HDP Kadın Meclisi toplandı

HDP Kadın Meclisi yeni dönem politik mücadele hattını belirlemek üzere toplantı.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, iktidarın kadın düşmanı politikalarına karşı dayanışmalarını, sözlerini ve örgütlülüklerini büyüterek “Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet” demekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran

HDP Kadın Meclisi, HDP Genel Merkez’inde toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, AKP-MHP’nin savaş ve kaostan beslenerek iktidarını ayakta tutmaya çalıştığını belirten Başaran, “AKP-MHP erkek ittifakının başta kadınlar olmak üzere topluma karşı işlediği suçlara her gün bir yenisi eklenmektedir.” dedi.

‘Kirli ilişki ağı bir kez daha görüldü’

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in itiraf ve iddialarına değinerek konuşmasına devam eden Başaran, şunları ifade etti:

“Nitekim son dönemde çokça gündeme gelen bir suç örgütü liderinin açıklamaları ile iktidarın 90’lı yıllarda da olduğu gibi nasıl kirli bir ilişki ağı içerisinde olduğu bir kez daha görülmüştür. Yine bu kirli işbirliği temelinde işlenmiş cinayetler hala aydınlatılmayı bekliyor. Dün, Savaş Buldan ve arkadaşlarının katledilmesinin 27’nci yıldönümüydü. Kendilerini saygıyla anıyor, bu mafya-devlet ilişkisini yıllardır ifşa etmek için verdiğimiz mücadeleden bir an bile vazgeçmediğimizi, sonuç alana kadar mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.”

Başaran, yıllardır Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Suruç Anneleri, Ankara Katliamında çocuklarını yitiren annelerle birlikte, “faili meçhul” cinayetlerde yakınlarını kaybeden kadınlarla birlikte “devletin bu kirli politikalarına karşı” mücadele ederek adalet talebinde bulunduklarını söyledi.

‘Kadınlar için adalet demeye devam edeceğiz’

İktidarın kadınların sesini kısma çabalarıyla kirli politikalarını gizlemeye çalıştığını söyleyen Başaran, buradan bir kez daha seslendiklerini belirterek şöyle konuştu:

“Biz kadınlar bu cinayetlerin failleri yargılanıp hak ettikleri cezayı alıncaya dek mücadelemiz son bulmayacak. Galatasaray Meydanı’nda, Koşuyolu Parkı’nda Cumartesi Anneleri ile Barış anneleri ile Urfa Adliyesi’nin önünde Emine Şenyaşar ile birlikte ‘Kadınlar için adalet’ demeye devam edeceğiz. Adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.” dedi.

‘İktidarın yarattığı krizle en fazla kadınlar karşı karşıya’

AKP-MHP erkek ittifakının, Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden yürüttüğü politikalardan kaynaklı içinden çıkamayacağı bir krize girdiğini ifade eden Başaran, “Bugün kendi krizi derinleştikçe saldırganlaşan bir iktidar gerçekliği ile bütün toplum, ama en fazla kadınlar, karşı karşıyadır.” şeklinde konuştu.

‘Kadınlardan korkun!’

Savaş ve şiddet politikaları karşısında en büyük muhalefeti yürütenlerin kadınlar olduğunu belirten Başaran, “Kadınlara ve kazanımlarına yönelik saldırıların temelinde de bu korku var. Birbirleri ile restleşirken dahi bu restleşmenin kadın bedeni üzerinden yapılması tesadüf değil. Evet, biz de bir kez daha buradan iktidarın korkusunun yerinde olduğunu belirtiyoruz. Korkun. Kadınlardan korkun, kadın mücadelesinden korkun!” dedi. 

‘Gültan Kışanak’ın mücadelesi sınırları aştı’

Kadınların erkek egemen rejimin kurulmasına izin vermeyeceğini, baskı ve gözaltılarla susturulamayacağını söyleyen Başaran, şunları ifade etti:

“Biz kadınlar sesimizi dünyanın dört bir tarafından yükselen kadın dayanışmamızla daha güçlü çıkarmaya devam edeceğiz. Tıpkı tutuklayarak susturmak, sindirmek istediğiniz ama mücadelesi uluslararası alanda Clara Zetkin ödülüne layık görülen Gültan Kışanak gibi. Siz burada kumpaslarla rehin alabilirsiniz, ama arkadaşımızın mücadelesi sınırları aştı. Siz bu mücadele karşısında duramazsınız. Gücünüz buna yetmez. Gültan Kışanak şahsında cezaevinde rehin tutulan bütün kadın arkadaşlarımız Leyla’yı, Ayşe’yi, Figen’i, Sebahat’ı saygıyla selamlıyoruz.”

‘İstismar yasasını kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’

“Kadınların kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’ne saldırmaktan vazgeçecek, geri çekilme kararını iptal edeceksiniz. İstismar yasasını temcit pilavı gibi ısıtıp önümüze getirmekten vazgeçeceksiniz.” diyen Başaran, şöyle devam etti:

“Korkmanız gereken bir kadının daha katledilmesi olmalıyken siz, politikalarınız sonucu katledilmiş 106 kadının adının yazılı olduğu pankarttan korkuyorsunuz. Pankartları indirip yokmuş gibi davranmaktansa, öyle bir pankartın var olmasına sebep olan politikaların hesabını verin. Hesap vereceğinize katledilen kadın arkadaşlarımızın isimlerinin olduğu pankartı saklamak sizi bu suçlardan aklamayacak. Sizin sonunuzu bu hak karşıtlığınız getirecek. Biz kadınlar buradayız, yine söylüyoruz, istismar yasasını asla ama asla kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!”

‘Tecrit politikaları son bulsun’

İmralı’da başlayan ve tüm cezaevlerine yayılan tecrit politikalarının son bulmasını isteyen Başaran, “Tecrit politikaları başta kadınlar olmak üzere tüm topluma yayılmak isteniyor. İktidarın kendi krizini savaş rejimi ile sürdürme çabalarına karşı biz kadınlar onurlu bir barışı, demokratik bir Türkiye’yi savunmaya ve tecrit kırılana dek mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.

‘Kadınlar tecavüzcüye tecavüzcü dediği için yargılanıyor’ 

 “Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet” kampanyaları kapsamında daha önce İç Anadolu’da, Ege’de kadınlarla buluştuklarını hatırlatan Başaran, son olarak Urfa, Adıyaman ve Dersim’de kadın buluşmaları gerçekleştirdiklerini söyledi.

“Kadınların tecavüzcüye tecavüzcü dediği için yargılandığı süreçte tecavüzcülerin, katillerin adeta devlet koruması altına alındığı bir iktidar gerçekliği var” diyen Başaran, birebir dokundukları kadınların gerçeğinin ise açlık, şiddet ve yoksulluk, emek ve hak gaspı olduğunu ifade etti.

Başaran, erkek egemen iktidarın kadın düşmanı politikalarına karşı dayanışmalarını, sözlerini ve örgütlülüklerini büyüterek “Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet” demekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.

‘Kadınlar sosyal yardım adı altında sömürülmelerine izin vermeyecek’

Kadınların sosyal yardım adı altında emeklerinin sömürülmesine asla ama asla izin vermeyeceğini söyleyen Başaran, “Sosyal hakları adeta bir lütufmuş gibi gören, üyelik şartları sunarak hak gasp eden bu iktidara en büyük cevabı kadınlar elbette ki alanlarda, meydanlarda, sokaklarda ve sandıkta verecektir.” dedi.

Bugün Kadın Meclisi toplantısında iktidarın yürüttüğü kadın düşmanı politikalara karşı geniş bir tartışma yürüteceklerini ifade eden Başaran, “Bir arada olmamız kadın mücadelesi yürütmemiz, mücadelenin öncüsü olmamız, bugün Türkiye’nin dört bir yanına büyük bir umut olarak yayılıyor.” şeklinde konuştu.

Yeni1Mecra