HDP Eş Genel Başkanı Sancar ve beraberindeki heyet Hakkari’den “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü”nü başlattı.
Hakkari’de halka seslenen Sancar, demokratik haklarını kullanmalarına pandeminin bahane edildiğini belirterek, Anayasa’nın tanıdığı hakkın uygulatılmamasını da “darbecilik” olarak değerlendirdi.
Yürüyüşlerine yönelik “provakasyon” suçlamalarına değinen Sancar, “Asıl provokasyon Anayasal demokratik hakların kullanılmasını engellemektir.” dedi.
HDP’nin Hakkari’den Ankara’ya yapacağı “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü” için HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet HDP İl Örgütü binası önünde, “Hep birlikte” yazılı önlük giyen grup tarafından “Bijî berxwedana HDP’ê”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atılarak karşılandı.
Polisle bir buçuk saat müzakere edildi
HDP İl Örgütü binasına çıkan sokakları bariyerlerle kapatan polis, partililerin İl binasına gidişine izin vermedi. Bunun üzerine yaklaşık 1 buçuk saat boyunca polislerle müzakere edildi. Müzakere sonrasında Sancar Hakkari İl Örgütü Önünde halka seslendi.
Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; Sancar, bir araya gelmelerine bile izin verilmediğini belirterek, “Ancak biz yürekten bağlıyız. Kimse birliğimizi bozamaz. Yüreklerde de sokaklarda da birlikte olacağız” dedi. “Yüreklerimiz bir, halkımızla aramıza hiç kimse duvar öremez” diyen Sancar, yürüyüşlerinin “darbeye” karşı demokrasi yürüyüşü olduğunu hatırlattı.
‘Demokratik haklarımızı kullanmamıza pandemi bahane ediliyor’
Yürüme haklarını mevcut Anayasa’dan aldıklarını belirten Sancar, “Halkımızın sağlığı bizim için çok değerlidir. Sağlık şartlarını iktidardan önce düşünüyoruz. Eğer gerçekten pandemi iktidarın sorunu olsaydı, en başta halkın sağlığını koruyacak düzenlemeleri düşünürdü. Şimdi bizim demokratik haklarımızı kullanmamız söz konusu olduğunda pandemiyi bahane ediyor” şeklinde konuştu.
Anayasa’nın tanıdığı hakkın uygulatılmamasını da “darbecilik” olarak değerlendiren Sancar, şöyle konuştu: “Hukuk tanımamak, Anayasayı tanımamak darbeciliktir. HDP demokratik siyasette her şart altına var olmayı kafasına koymuştur, ruhuna yerleştirmiştir. Siyasetle, demokrasiyle ülkenin özgürlük, Kürt sorununu çözmek için buradayız. Onun için siyasetteyiz, ama iktidar siyaseti de boğmak istiyor. Siyaseti boğmak isteyen her anlayış darbecidir.”
‘Hakkari halkı belediye başkanlarını yüzde 65 oyla seçti’
Demokrasinin vazgeçilmez şartının halkın iradesine sahip çıkmak olduğuna vurgu yapan Sancar, “Kayyım politikası en büyük darbedir. Hakkari halkı belediye başkanlarını yüzde 65 oyla seçti. Belediyeye el koymak, kendi memurunu belediyenin başına getirmek, Hakkari halkının iradesini yok saymaktır. İşte biz bu iradeyi korumak için buradayız.” dedi. Sancar, Kürt halkının iradesini yok sayan kayyım politikasının aynı zamanda Kürt halkının haysiyetine saldırı olduğunu söyledi.
Yürüyüşlerinin aynı zamanda adalet için olduğunu ifade eden Sancar, “Biz adalet için buradayız. Haksız ve hukuksuz yere milletvekillikleri düşürülen Leyla Güven için, Musa Farisoğulları ve Enis Berberoğlu için yürüyoruz. Haksız hukuksuz yere rehin olarak tutulan önceki dönem Eş Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan, Gültan Kışanak, hapiste tutulan bütün gazeteciler için, aydınlar için yürüyoruz. Osman Kavala için yürüyoruz. Hapiste haksız yere tutulan basın emekçileri için yürüyoruz.” şeklinde konuştu.
Sancar’dan iktidara çağrı: Kürt sorunu bombalarla çözülmez
Kürt sorununun demokratik çözümü için yürüdüklerini ifade eden Sancar, şunları kaydetti:
“Kürt sorunu ancak siyasi yöntemlerle demokratik zeminde çözülebilir. Gelin Kürt sorununu, ülkenin vicdanlı insanları, adaletten yana herkes bir araya gelsin, demokratik zeminde birlikte çözelim. İktidara da çağrı yapıyoruz: Kürt sorunu bombalarla, tankla, şiddetle çözülmez. Hapisle çözülmez. Bunu deneyen bütün iktidarlar tarihin çöplüğündedir. Atılan her bomba, sıkılan her mermi, bu ülkede yaraları derinleştirir, barışı uzaklaştırır, halkın ekmeğini küçültür, işini elinden alır. Barış için yürürken, özgürlük için de aş için de iş için de yürüyoruz. Gelin el ele verelim. Onurlu bir barış için yürüyelim, Kürt sorunun demokratik çözümü için yürüyelim. Bu ülkenin bütün halkları eşit bir şekilde yaşasın diye hep birlikte yürüyelim.”
‘Asıl provokasyon demokratik hakların kullanılmasını engellemektir’
Yürüyüşlerine ilişkin partilerine yönelik “provokasyon” iddialarına da yanıt veren Sancar, şunları ifade etti:
“Asıl provokasyon Anayasal demokratik hakların kullanılmasını engellemektir. Bir buçuk saattir orada bekliyoruz. Kalabalık bir toplantı yapmayacağız. Biz de halkımızın sağlığını düşünüyoruz. Bilmez miyiz Hakkari halkı kendi çocuklarını yalnız bırakmaz. Ama biz kendimiz istemiyoruz. Halkın sağlığı da bizim sorumluluğumuzdur. Fakat vekillerini çarşının başında bir açıklama yapmasına izin vermiyorlar. Bu sadece gerilimi arttırmaya yarar ama HDP’yi kimse bu yoldan gerilim sebebi olmaya çekemez. Biz siyasette ısrarcıyız. Demokratik siyaset zeminini asla terk etmeyeceğiz. Demokratik haklarımızı kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”
Sancar ve beraberindeki heyet Van’a doğru yola çıktı
Sancar, konuşmasının ardından beraberindeki heyetle Van’a doğru yola çıktı. Sancar’ın yanı sıra heyette DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, HDP’nin MYK ve PM üyeleri ile milletvekilleri bulunuyor.
Vatandaşlar darp edildi
Heyetin bulunduğu araç konvoyu yol güzergahında kent sakinleri tarafından zafer işaretleriyle karşılandı. Birçok yurttaş evlerinin pencerelerine çıkarak heyeti selamladı. Heyetin bulunduğu konvoy, Hakkari Devlet Hastanesi civarında yurttaşlar tarafından durduruldu.
Vatandaşların yoğun ilgisine kayıtsız kalmayan heyet, bunun üzerine konvoydan inerek vatandaşları selamladı. Bu sırada özel hareket polisleri müdahale ederek, kimi vatandaşları darp etti. Heyet vatandaşları darp eden polislere tepki gösterdi.
Yaşanan gerginlik sonrası tekrardan araçlara binen heyet, yol güzergahı boyunca da benzer ilgiyle karşı karşıya kaldı. Kimi korucuların da partilileri selamlaması dikkati çekti.