HDP, infaz düzenlemesine şerh düşerek, “İnfaz rejimi, açık ve ağır bir insan hakkı ihlalidir.” dedi.
HDP, düzenlemenin çocuk yaşta evliliklerin önünü açacağı ve toplumsal barışı sağlamayacağını belirtti.
HDP infaz düzenlemesine ilişkin Adalet Komisyonu’nda kabul edilen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne muhalefet şerhi düştü. Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; şerhe ilişkin yapılan açıklamada, kanun teklifinde yer alan düzenlemelerin evrensel hukuk normları ve demokratik kriterlere uzak olduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “Cezaevleri sadece düşüncesini ifade eden, sosyal medyada asgari muhalif bir söylemi dile getiren gazeteci, siyasetçi, akademisyen, avukat, öğrencilerle doludur. Sebebi ise Terörle Mücadele Kanunu adlı yasa başta olmak üzere, anti demokratik ceza yasalarıdır. Terör tanımının oldukça geniş tutularak düşünceyi ifade hallerinin hepsinin terör suçu kapsamında değerlendiriliyor olması bakımından da söz konusu infaz rejimi, açık ve ağır bir insan hakkı ihlalidir.”
‘Hasta tutuklular ölüme terk edildi’
Cezaevlerinde yüzlerce hasta tutuklunun olduğu hatırlatılan açıklamada, hasta tutukluların adeta ölüme terk edildiğine işaret edildi. Hasta olan mahpusların tedavilerinin sağlanması veya ölümcül durumda iseler, son anlarını yakınlarıyla birlikte geçirme haklarının sağlanması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, iktidarın yaptığı düzenlemelerle toplumu oyalamaya çalıştığına dikkat çekildi.
‘Talebimiz cezaevlerinde toplu ölümleri önlemek’
Söz konusu düzenlemenin koranavirüs salgının olduğu bir kriz sürecinde gündeme getirildiğine işaret edilen açıklamada, “Bizlerin bir infaz düzenlemesinin meclisin onayına sunulmasına yönelik talebi cezaevlerinde toplu ölümlerin gerçekleşmesini önlemek içindir.” denildi.
‘Bir kesim korunuyor bir kesimin yaşam hakkı ihlal ediliyor’
İktidarın, salgın nedeniyle ciddi risk olan cezaevlerine dönük tahliyeleri başlatmadığı ve gerekli önlemleri almadığının belirtildiği açıklamada, düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ceza kanunlarında değişiklik öngören geniş kapsamlı bir kanunun yapılması yerine hükümlü ve tutukluların adli kontrol, denetimli serbestlik ve benzeri seçenek yaptırımlarla derhal salıverilmesi sağlanmalı. Kalıcı düzenlemelerin yapılması için uygun koşullar beklenerek ortak mutabakat oluşturulmalıdır. Bu aşamada, söz konusu kanun teklifinin, yaşam hakkı bağlamında sadece bir kesimin korunduğu, bir başka kesimin ise yaşam hakkının açıkça ihlal edildiğinin bir ifadesi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.”
‘Teklif özel af niteliği taşıyor’
Teklifin “özel af” niteliği taşıdığının belirtildiği açıklamada, yasa tasarısında tutuklu ve hükümlülerin ayrımının net bir şekilde yapılmadığına işaret edildi. Tasarının daha ziyade hükümlülere dair bir düzenleme olduğunun kaydedildiği açıklamada, indirim görülen suç tipleri içerisinde de eşitsizliğin olduğu belirtildi.
Teklifte infaz hakimliğine verilen yetkilerin genişletildiğine işaret edilen açıklamada, yetkilerin genişletilmesiyle infaz hakimlerinin iktidarın nüfuz alanına gireceği ve kararlarını da bu doğrultuda alacağı ifade edildi.
‘Toplumsal barıştan söz etmek mümkün değil’
Açıklamada, teklifte yer alan koşullu salıverilme düzenlemesinin muhalif söylemde bulunan herkesin bir şekilde cezaevine girmesine neden olacağına dikkat çekildi. Açıklamada şöyle denildi:
“İnfazda eşitlik gibi en temel meseleye olan yaklaşım, yalnızca ‘terör’ suçları adı verilen ve bireyin demokratik hakkı olan ifade hürriyetini hedef alan suçlar kapsamından indirim öngörmediği müddetçe toplumsal barış ortamından söz etmek de mümkün değildir. Mevcut infaz sisteminde 18 ay (veya altı) bir hapis cezası alan bir kişi pratikte hapis yatmazken bu kanun teklifinin yasalaşması halinde cezaevine girecek olanların kapsamı genişletilmektedir.”
Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda yapılan indirimle çocuk yaşta evliliklerin önünün açılmasının amaçlandığına vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Cinsel dokunulmazlık kapsamında suç işleyenlerin cezalarında yapılacak olan indirim ve denetimli serbestlik kapsamında cezaevinden çıkışları, açık cezaevine ayrılma hususunda sahip olacakları kolaylık ve Covid-19 nedeniyle cezaevlerinden tahliyelerine imkan sağlayan bu düzenleme son derece tehlikelidir.” denildi