Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen Hasan ve Mehmet Selim Örhan kardeşler ile yeğenleri Cezayir Örhan’ın akıbetini sordu.
11 yıl sonra toplu mezarda kemiklerine ulaşılan Hasan ve Mehmet Selim kardeşler, ikinci kez kaybedildi.
Adnan Örhan, 6 yıl sonra başka bir toplu mezarda gömüldüğü ortaya çıkan babası ve amcasının mezarına kavuşmak için mücadele ediyor.
Cumartesi Anneleri adalet arayışlarına 791’inci haftada da devam etti. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla soruyor.
Bu haftaki adalet arayışında 24 Mayıs 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde gözaltında kaybedilen Hasan Örhan ve Mehmet Selim Örhan kardeşler ile yeğenleri Cezayir Örhan’ın akıbeti soruldu.
‘İnsanlığa karşı işlenen cinayetler zaman aşımına tabi tutulamaz’
Örhan ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ, İHD Diyarbakır Şubesi olarak dosyanın takibinin yapıldığını belirterek, “Nihayetinde 2002 senesinde Türkiye gözaltından sorumlu tutularak, yaşam hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle AİHM tarafından mahkum edilmiştir.” dedi. Dosyanın üzerinden 20 sene geçtikten sonra zaman aşımı uygulanarak, failler hakkındaki son dosyanın da kapatılmak istendiğine işaret eden Yalçındağ, şöyle konuştu:
“Ama insan hakları savunucuları olarak bizler ‘bu iş bitti’ demeden bu iş bitmeyecek. Çünkü gözaltında kayıplar, gözaltında işkence, faili gizlenen cinayetler aynı zamanda insanlığa karşı işlenen cinayetlerdir ve zaman aşımına tabi tutulamazlar. Bu sebeple dönemin yetkilileri, sorumları kimler olduğu çoktan açığa çıktığı için de zaman aşımı hükümlerinin bizlerin nezdinde geçerli olmadığını hatırlatmak isteriz.”
’11 yıl sonra toplu mezarda kayıplarının kemiklerine ulaşıldı’
Gözaltında kaybedilen Mehmet Selim Örhan’ın oğlu Adnan Örhan, babası, amcası Hasan ve kuzeni Cezayir Örhan’ın Bolu’dan geldiklerini söyleyen askerler tarafından gözaltına alınarak götürüldüklerini belirtti. Adnan Örhan, yaptıkları bütün müracaatların sonuçsuz kaldığını anlatarak, “11 yıl sonra Kulp’ta 8 kişiye ait toplu bir mezar ortaya çıktı. Toplu mezarda bulunan kemiklerden biri babam diğerinin ise amcama ait olduğu sonucu çıktı. Kemiklerimizi almak istedik, bir mezarımız olsun istedik. Ancak Diyarbakır ve Kulp Savcılığı ile İstanbul Adli Tıp Kurumu kemiklerin kaybolduğunu söylediler.” dedi.
‘Bir mezarımız olmadı’
Kulp Savcılığı’nın kendilerine tebliğ ettiği bir yazıda, yakınlarına ait kemiklerin kimsesizler mezarlığında olduğunu öğrendiklerini söyleyen Adnan Örhan, şunları aktardı: “Tekrar müracaat edip kemiklerimizi almak istedik. Ancak Kulp Savcılığı, 8 insanın kemiklerinin bir torbada olduğu ve tek kabirde gömülü olduğunu söyledi bize. Bu nedenden dolayı mezarın açılmamasına karar verilmiş denildi.” “Bir mezarımız olmadı” diyen Örhan, mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
Bu haftaki eylemin basın metni ise 12 Eylül kayıplarından Hayrettin Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı tarafından okundu. Mehmet, Hasan ve Cezayir Örhan’ın önce Serik Karakolu’na ardından Lice Jandarma Karakolu’na götürüldüklerini belirten Yarıcı, “Son olarak da bir kısmı işkencehaneye çevrilen Lice Yatılı Okulu’nda 20 gün tutulduklarına dair tanıklar vardı. Tanık beyanları soruşturulmadı.” dedi.
‘Cezayir Örhan’a ulaşılamadı’
Kulp Başsavcılığı’nın gözaltı kayıtlarında Örhan’ların isimlerinin olmadığı gerekçesiyle “soruşturmaya yer olmadığı” kararı verdiğini ifade eden Yarıcı, ailenin ve İHD’nin ısrarlı arayışı sonunda 2003 yılında Mehmet Selim ve Hasan Örhan’a ait kemiklerin Kulp’a bağlı Bağcılar köyü yakınlarında bir toplu mezarda bulunduğunu söyledi. Yarıcı, Cezayir Örhan’ın kemiklerinin ise hala bulunamadığını belirtti.
‘Bulunan kemikler 6 kişiyle birlikte topluca kimsesizler mezarlığında’
İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda kimliklendirme çalışması yapılan kemiklerin 16 Temmuz 2004’te “postayla” Kulp Savcılığı’na gönderildiğini ifade eden Yarıcı, “Defnetmek için kemikleri isteyen aileye Savcılık kemiklerin kaybolduğu bilgisini verdi.” dedi. Aile ve İHD’nin çabası sonucu 6 yıl sonra Örhanlara ait kemiklerin, aynı toplu mezardan çıkan 6 kişiyle birlikte kimsesizler mezarlığına gömüldüğünün ortaya çıkarıldığını belirtti.
‘Ailelerin maneviyatı daha fazla bozulmaması’ gerekçesi
Yarıcı, ailenin toplu gömülen 8 kişiye ait kemiklerin ayrıştırılarak kendilerine teslim edilmesine yönelik talebinin ise savcılık tarafından “Ailelerin maneviyatının daha fazla bozulmaması” gerekçesiyle reddedildiğini söyledi.
Yarıcı, AİHM’in verdiği ihlal kararı üzerinden adli ve idari makamların hızla harekete geçmesi gerektiğini belirterek, ciddi bir adli sürecin yeniden başlatılması çağrısında bulundu.
Kaynak: MA