Heykel yıkmak, caiz midir hocam?

Heykeltraş Metin Yergin, heykellerin yıkılmasını “beyaz insan merkezli tarih görüşüne karşı yapılan bir protesto” olarak nitelendirdi.

Tepkiyi normal karşıladığını ifade eden Metin Yergin, “Heykel kaldırma protestolarını ötekinin kamusal alana müdahalesi” olarak gördüğünü söyledi.

Kristof Kolomb

Adnan Genç

Amerika Birleşik Devletleri’nde siyah George Floyd’un polisler tarafından gözaltına alınırken öldürülmesiyle patlak veren gösteriler ülke sınırlarını aşarak birçok ülkeye yayıldı.

Polis şiddeti ve ırkçılığı protesto eden göstericiler başta Avrupa başkentleri olmak üzere birçok ülkede sokaklara çıktı.

Belçika, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde de sömürgeci geçmişi hatırlatan heykellere saldırılar düzenleniyor. Amerika’da çok sayıda heykel ki, bunların arasında ‘Kıtayı keşfeden’ Kristof Kolomb’un ‘işgalci, yayılmacı’ gerekçesiyle, yapılmış heykeller saldırıya uğradı… Batı toplumlarında, elbette ki Doğu toplumlarında da heykel özel olarak saldırıya uğramaz. Sadece aşırı İslamcı topluluklar, radikal fikirlerini kolayca gösterebilmenin yolu olarak ‘put’ saydıkları heykellere ve anıtlara saldırır.

Kesinkes bir toplumsal karşılığı olan bu ‘heykel tacizi’ olaylarını aynı zamanda Heykeltraşlar Derneği Başkanı da olan, sevgili dostum Metin Yergin’e sorduk. Kişisel görüşleri aynen şöyle:

‘Heykeller egemen düşünceyi temsil için yapılmıştır’

Belçika Kralı 2. Leopold

“Dünyanın çok yerinde heykeller daima tarihsel sembol olarak önemli kişiler ve egemen düşünceyi temsil için yapılmıştır. Çoğu anıt toplumun genelini yansıtmaz. Bunları diken kişileri temsil eder. Dönemlerinde itirazlar olsa bile, yaygın ve etkili sesleri çıkamamış; bu heykel, büst ve anıtlar günümüze değin, sanatın ve anmanın göstergeleri olarak gelebilmiştir.

‘Heykel düşmanlığı olarak açıklamak mümkün değil’

Bugünkü olayları heykel düşmanlığıyla açıklamak, mümkün değildir. Siyah bir ABD yurttaşının gözaltına alınmak istenmesi sırasında; bilerek öldürülmesi ve hemen ardından birkaç siyahın daha bir biçimde katledilmesi üzerine; her zaman kanayan bir yara olan ırkçılık meselesine karşı olanların tepkisini yükseltmeleriyle başladı. Bence bu hareket beyaz insan merkezli tarih görüşüne karşı yapılan bir protesto.

‘Şaşırtıcı bulabilirsiniz tepkileri normal karşılıyorum’

Gözle görünen ‘düşman’ da; hemen sokaklarının başındaki; civardaki bir meydanda duran sömürgecilik, yayılmacılık ve ırkçılık, hatta köle tacirliği meselesinde adı karışanların anısına yapılan heykellere, saldırmakla oldu. Yıkıldılar, denize atıldılar. Şaşırtıcı bulabilirsiniz ama bu tepkiyi normal karşılıyorum. Heykel kaldırma protestolarını ötekinin kamusal alana müdahalesi olarak görüyorum. İsyan ruhu, kurulu düzenleri yıkmaya çalışırken, birkaç sanat işi eserin, zarar görmesini makul bulmasam da haklı bulacağım.

‘Beni rahatsız eden ırkçılığın hala devam ediyor olması’

Afrika kökenli Amerikalıların kendi uluslarının oluşumu için gösterdikleri katkıları görünür olabilseydi şu anki durum bambaşka olabilirdi. Beni rahatsız eden bu anıt heykeller değil, ırkçılığın, sınıf ayrımcılığının hala devam ediyor olması.

Bugün de tarihin bir parçası ve bugün pandemiyle (Covid-19), ırkçılık karşıtı gösteriler ile yeniden yazılıyor.

Bence eğitim sistemlerinde yapılacak köklü değişiklerle heykeli dikilecek kadar önemli tarihi kişiliklerin yerleri yeniden düzenlenmeli.

Bu heykel kaldırma hareketinin buraya geleceğini düşünmüyorum. Türkiye’deki heykelleri kaldırma serüveni genellikle Atatürk heykelleri üzerine. Mücbir sebepleri olsa dahi eser sahibine danışmadan, haber verme nezaketinde bile bulunmadan kaldırılır heykeller.

Kamu ve yerel yönetimlerin; sürekli saygı duyduklarını söyledikleri sanatçıları görmezden gelmeleri Covid-19 sürecinde daha da görünür hale geldi.”

Moskova’da parktaki heykeller…

Moskova Park Müzesi

Haber-röportajımızı bitirirken; şahsen gezdiğim ve çok ilginç bulduğum bir parktan söz etmeliyim. Moskova’da bir park vardır: Park Muzeum… Kentin epeyce büyük bir alanını kapsayan; hem yeşil bir çevre ve kocaman bir sergi alanıyla, küçük dükkâncıklarda işlerini sergilerken, yapan sanatçılar ve yüzlerce heykel, büst ve anıt…

Bulunduğu yerde bulunduğu dönemi artık yansıtmadığı düşünülen; eskimiş ve yenisine ihtiyaç duyulan; veya tamamen bambaşka bir heykel gelince, buraya getirilen heykeller… Bir depo. Atılmıyor ve gene sergileniyorlar… Ziyaretçileri de hayli çok. Güzel fikir gelmişti, bana…