Hong Kong’ta ‘Demokrasi savunucuları’ kazandı

Fotoğraf: AA

HABER MERKEZİ – Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde aylardır süren protestoların gölgesinde dün yapılan yerel seçimde ‘demokrasi savunucuları’ kazandı. Seçim sonuçlarında halkın çoğunluğu protestoculara sandıkta destek vermiş oldu.

Demokrasi savunucuları, 7 milyon 400 bin nüfuslu kentte, 18 seçim bölgesinde 452 belediye meclisi üyesini belirlemek üzere yapılan yerel seçimi kazandı. Katılım oranının yüzde 71,2 olduğu, 4 milyon 130 bin kayıtlı seçmenden 2 milyon 940 bininin sandık başına gittiği seçimde demokrasi savunucuları, belediye meclislerindeki sandalye sayısı bakımından Çin taraftarlarının lehine olan tabloyu tersine çevirdi.

AA’nın geçtiği bilgiye göre; Hong Kong Kayıt ve Seçim Ofisinin kesinleşen verilerine göre, demokrasi taraftarları, 18 seçim bölgesinin 17’sinde seçimi önde götürdü. Toplam 452 sandalye için yarışılan mahalli idare seçiminde yüzde 76,1 oy oranıyla 344 sandalyenin sahibi oldu.

Seçimde, Çin taraftarları yüzde 12,8 oy oranıyla sadece 58 sandalye, bağımsız adaylar ise yüzde 9,1 oy oranıyla 41 sandalye kazanabildi. Oyların yüzde 2’sine karşılık gelen 9 sandalye için sayım işlemi sürüyor. Otonom bölgenin en büyük Pekin taraftar partisi olan İyileştirme ve İlerleme için Demokratik İttifak Partisi yerel seçimde büyük bir hüsrana uğrayarak, 179 adayından sadece 21’ini belediye meclislerine sokabildi. Rekor katılımın olduğu seçim sonucunda protestocular, halkın çoğunluğundan sandıkta destek bulmuş oldu.

Hong Kong’ta gösteriler 6 aydır sürüyor

Hong Kong yönetimi, “Şüphelilerin Çin ana karası, Çin’in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan’a iadesini kolaylaştıran” yasa tasarısını 3 Nisan’da parlamentoya sunmuştu. Tasarının, Hong Kong’un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.

Protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül’de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu. Tasarı, 23 Ekim’de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, “demokratik reform” talepleriyle eylemleri sürdürme kararı almıştı.

Göstericiler, tasarının geri çekilmesi ile birlikte protestoların “ayaklanma” olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını içeren beş talep öne sürüyor.

Hong Kong’un statüsü

Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesi” ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti.

İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong’a 2047’ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı. Hong Kong, Çin’e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin’e bağlı olduğu bu yönetim modeli, “bir ülke, iki sistem” olarak adlandırılıyor.

Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong’da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.