İmamoğlu’ndan Erdoğan’a ‘at’ yanıtı

İBB Başkanı İmamoğlu Adalar’daki atların akıbetiyle ilgili kendisini suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, elini arkadan bağlama incelemesine gönderme yaparak yanıt verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 81 ilden gençlerle online görüşme yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Adalar’daki atlarla ilgili kendisine yönelik sözlerine Twitter hesabından yanıt verdi. İmamoğlu, “Keşke bana “Neden elini arkadan bağladın?” incelemesi yerine Adalar’daki atlarla ilgili inceleme başlatsaydınız. Geçmişten bugüne yaşanan fayton zulmünü yıllarca kimlerin görmezden geldiği, kimin çözüm ürettiğiyle ilgili tüm süreçlerin inceleneceği bir soruşturma talep ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gencin sorusu üzerine Adalar’daki atlarla ilgili şunları söylemişti: 

“Her şeyden önce adalardaki atların bir canlıya yakışmayacak şartlarda çalıştırılması ve muhafazası uzunca bir süredir bizim de gündemimizdeydi. Bu konuda eski büyükşehir belediye başkanımız rahmetli Kadir Topbaş ve Mevlüt Uysal çeşitli çalışmalar yapmışlar da ancak bu hazırlıklar uygulanamadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yönetim değişti.

Ardından da hala ne olduğuna dair tatmin edici bir açıklama yapılamadığı müessif hadise yaşandı. Hayvan hakları konusunda ortalığı toza dumana katanların bu hususta hiç ses çıkarmamaları da ayrı bir iki yüzlülük örneğidir. Hadi konuşsanıza, niye konuşmuyorsunuz? Sesinizi çıkarsanıza niye çıkarmıyorsunuz?

Bu işin ideolojik boyutu olamaz. Hayvanlara acımanın ideolojik boyutu tam aksine olması lazım. Nedir? O hayvanı seveceksin ve onların bu ıstıraptan kurtulması için ne gerekiyorsa yapacaksın. Bize haber geldi, İçişleri Bakanım beni aradı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da yanındaydı.

Ben dedim ki, ‘Ne gerekiyorsa yapalım.’ Söyledikleri burada elektrikli araçlar kullanabilir miyiz? Hayırlı olsun, kullanın yeter ki bu hayvanlar bu ıstırabı çekmesin. İstanbul’un atlarına dahi sahip çıkıp hesabını veremeyenlerin diğer konularda neler yaptıklarını düşünmek dahi istemiyoruz. Hiç şüphesiz tüm bu olup bitenleri İstanbul halkı ile milletimiz görüyor, değerlendiriyor günü geldiğinde bunların hesabı sandıkta feraset sahibi tüm İstanbullular tarafından sorulacaktır, ben buna inanıyorum.”