Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), son 6 ayda en az 522 milyon 349 bin 599 hayvanın yaşam hakkının gasp edildiğini açıkladı.
Komite, hayvanların insanlar tarafından gasp edilen haklarının bir an önce geri verilmesini isteyerek, bunun için de hayvanların hukuksal olarak mal statüsünden çıkarılması gerektiğini söyledi.
HAKİM, 2020 yılının ilk 6 ayında yaşanan hayvan hakları ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu basın toplantısıyla açıkladı. Video konferans yöntemiyle düzenlenen basın toplantısına, HDP Milletvekili Rıdvan Turan, Yunuslara Özgürlük Platformu, Hayvanlara Adalet Derneği, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği temsilcileri de katıldı.
‘Hayvanların yaşadıkları rutin şiddet görünmek kılınıyor’
Toplantıda ilk olarak söz alan HAKİM Koordinatörü Fatma Biltekin, hayvanların yaşadıkları rutin şiddetin görünmez ve bilinmez kılınmaya devam ettiğine işaret etti. 6 aylık ihlal raporunu, medyaya yansıyan haberleri, sosyal medyadan alınan ihbarları, TÜİK ve Hayvancılık Genel Müdürlüğü verilerini kullanarak hazırladıklarını belirten Biltekin, “Bu veriler tablonun sadece küçük bir kısmını ortaya koyuyor” dedi.
‘Önerge vermeyen tek parti AKP’
Hayvan hakları yasasının pandemi gerekçesiyle geri plana atıldığını anımsatan Biltekin, bu süreçte Meclis’te birçok yasa teklifinin görüşülüp onaylandığına dikkat çekti. Biltekin, Meclis’in web sitesi üzerinden yapılan inceleme sonuçlarını şu şekilde paylaştı:
“Ocak-Haziran 2020 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemde yalnızca hayvan haklarıyla ilgili 2 kanun teklifi kaydı bulundu. İlk altı ayda hayvan haklarıyla ilgili kanun teklifi sunan iki parti yalnızca HDP ve CHP oldu. Yazılı Soru Önergeleri başlığı altında yine aynı ‘hayvan’ sözcüğüyle yaptığımız aramalarda CHP’nin 8, HDP’nin 6, İYİ Parti’nin 2, Saadet Partisi’nin 1 adet soru önergesi verdiğini gördük. Hayvan haklarıyla ilgili herhangi bir soru önergesi vermeyen tek parti bir kez daha AK Parti oldu.”
‘Önergeler cevapsız kaldı’
Canlı hayvan ithalatıyla ilgili CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi tarafından verilen en az 9 farklı soru önergesinin olduğunu aktaran Biltekin, bu soruların ağırlıklı olarak bakanlar Berat Albayrak’a ve Bekir Pakdemirli’ye yöneltildiğini ve hiçbirinin zamanında yanıtlanmadığının altını çizdi.
‘En az 522 milyon 349 bin 599 hayvanın yaşam hakkı gasp edildi’
Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’nden Ezgi Dilara Akdağ da, yaşanan hak ihlallerini sıraladı. Akdağ’ın paylaştığı hak ihlalleri şu şekilde;
- 2020 yılının ilk 6 ayında en az 522 milyon 349 bin 599 yaşam hakkı gaspı raporlandı. Bu veriler TÜİK’in yayınladığı, eti için öldürülen tavuk ve hindi sayısı ile medyaya yansıyan ihlalleri kapsıyor.
‘726 hayvan avcılık yüzünden katledildi’
- En az 726 hayvan avcılık yüzünden katledildi. En az 251 hayvan zehirlenerek öldürüldü, en az 2 bin 275 hayvan trafik kazalarında hayatını kaybetti.
- En az 221 hayvan işkenceye maruz bırakıldı.
- En az 521 milyon 728 bin 39 özgürlüğü kısıtlama vakası raporlandı. Özgürlüğü kısıtlama vakaları; eti için yetiştirilen, öldürülen ve özgürlüğü çalınan tavuk ve hindi sayısı, canlı mühre olarak hayvan kullanımı, sokakta yaşayan hayvanların toplatılıp hapsedilmesi, alıkoyma, bazı hayvanları yaşam ortamı ve türlerine uygun olmayan yerlere hapsetmek, devlet tarafından el konulan hayvanlar, taşınan hayvanlar olarak karşımıza çıkıyor.
- En az 2 milyon 36 bin 175 cinsel şiddet vakası raporlanmıştır. En az 1 milyon 468 bin 737 hayvan ‘suni tohumlama’ yöntemi ile cinsel şiddete maruz bırakılmıştır. Sunî tohumlama endüstriyel hayvancılığın devamı ve çıkarı için uygulanan, yasal tecavüzdür.
- En az 567 bin 435 hayvan elektro ejakülasyon yöntemi ile cinsel şiddete maruz bırakılmıştır. Bu yöntem aynı zamanda Nazilerin Yahudiler üzerinde kullandıkları bir işkence yöntemidir.
- 5 hayvan cinsel saldırıya maruz kaldı. Ancak Türkiye’de hayvana tecavüzün her gün gerçekleştiği de toplumun tüm kesimlerince bilinen ve kanıtlanamadığı için medyaya yansıyamayan, erkekliğin dokunulmazlığı gerekçesiyle üstü örtülen bir gerçeklik olduğu bilinmektedir.
‘Hayvanlar hukuksal olarak mal statüsünden çıkarılmalı’
Yaşamın bütün canlılar için değerli olduğu, yaşam hakkının siyaset üstü bir mesele olduğuna vurgu yapan Akdağ, şu değerlendirmede bulundu:
“Biz raporlama çalışmamıza başlarken hayvanların yaşadıkları şiddetin sistematik bir sorun olduğunu anlatmayı hedeflemiştik. Bu 6 aylık rapor, pek çok veriye ulaşmamıza rağmen, hayvanların yaşadıkları ihlallerin ne kadar derin ve toplumsal bir sorun olduğunu gösteriyor. Hayvanların insanlar tarafından gasp edilen haklarının bir an önce geri verilmesi, bunun için de hayvanların hukuksal olarak mal statüsünden çıkarılması gerekiyor. Yaşam hakkı savunucuları olarak hayvanların hakları geri verilene kadar bu hakların savunucusu olmaya devam edeceğiz.”
HDP’li turan: Hayvanların haklarını teslim etmek bakımından adım atılmış değil
HDP Milletvekili Rıdvan Turan da raporun ülkeye ayna tuttuğunu belirterek, ivedi bir şekilde harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Tüm partilerin hayvan hakları komisyonunun hazırladığı rapora destek olduğunu anımsatan Turan, şu ana kadar raporda var olan problemleri ortadan kaldıracak bir adım atılmadığına dikkati çekti.
Turan, “Geldiğimiz noktada belki bütün partiler durumun yakıcılığından bahsediyor ama hayvanların haklarını teslim etmek bakımından bir adım atılmış değil. Bunu iktidar partisine bir eleştiri olarak söylerken, üyesi olduğum parti adına da özeleştiri olarak da söylüyorum.” dedi.
Hayvan hak ihlallerinin yaşanmasının politik bir neden olduğunu belirten Turan, “Geçen günlerde Erdoğan’ın ‘neyi bekliyorsunuz’ diye bir çıkışı olmuştu. Valla partisi kendi direktifini bekliyor. Bizim içerisinde olduğumuz muhalefet bloğu yeterince ısrarcı olmadığımız ortada” diye konuştu.
Sonrasında söz alan konuşmacılar da yaşanan sorunlara değindi.
Kaynak: MA