HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Bu apaçık bir intikam operasyonudur

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, partilerine yönelik gözaltı operasyonunun 6-8 Ekim olayları bahane edilerek yürütüldüğünü belirterek, “6 yıldır uğraşmalarına rağmen bu olaylarda partimizin sorumluluğunu ortaya koyacak hiçbir delil gösterememişlerdir.” dedi.

“Bu apaçık intikam operasyonudur” diyen Sancar, 6-8 Ekim olaylarından iktidarın sorumlu olduğunu belirtti.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 7 ilde başlatılan ve partilerinin yöneticilerinin de gözaltına alındığı operasyona ilişkin basın toplantısı düzenledi. Partisinin Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Sancar, “5 yıldır devam eden darbe planının yeni bir uygulaması ile uyandık güne.” diyerek, iktidarın “siyasi soykırım” operasyonlarını 5 yıldır sistematik olarak yürüttüğüne dikkat çekti.

‘Bu apaçık intikam operasyonudur’

İktidarın, partileri şahsında demokratik siyasete ve demokratik siyaset üzerinden demokrasi umuduna darbe indirdiğini belirten Sancar, “Yapılan operasyonlarla Kars Belediye Eşbaşkanımız Ayhan Bilgen, eski milletvekillerimizden Sırrı Süreyya Önder ve çok sayıda eski MYK üyemiz gözaltına alınmıştır. Buna gözaltı operasyonu demek de durumu hafifletir, bu apaçık bir intikam operasyonudur. Bu operasyon yargı kararıyla uygulanıyor görünse de esasen siyasi bir karar olarak planlanmıştır.” dedi. 

‘6 yıldır uğraşıyorlar, partimizin sorumluluğunu ortaya koyacak delil gösteremediler’

Operasyonun 6-8 Ekim olayları bahane edilerek yürütüldüğüne vurgu yapan Sancar, “Hatırlatalım ki 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu partimiz değildir. 6 yıldır uğraşmalarına rağmen bu olaylarda partimizin sorumluluğunu ortaya koyacak hiçbir delil gösterememişlerdir. Partimizi bu olaylardan sorumlu gösterecek hiçbir makul, inandırıcı gerekçe ortaya koyamamışlardır.” dedi. 

‘6-8 Ekim olaylarından iktidar sorumludur’

6-8 Ekim eylemlerinin sorumlusunun asla partileri olmadığını belirten Sancar, “O dönem hem Kobani’de yaşananlara karşı izlediği tutumları hem de IŞİD saldırılarına gösterilen tepkilere yöneltilen saldırıları, 6-8 Ekim olaylarından iktidarın sorumlu olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.” dedi. 

‘7 Haziran hezimetini unutamayanlar ta o zaman partimize saldırılarını başlattı’

Sancar, 7 Haziran seçimlerinin hezimetini unutamayanların, o seçimde iktidarı kaybedenlerin bunun sorumlusu olarak gördükleri partilerine karşı her türlü karalama kampanyasıyla da o zamandan sistematik bir saldırı başlattığını söyledi. Saldırıların içinde yer aldığı politikaları “darbe planı” olarak adlandırdıklarını ve planın kademe kademe hayata geçirileceğini belirttiklerini hatırlatan Sancar, 7 Haziran seçimlerinin geçersiz kılınması, eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yükdekdağ dahil olmak üzere çok sayıda milletvekili arkadaşlarının gözaltına alınmasını örnek verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar

‘Kaybettikçe saldırıyorlar daha fazla kaybediyorlar’

“Kaybettikçe saldırıyorlar, saldırdıkça daha fazla kaybediyorlar.” diyen Sancar, 31 Mart yerel seçimlerinde uyguladıkları seçim stratejisinin bu iktidara nasıl kaybettireceklerini bir kez daha gösterdiğini, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçimlerinde de yine aynı politikalarla bu iktidara korkusunda haklı olduğunu gösterdiklerini söyledi.

‘Hiçbir güç HDP’yi yok edemeyecektir’

Hiçbir gücün HDP’yi alt edemeyeceğini, etkisizleştiremeyeceğini, yok edemeyeceğini belirten Sancar, “Bunu bilmelerine rağmen saldırılarını sürdürmeleri aczin ifadesidir. Bildikleri başka bir yol yok, siyaseten bu partiyi, bu partinin arkasındaki halk gücünü yok edemiyorlar. Yok edemedikleri için de iktidarın elindeki bütün baskı ve zor aygıtlarını devreye sokuyorlar. Şaşkınlıkla bunların fayda etmediğini görüyorlar iktidar sahipleri ama görünen o ki siyaseten bir çıkar yol bulamıyorlar o nedenle nafile olduğunu bilmelerine rağmen bu tür operasyonları sürdürüyorlar.” şeklinde konuştu. 

‘Arkadaşlarımız daha önce de aynı gerekçelerle gözaltına alındı’

Bugün gözaltına alınan arkadaşlarının daha önce aynı gerekçelerle göz altına alındıklarına dikkat çeken Sancar, “Bunların bazıları tutuklanmış ancak daha sonra hepsi serbest bırakılmıştı. Bütün o gözaltı operasyonları da referandum gibi, seçim gibi iktidarın kaybetme korkusunun yükseldiği zamanlara denk gelmişti. O dönemlerde bu bahanelerle operasyonlar yaparak partimizin seçim sonuçlarını etkilemesini engellemeye çalışmışlardır. Bunda başarılı olamadılar, olamayacaklar.” dedi.

‘HDP şahsında demokratik siyasete karşı bir hamledir’

Bu operasyonun sadece HDP’ye karşı yapılmış bir saldırı olarak görülmemesi gerektiğine vurgu yapan Sancar, “Bu operasyon HDP’nin şahsında demokratik siyasete ve anti faşist mücadele kararlılığına karşı bir hamledir. O halde savaşa ve faşizme karşı kararlı mücadeleden yana olan herkesin de bu hamleye gerekli cevabı açık ve cesurca olmalıdır.” dedi.

Toplumun daha fazla bedel ödememesini sağlamanın herkesin görevi ve herkesin elinde olduğunu söyleyen Sancar, “Eğer mücadeleyi birlikte büyütürsek eminim kısa sürede bu faşizan saldırıları durduracağız.” diye konuştu. 

‘Adalet Bakanlığı’na defalarca sorduk’

İktidarın, o dönemin karanlıkta kalmasını istediğini, asıl suçluların ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istemediğini belirten Sancar, şu ifadeleri kullandı: “Adalet Bakanlığına defalarca sorduk, Kobani eylemleri ile ilgili açılmış kaç soruşturma var? Bu soruşturmalardan kaçı davaya dönüşmüştür, bu davalarda ne gibi sonuçlar ortaya çıkmıştır, açılmış davaların durumu nedir? Bunların hepsini sorduk, bugüne kadar tatmin edici tek bir cevap alamadık. Gördüğünüz ve bildiğiniz gibi iktidar Kobani eylemlerinin hakikatinin ortaya çıkarılmasını istemiyor.”

‘Kobani eylemleriyle ilgili adalet mücadelesinin de öncüsüyüz’

Kobani eylemleriyle ilgili adalet mücadelesinin de öncüsü olduklarını söyleyen Sancar, şöyle konuştu:

“Orada hayatını kaybedenlerin kimler olduğuna dair defalarca listeler yayınladık. Yine basın toplantısından sonra o döneme ilişkin ayrıntılı bir belgeyi, raporu sizlerle paylaşacağız. Katledilenlerin çok büyük çoğunluğu partimizin üyesi veya taraftarı. O olaylarda hayatını kaybeden herkes partimizin üyesi ya da taraftarı olsun ya da olmasın herkes bizim canımızdır, herkesin orada hayatını kaybetmesinden dolayı derin üzüntü duyduğumuzu defalarca söyledik. O nedenle sorumluların peşini bırakmayacağımızı belirttik. Her bir can bizim için son derece değerli, her bir can kaybının acısı bizim için büyüktür.”

‘Bizim muhatabımız savcı değil, muhatabımız siyasi iktidar’ 

Bu operasyonun emrinin altında imzası bulunan savcı ile ilgili de bir iki cümleye ihtiyaç olduğunu söyleyen Sancar, şöyle konuştu: “Bizim muhatabımız savcı değildir; iktidardır, siyasi iktidardır. Ancak bu operasyona imza atan ve operasyonu başlatan savcı başta olmak üzere şunu bilsinler ki işledikleri suçların üstünü bize saldırarak örtemezler. Günahlarının ve ayıplarının üstünü HDP’ye operasyon çekerek örtemezler. Özel hayatla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmak istemem ama yaşananlar özel hayatı çok aşmaktadır. Biz nikah sonrası soluğu Saray’da alan savcının bu operasyonu hangi kaygılarla başlattığını ve yürüttüğünü biliyoruz. Hangi talimatlar çerçevesinde hareket ettiğini de biliyoruz.”

‘Kimsenin moralini bozmasına gerek yok umutsuzluk bizim kitabımızda yazmaz’

Sancar, konuşmasını şöyle tamamladı: “Kimsenin moralini bozmasına gerek yok umutsuzluk bizim kitabımızda yazmaz. Mücadele ve kararlılık, inanç ve haklılık varlık temelimizdir. Yolumuz açıktır, bu ülkeye barışı demokrasiyi ve adaleti bizler getireceğiz. Biz buna inanıyoruz, bütün halklarımız da buna inansın.”

Sancar, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Bu saate kadar muhalefet partileriyle bir iletişim kuruldu mu?” sorusuna Sancar, “Şimdiye kadar kimse ile temasımız olmadı. Ama takdir edersiniz ki böyle bir durumda aramak için girişimde bulunacak olan biz değiliz, saldırıya uğrayan biziz. Araması gerekenler ve açıklama yapması gerekenler bellidir. Biz herkesi sorumluluklarıyla halka karşı yükümlülükleriyle tarihe karşı vicdani yüküyle baş başa bırakıyoruz.” yanıtını verdi.

Sancar, bu gündemle bugün saat 18.00’da MYK’nın olağanüstü toplanacağını belirtti.