HABER MERKEZİ – HDP Sözcüsü Günay Kubilay, “HDP’den öncekiler zulme boyun eğmedilerse, bugün de HDP zulme boyun eğmeyecektir” diyerek hiç kimsenin HDP’ye yönelik saldırılara bakarak umutsuzluğa kapılmamasını istedi.
HDP Sözcüsü Günay Kubilay, haftalık gündeme ilişkin HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Kubilay, konuşmasına geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren 68 kuşağı devrimci önderlerinden Teslim Töre ile 4 yıl önce Diyarbakır’da katledilen avukat Tahir Elçi’yi anarak başladı. Tahir Elçi cinayetinde 4 yıla rağmen soruşturmada bir ilerleme kaydedilmediğini belirten Kubilay, “Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılamamış, failleri ve sorumluları hala yargı önüne çıkarılmamışsa, faili de sorumluyu da başka yerlerde aramaya gerek var mı? Arayana ve aratana bakmak galiba yeterli” dedi.
‘Son bir haftada 150 kişi gözaltına alındı’
20 Kasım’dan itibaren yoğun bir gözaltı, tutuklama başladığını söyleyen Kubilay, birçok il ve ilçede gerçekleştirilen polis baskınlarında, aralarında PM üyeleri, il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu 150’yi aşkın partililerinin gözaltına alındığını, onlarca kişinin ise ‘uyduruk’ gerekçelerle tutuklandığını söyledi. Kocaeli ve ilçelerinde 27 partilinin gözaltına alınırken ilçe binalarındaki eşyaların kırılıp döküldüğünü söyleyen Kubilay, “Altını çizerek söylemek gerekirse, daha önemlisi polis tarafından ‘düşman işgali’ gibi parti binalarımızın panolarına bayraklar asıldı. Bu iktidarın en büyük utançlarından bir diğeridir” dedi.
Bir kez daha erken seçim çağrısı
Kubilay, partilerine yönelik gözaltı ve tutuklama furyasının yanı sıra son bir hafta içerisinde insan hakları savunucuları, emek ve demokrasi güçlerinin de gözaltına alındığını belirtti. “HDP’den öncekiler zulme boyun eğmedilerse, bugün de HDP zulme boyun eğmeyecektir” diyen Kubilay, hiç kimsenin HDP’ye yönelik saldırılara bakarak umutsuzluğa kapılmamasını istedi. Kubilay, 20 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirdikleri geniş katılımlı toplantıda iktidara erken seçim çağrısı yaptıklarını hatırlatarak, erken seçim çağrısına ilk tepki verenin MHP Genel Başkanı Bahçeli olduğunu belirterek “İlk sandık kurulduğunda sandıktan çıkamayacaklarını en iyi Bahçeli biliyor” dedi. Kubilay, erkem seçim çağrısını yineledi.
Hükümete ve Adalet Bakanı’na çağrıda bulunan Kubilay, şunları kaydetti: “İmralı kapılarını açarak tecride son veriniz. Sayın Öcalan ile avukatları ve ailesinin düzenli görüşmesini sağlayınız. Tecrit bir insanlık suçudur. Daha fazla bu suçu işlemeyiniz, anayasayı, yasaları ve Türkiye’nin altında imzası bulunan uluslararası sözleşmeleri daha fazla çiğnemeyiniz.”
Kubilay, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Uluslararası Af Örgütü, Birleşmiş Milletlerin farklı düzeyde temsilcilerinin 9 Ekim’den bu yana Suriye’de savaş suçu işlendiğine yönelik açıklamalarına dikkat çekti. Suriye halklarının bütün düşmanlıklara rağmen kendi siyasi geleceklerini özgür iradeleriyle belirleyecekleri bir ortamı bizatihi kendi elleriyle yaratacaklarını belirten Kubilay, “Bugün Suriye topraklarının üzerinde uğursuzca dolaşan kara bulutlar dağılmaya ve güneşli güzel günler doğmaya başladığında, Suriye halkları zor zamanlarında onlarla dayanışma içinde olanlarla, siyasi geleceklerine kasteden ve ganimet peşinde koşan fırsatçıları asla unutmayacaktır.” dedi.
‘Asgari ücret halkın enflasyonuna göre belirlenmeli’
2020 yılı için Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerinin 2 Aralık’ta başlayacağını hatırlatan Kubilay, “Asgari ücret TÜİK’e göre değil halkın enflasyonuna göre belirlenmelidir” dedi. Konuşmasının ardından Kubilay, gazetecilerin sorularına yanıt verdi.
Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesine ilişkin soruya Kubilay, şu yanıtı verdi: “Biz özellikle demokratik ve barışçıl bir Ortadoğu perspektifine sahip bir parti olarak her düzeyde sorunların, ilişkilerin diplomasi yoluyla çözülmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Sayın Barzani’nin ziyaretine bu nedenle herhangi bir eleştirel düzeyde değerlendirmiyoruz. Ancak bu bakış açısını umuyoruz ki bugün başta Suriye’de sürmekte olan savaş olmak üzere Suriye ve Kuzey Suriye Halklarının yeni Suriye’nin inşasında yer alarak kendi siyasi geleceklerini özgürce sağlayabilecekleri bir sürecin yaşanmasında önemli bir kilometre taşı olmasını barışçıl politikaya vesile olmasını diliyoruz ve umuyoruz. Umuyoruz ki görüşmeler bu bağlam içinde gerçekleşmiştir.”