hareketi’ni asla yıldırmadı. Yaptığınız her gözaltı, her soykırım operasyonu kadın mücadelemizi, azmimizi bir kez daha artırdı. Gözaltılar ne Ayşe Gökkan’ı yıldırdı ne de Kürt kadınlarını yıldıracak. Buradan derhal Ayşe Gökkan’ın serbest bırakılması çağrısını yapıyor ve bu gözaltı kararını kınadığımızı belirtmek istiyorum.”
‘Demokratik Cumhuriyet Projesinin mücadelesini vermeye devam ediyoruz’
Türkiye Cumhuriyeti’nin 97’nci kuruluş yıl dönümüne değinen Günay, parti olarak yıllarca cumhuriyet projesinin yarım kaldığını, tekçi zihniyetle akamete uğradığını savunduklarını dile getirdi. Bu vesileyle yıllardır cumhuriyetin demokratikleşmesi çağrısı yaptıklarını ifade eden Günay, “Demokratik Cumhuriyet Projesi’ni geliştirdik ve mücadelesini vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
HDP’nin “Demokratik Cumhuriyet” tezinin halkların karşı karşıya olduğu tehdit ve tehlikelere karşı tek çıkış yolu ve çözüm modeli olduğunu söyleyen Günay, “Bu vesileyle bir kez daha Türkiye’nin geleceğini düşünen herkesi demokrasi mücadelesini yükseltmeye, Cumhuriyeti Demokrasi ile buluşturma arayışlarına güç vermeye çağırıyoruz.” dedi.
‘Kobanê dünya demokrasi mücadelesinin artık ortak adıdır’
1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Gününü kutlayan Günay, IŞİD vahşetine karşı verilen tarihsel önemi büyük mücadelede Kobanê’den Mınbiç’e, Serêkaniyê’den Haseke’ye, Rakka’dan Şeddadi’ye kadar büyük bir direniş ile Kürt, Arap, Türkmen, Süryani ve Ermeni halklarından hayatlarını feda eden on binlerce devrimciyi saygıyla andığını söyledi. Günay, şunları kaydetti:
“Kobanê direnişi IŞİD barbarlığının yenilgiye uğratıldığı tarihin adıdır. 133 gün süren destansı direnişle Kobanê, ezilen, ötekileştirilen bu uğurda özgürlük mücadelesi veren halklara umut ışığı oldu, sembolleşti. 6’ıncı yılında destansı direnişin verildiği Kobanê sadece Ortadoğu’nun değil dünya demokrasi ve özgürlük mücadelesinin artık ortak değeridir. Kobanê’de IŞİD’e karşı direnen ve yenilgiye uğratan paradigma kadın özgürlük paradigmasıdır. Kobanî direnişine ruh veren temel öncü güç kadın mücadelesidir.”
‘IŞİD zihniyeti tamamen ortadan kalkmadı’
“Kobanê düşmüş olsaydı, bugün IŞİD Irak’ın ve Suriye’nin neredeyse tamamında saltanatını sürüyor olacaktı.” diyen Günay, IŞİD zihniyetinin halen tamamıyla ortadan kalkmadığının farkında olduklarını, hala insanlığı tehdit eden vahşet yöntemleriyle özgürlük isteyen herkese saldıran konumunu sürdürdüğüne işaret etti.
‘Türkiye’de durum vahim’
Dünya insanlığına yönelik bir diğer tehdidin ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını olduğunu söyleyen Günay, salgının yeniden tırmanışa geçtiğini ve ikinci dalganın yaşandığını belirtti. Türkiye’deki durumun daha vahim olduğunu belirten Günay, iktidarın salgın yönetimini eleştirdi. Günay, şunları ifade etti:
‘Koca’nın açıklaması iktidarın kontrolünü kaybettiğinin itirafıdır’
“Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklama yapıyor ve diyor ki: ‘İstanbul’da son bir haftada yüzde 62 oranında vaka artışı var. Vatandaş ev ziyaretlerine gitmesin, kalabalık yerlerde bulunulmasın, mecbur olmadıkça dışarı çıkmasın. İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır. Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır.’ Bu açıklama iktidarın kontrolü kaybettiğinin itirafıdır.”
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) aylar öncesinden bu uyarıyı yaptığı için neredeyse ülke düşmanı ilan edildiğini belirten Günay, “Şimdi de askıya ekmek asan iktidarın küçük ortağı hekimleri hedef gösterdi, TTB’ye yönelik kampanya başlattı. Erdoğan da bu kampanyaya katılmaktan geri durmadı” dedi.
‘Koronavirüs ve açlık arasında bir tercih yapmak, süreci yönetemeyenlerin suçudur’
2020 verilerine göre İstanbul’da 1 milyon 300 bini sigortasız olmak üzere 5 milyon 780 bin çalışanın olduğuna işaret eden Günay, “Siz bu insanlara ne öneriyorsunuz? Çalışmamayı, işe gitmemeyi mi? Sizin askınızdaki ekmeğe muhtaç olmakla ‘aç karınla keyif çayı’ içmek dışında öneriniz nedir? Bu ekonomik krizin ortasında eve ekmek götürme fırsatı olanlar koronavirüs ve açlık arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılıyorsa, bu tamamen süreci yönetemeyenlerin suçudur.”
‘Sağlık çalışanları sizin günahlarınızın bedelini ödemek zorunda değil’
Toplumun her defasında virüsün yayılmasını vatandaşın “dikkatsizliğine” bağlanmaya çalışılmasından bıktığını belirten Günay, şunları kaydetti:
“Salgınla mücadele gibi bir derdiniz olsaydı TTB’nin uyarılarına kulak verirdiniz, sendikaları salgınla mücadeleye dahil ederdiniz. Şimdi kalkmışlar pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin istifa etmesini yasaklıyorlar, izinleri iptal ediyorlar. Yani salgının yükünü ölerek çeken sağlık emekçilerine yüklüyorlar. Sağlık çalışanları sizin günahlarınızın bedelini ödemek zorunda değil. Onlar bu virüsle mücadelede hayatlarını kaybederken hiçbir sağlık çalışanını dinlemediniz, üstelik onları hedef haline getirdiniz.”
‘Elazığ Cezaevinde 12 tutuklu koronavirüse yakalandı’
Koronavirüsün cezaevlerini de tehdit ettiğini kaydeden Günay, en son Elazığ cezaevinde 12 tutuklunun koronavirüse yakalandığını belirtti. Ayda bir yapılması gereken açık görüşlerin 8 aydır yapılmadığını, haftada bir yapılması gereken kapalı görüşlerin ise yalnızca ayda iki kez yapılabildiğini aktaran Günay, “Yeni tutuklanan ya da herhangi bir nedenle hastaneye götürülen kişilerin cezaevlerine döndüklerinde karantina amacıyla kaldıkları yerler son derece sağlıksız. Tam bir keyfiyet söz konusu. Tüm bunlardan anlıyoruz ki iktidarın ve Adalet Bakanı’nın mahpusları korumak gibi bir derdi yok.” dedi.
Ordu’nun Ünye ilçesinin köylerinde maden sahipleri için polis ve askerlerin halka müdahalesine tepki gösteren Günay, “Yaşam alanlarını maden sahiplerine karşı savunmaya çalışan köylüler, asker ve polislerin biber gazlı, coplu ve kalkanlı saldırısına maruz kaldı. Baygınlık geçiren köylülerin yanı sıra 20’yi aşkın köylü de gözaltına alındı.” dedi.
Günay, “Bu talana ve yıkıma karşı, mücadele etmeye, derelerin kardeşliği birleştirerek bu iktidardan hesap soracağız.” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA