2014 yılında kurulan Hacettepe Üniversitesi Kuir Araştırmaları Topluluğu, 2017-2018 yılından itibaren kampüste maruz bırakıldıkları ayrımcılığa dair 21 Aralık Pazartesi günü sosyal medya üzerinden basın açıklamasında bulundu.
Mustafa Aksoy
Açıklama, “Hacettepe Üniversitesi Kuir Araştırmaları Topluluğu olarak, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğünün LGBTİ+ öğrencilere yönelik baskı ve sansür politikasına ilişkin açıklamamız” şeklinde sosyal medya hesaplarından yayınlandı.
Üniversitedeki her öğrenci topluluğunun sahip olduğu başta oryantasyon haftaları olmak üzere her haklarından mahrum bırakıldıklarını belirten açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kurulduğumuz günden beri özgürce stant açabilen ve etkinlik düzenleyebilen bizler; Ankara Valiliğinin 2017 ve 2018 yıllarında ilan ettiği hakkın özüne dokunan, süresiz ve belirlilik ilkesine aykırı hukuksuz yasaklar bahane edilerek son üç yıldır kampüslerimizden uzaklaştırılıyor, ayrıştırılıyor ve ayrımcılığa uğruyoruz.”
“Uzaklaştırılıyor, ayrıştırılıyor ve ayrımcılığa uğruyoruz”
Topluluk yaptığı açıklamada kampüste yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Stantlarımız daha kurulmadan ve makul gerekçeler gösterilmeden okulun özel güvenliği devreye sokularak dağıtılıyor, bildirilerimize el konuyor, stickerlarımız sökülüyor ve yapılan ayrımcılığa direndiğimizde tehdit ediliyor, okul yönetimi tarafından örseleniyor, sindirilmeye çalışılıyoruz.”
Üniversitenin her öğretim yılı başında düzenlenen oryantasyon haftası bu yıl pandemi dolayısıyla online gerçekleştirilirken, “belirtilen sistematik ötekileştirilmenin yeni bir boyutu”nun ortaya çıktığını belirten açıklamada, diğer tüm toplulukların tanıtım videolarının yer aldığı sitede Kuir Araştırmaları Topluluğu’nun videosunun yayınlanmadığı ifade ediliyor:
“2020-21 öğretim yılı güz dönemi online oryantasyon etkinlikleri kapsamında öğrenci topluluklarından kendilerini tanıtan videolar talep edilmişti. Kuir Araştırmaları Topluluğu olarak talep edilen videoyu usulüne uygun olarak ve istenen zaman içerisinde Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı olan Kültür İşleri Müdürlüğüne ilettik. Oryantasyon etkinlikleri, öğrenci topluluklarının yeni gelen öğrencilere ulaşmasının en etkili yoludur. Diğer seksen dokuz öğrenci topluluğu gibi, Kuir Araştırmaları Topluluğu da bu etkinlikler vasıtasıyla kendini tanıtma ve örgütlenme özgürlüğünden yararlanma hakkına sahiptir. Oryantasyon etkinliği vasıtasıyla topluluğumuzla iletişime geçip üye olan yeni kayıt olmuş arkadaşlarımız sayesinde diğer tüm toplulukların tanıtım videolarının yer aldığı sitede topluluğumuzun videosunun yayınlanmadığını öğrendik.”
“Hukuksuz yasağa dayanan sansürü kabul etmiyoruz”
Konuyu Kültür İşleri Müdürlüğüne yazarak bilgi talep ettiklerini belirten topluluk üyeleri, makul süre içerisinde dönüş almadıklarını, topluluğun avukatının iletişime geçmesini takiben ancak dönüş alabildiklerini ifade ediyor. Açıklama, bahsi geçen tanıtım videosunun yayınlanmamış olmasına ilişkin olarak Kültür İşleri Müdürlüğü, Ankara Valiliğinin 3.10.2018 tarihli LGBTİ etkinliklerine yasak getiren “hukuksuz” kararına dayandırdığını belirterek şu sözlere yer veriyor:
“LGBTİ etkinliklerinin halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik edeceği, genel sağlığın, genel ahlakın ve başkalarının temel hak ve özgürlüklerinin tehlikeye düşeceği gibi akıl dışı gerekçelere ve OHAL Kanununa dayandırılan valilik kararının hukuksuzluğu, mahkeme kararıyla tescil edilmiştir. Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğünün iptal edilen hukuksuz yasağa dayanarak uyguladığı sansürü kabul etmiyoruz.”
“Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü öğrencileri arasında açıkça ayrım yapıyor”
Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne seslenen açıklamada topluluk üyeleri “Kanuni haklarımızı mahfuz tutarak” diyor ve ekliyor “Öğrencileriniz arasında açıkça ayrım yapıyor, temel insan haklarını ihlal ediyor ve benimsediğinizi iddia ettiğiniz etik ilkelerinizle temelden çelişiyorsunuz. Akademik özgürlüğün yok edildiği, insan haklarının hiçe sayıldığı, öğrencileri arasında ayrım yapan yönetim tarzınızı reddediyoruz.”
Açıklama, “senelerdir sürdürülen istikrarlı baskı ve sansür politikanıza sessiz kalmayacağız. Yargı ve kamuoyu önünde haklarımız için mücadele edeceğiz. İnsan haklarından, eşitlikten yana olan tüm öğrenci arkadaşlarımızı, hocalarımızı ve kamuoyunu sesimizi çoğaltmaya, mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz.” ifadeleriyle son buluyor.
Kuir nedir?
“Queer” sözcüğü İngilizcede bir zamanlar eşcinsel bireyleri aşağılamak ve yalnızlaştırmak için kullanılan, en geniş çerçevede “garip”, “yamuk” ve “tuhaf” gibi anlamlar taşıyan, argoda da “ibne” anlamına gelen sözcüktü. “Queer” zaman içinde, biraz da LGBTQ hareketin bağlamı içinde, kültürel açıdan marjinal cinsellikleri olan bireylerin, bir tepki olarak sahiplendikleri ve olumsuz anlamlarına karşın kendilerini tanımlamaya başladıkları bir sözcük oldu. “Queer” sözcüğü aynı zamanda, özellikle 1990’larda, daha geleneksel lezbiyen ve gey çalışmalarının içinden doğan, yeni bir kuramsal bir bakış açısının adı olmuştur. Queer Kuram olarak adlandırılan bu kavramsallaştırma modeli, herhangi bir sabit ya da verili kimlik kategorisini kabul etmediği ve kimlik gibi kategorik tanımların sabitliğine baştan karşı çıktığı için, hemen her alandaki tartışmaya konu olabilmekte ve özgün bir bakış açısı oluşturabilmektedir. Queer Teori, lezbiyen ve gey çalışmaları bağlamında ortaya atılmış, postmodernizm ile de ilintilendirilebilecek en yakın zamanlı akademik kuramsal yaklaşımlar arasındadır. Annamarie Jagose’un Queer Teori’ye bir giriş niteliğinde yazdığı kitabının başında da, bu kuramsal bakış açısının henüz “katılaşmadığı” ve bakış açısı gereği sürekli akışkan bir gelişim süreci içinde olduğu belirtilir.