HDP Eş Genel Başkanları Sancar ve Buldan, 3 milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesini halkların iradesine “darbe” vurulması olarak değerlendirdi.
Buldan, “Meclis’te bir kişi bile kalsak mücadele sürecek” mesajını verdi.
Sancar, hedefin HDP’yi tasfiye etmek olduğunu belirterek, HDP’nin asla mücadeleden vazgeçmeyeceğini belirtti.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun, vekilliklerinin düşürülmesi ve tutuklanmasına ilişkin partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
3 milletvekilinin vekilliklerinin düşürülmesini “AKP’nin darbesi” olarak değerlendiren Buldan, şöyle konuştu: “Dün yapılan darbe tıpkı 4 Kasım tarihinde dokunulmazlıkların kaldırılmasına yapılan darbe ile eşdeğerdir. Dün yapılan darbenin 20 Temmuz OHAL darbesinden hiçbir farkı yoktur. Dün yapılan darbe 2 Mart 1994 tarihinde DEP’li milletvekillerine yapılan darbeden hiçbir farkı yoktur.”
‘Bir kez daha halkların iradesine darbe vuruldu’
Darbelere karşı çıkanların “seçim ile gelen seçim ile gitmesini esas alırız” diyenlerin dün bir kez daha daha halkların iradesine darbe vurduğunu belirten Buldan, şunları ifade etti:
“Leyla Güven’in milletvekilliğinin düşürülmesi ve tutuklanması başta Kürt halkı olmak üzere Hakkari halkının iradesine darbedir. Musa Farisoğulları’nın milletvekilliğinin düşürülmesi ve tutuklanması başta Kürt halkı olmak üzere Diyarbakır halkının iradesine bir darbedir. Yine aynı şekilde Enis Berberoğlu’nun tutuklanması da Türkiye halklarının İstanbul halkının seçtiği iradeye büyük bir darbedir.” dedi.
‘Kazandığımız hiç bir mevziyi AKP’ye terk etmeyeceğiz’
Türkiye’de siyaset yapan demokrasi güçleri olarak kazandıkları hiçbir mevziiyi AKP’ye terk etmeyeceklerini belirten Buldan, “TBMM’de tek bir kişi kalsak bile bu mücadele devam edecektir.” dedi. Belediyelerinin de teker teker “gasp” edildiğini, eşbaşkanlarının görevden alınarak tutuklandığını hatırlatan Buldan, “Ama tek bir belediyemiz kalana kadar bu mücadele devam edecek.” dedi.
‘Yapılanlar sadece HDP’ye yapılmadı’
Şimdi mücadeleyi büyütmenin demokratik mücadele yol ve yöntemlerini tartışmanın zamanı olduğunu söyleyen Buldan, şöyle konuştu:
“Hiç kimse bu yapılanların sadece HDP’ye yapıldığını düşünmemelidir. Bu yapılan Türkiye halklarına, Türkiye’nin bir bütününe yapılmıştır. Bu darbe herkese vurulmuştur. Dolayısıyla bu darbeyi asla tanımadığımızı tutuklu milletvekilli arkadaşlarımızın geçmişte tutuklanan arkadaşlarımızın Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer arkadaşlarımızın Leyla Güven ve Musa Farisoğulları gibi halklarımızın iradesi olduğunun altını çiziyoruz.”
Sancar: Süreç 7 Haziran’dan sonra başladı
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, AKP’nin yanına MHP ve başka güçleri de alarak bu planı adım adım hayata geçirecek yöntemleri geliştirdiğini belirtti. Bu sürecin ilk olarak 7 Haziran seçimlerinin fiilen sonuçsuz kılınmasıyla başladığını kaydeden Sancar, çeşitli tezgah ve provokasyonlar yaratılarak erken seçim kararı alınarak 1 Kasım’da seçime gidildiğini söyledi.
‘Hedef HDP’yi tasfiye etmek’
20 Temmuz 2016’da yeni darbe sürecinin yeni aşamasının başlatıldığını belirten Sancar, “Daha sonra dokunulmazlıklar kaldırıldı, başta Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere milletvekillerimiz rehin alındı. Büyük bir kısmı hala siyasi rehine durumunda tutuluyor.” dedi.
Hedefin HDP’yi tasfiye etmek olduğunun açık olduğunu ifade eden Sancar, “Neden HDP’yi bu kadar ısrarlı, inatla, öfke ve kin ile hedefe koyuyor bu iktidar? Çünkü kendisine kaybettirebilecek en büyük en etkili gücün HDP ve onun temsil ettiği siyasi çizgi olduğunu biliyor. 7 Haziran’da bunu yaşadık. 31 Martta tekrar bu gerçeklikle ile yüz yüze kaldı.”
‘HDP asla mücadeleden vazgeçmeyecektir’
7 Haziran’dan bu yana yaşananlar ve ondan önce 10 yıllardır yaşanan tecrübelerin HDP veya onun öncesi partilerin bu tür yöntemlerle susturulamayacağını herkese gösterdiğini belirten Sancar, “HDP ve bu siyasi geleneğin temsilcisi önceki partilerimiz diz çöktürülemedi, susturulamadı, HDP’de diz çökmeyecek ve asla mücadeleden vazgeçmeyecektir.” dedi.
‘Berberoğlu şahsında İstanbul seçmeninin iradesi gasp edilmek istendi’
Enis Berberoğulu’nun şahsında İstanbul seçmeninin ve Türkiye halkının iradesinin gasp edilmek istendiğini söyleyen Sancar, “Bu darbe o nedenle halkların iradesine bir darbedir diyoruz. Türkiye halklarının iradesini yok sayma, gasp etme girişimidir. Buna karşı en etkili mücadele hakların birlikteliğidir. Ortak ve kararlı duruşudur.” şeklinde konuştu.
‘Gelin demokrasi için mücadelemizi yükseltelim’
Partilerinin tutum belgesindeki çağrıyı yineleyen Sancar, “Gelin hep birlikte demokrasi barış adalet için hukukun üstünlüğü için, aş ve iş için mücadelemizi yükseltelim. En başta bu darbeye karşı bir demokrasi bloğu kuralım. Bu darbe aynı zamanda Türkiye’de toplumsal barışa kast eden bir girişimdir. O nedenle gelin hep birlikte barış mücadelesini yükseltelim.” dedi.
‘CHP’nin tabloyu bütünlüklü değerlendirmesi anlamlı olacaktır’
Basın toplantısı gazetecilerin sorularının yanıtlanmasıyla devam etti. CHP’nin tutumuna dair bir soruya Sancar, “CHP’nin tutumunu, kamuoyu ayrıntılı değerlendiriyor. Dün Meclis’te yaşanan darbenin tüm demokrasi güçlerine yönelik olduğunu ve çarenin ortak mücadeleden geçtiğini yineliyoruz.” yanıtını verdi.
CHP’nin tüm tabloyu bütünlüklü olarak değerlendirmesinin anlamlı olacağını belirten Sancar, şöyle devam etti: “Dünkü açıklamada milletvekillerimizin isminin geçmemesini şüphesiz doğru bulmuyoruz. Bu konuda ayrım yapma niyeti olsun olmasın, tablonun bir kısmını görmemenin iktidarın siyasi oyunlarını biraz daha cesaretlendirme ihtimali olduğunu da hatırlatmak istiyoruz. Ancak aceleci davranmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. CHP kurullarında bu meseleyi ayrıntılı değerlendirirken sonra farklı bir tavır da ortaya koyabilir. O nedenle biz hala yolun sadece CHP değil bütün demokrasi güçlerini kapsayan bir mücadele hattından geçtiği konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz.”
“Sine-i millet” yönündeki bir soruya da Buldan, kesin bir dille “böyle bir gündemimiz yok” yanıtını verdi.
Kaynak: MA