Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 793’üncü haftasında kaybedildikten sonra işkence edilmiş cansız bedenleri bulunan 3 Kürt iş insanı Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri adalet arayışlarına 793’üncü haftada da devam etti. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla sormaya devam ediyor.
Bu hafta, 3 Haziran 1994’te gözaltına alındıktan sonra işkence edilmiş cansız bedenleri bulunan iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın akıbeti soruldu.
Buldan: Katiller aramızda dolaşmaya devam ediyor
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, eşi Savaş Buldan’ın, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay ile birlikte gözaltına alındığını belirtti. Aileler ve Türkiye’deki demokrasi güçleri olarak katillerin bulunması, cezalandırılması için mücadele ettiklerini belirten Buldan, “Ancak bütün bunlara rağmen katiller aramızda dolaşmaya devam ediyor.” dedi.
Adalet arayışlarının 26 yıldır sürdüğüne işaret eden Buldan, “Biliyoruz ki failli meçhul cinayetler, kayıplar ve yargısız infazlar Türkiye’nin bir gerçekliğidir” şeklinde konuştu.
‘Adalet arayışımızı sürdürmeye devam edeceğiz’
Geçmişle yüzleşmek adına Türkiye’de mutlaka bir komisyonun kurulması gerektiğini ifade eden Buldan, şunları söyledi:
“Katiller bulunup, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Katillerin bulunup yargılanması kayıp yakınlarına bir armağan olarak verilirse vicdanlar o zaman rahat ettirilir. Bunun için talebimiz, adalet, geçmiş ile yüzleşmek ve katillerin bulunup cezalandırılmasıdır. Bu insanlar yargılanmadığı sürece bizler adalet arayışımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Cumartesi Anneleri olarak Galatasaray Meydanı’nda ısrarcı olacağız.”
Yıldırım: Ölünceye kadar bu acıyı unutmayacağız
Hasibe Yıldırım eşi Adnan Yıldırım’ın acısını 26 yıldır hissettiklerini söyledi. Yıldırım, “Ölünceye kadar bu acıyı unutmayacağız. Katiller ortalıkta dolaştığı sürece mücadelemizi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Karay: İşkence yapılarak öldürüldüler
Hacı Karay’ın oğlu Enes Karay da, “Babam ve 2 arkadaşı polis kılığındaki kişilerce alınıp kaçırıldılar. İşkence yapılarak öldürüldüler. Bugün bu olayın üstünden 26 yıl geçti ama hiçbir fail yargılanıp cezalandırılmadı. Bizler faili meçhul cinayetlere kurban gitmiş kişilerin aileleri olarak adalet aramaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Ekinci: Sanıkların tamamı beraat etti
Olayın dava sürecine ilişkin bilgileri gözaltında öldürülen Yusuf Ekinci’nin oğlu ve aynı zamanda Ankara JİTEM Davası’nın müşteki avukatlarından Sertaç Ekinci paylaştı. Ekinci, “Soruşturma kapsamındaki en önemli delillerden bir tanesi eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın’ın kendisinin de bu olayda olduğunu itiraf etmesiydi.” dedi.
Sanıkların tamamının beraat ettiğini ifade eden Ekinci, “An itibarıyla dosya İstinaf incelemesinde. Siyasal yönelim bu şekilde olduktan sonra bu davalardan herhangi bir sonuç almak mümkün değil, ama biz hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Olaya ilişkin basın metnini 19 Ekim 1995’te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun okudu. İş insanları Buldan, Yıldırım ve Karay’ın İstanbul’da yaşadığını belirten Tosun, şunları aktardı:
‘Gözaltına alındıkları reddedildi’
“3 Haziran 1994 günü sabaha karşı Yeşilyurt’ta bulunan Çınar Oteli’nden birlikte çıktılar. Çok sayıda tanık beyanına göre; dışarıda bekleyen otomobillerden çıkan telsizli, çelik yelekli ve silahlı 7-8 kişi onları durdurdu ve otelin duvarına yaslayarak üzerlerini aradı. Kendilerini polis olarak tanıtan bu kişiler; ‘ifadelerinizi alıp bırakacağız’ diyerek Buldan, Yıldırım ve Karay’ı zorla otomobillere bindirerek götürdü.”
Olaydan haber alan ailelerin hemen Bakırköy Cumhuriyet Savcısı ve Yeşilköy Polis Karakolu ile irtibata geçerek yakınlarının kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırıldıkları hususunda şikayette bulunduklarını aktaran Tosun, ailelerin yine İstanbul Valisi ve Başbakanlık’la da görüştüklerini ancak yakınlarının gözaltına alındıklarının reddedildiğini anlattı.
‘3 iş insanının infaz edilmiş halde bulundu’
4 Haziran 1994 akşamında Bolu Yığlıca Köyü Taşlı Melen Mevkii’nde Buldan, Yıldırım ve Karay’ın işkence ile sorgulandıktan sonra ateşli silahla infaz edilmiş bedenlerinin köylüler tarafından bulunduğunu belirten Tosun, “Üzerlerinde kimliklerini kanıtlayacak hiçbir belge, değerli eşya veya para yoktu. Bulundukları yer kontrgerilla cinayetleri sonucunda öldürülenlerin cansız bedenlerinin bırakıldığı medyada ‘ölüm üçgeni’ olarak adlandırılan bölgedeydi.” dedi.
‘Kürt iş insanlarına yönelik ölüm listesi mahkemeye sunuldu’
Ailelerin tüm çabalarına rağmen Buldan, Yıldırım ve Karay dosyalarının 19 yıl sürüncemede bırakıldığını belirten Tosun, şu bilgileri paylaştı:
“Ailelerin ısrarlı başvuruları üzerine 19 Aralık 2013 tarihinde yeni bir iddianame düzenlendi. Düzenlenen iddianame Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda ‘Ankara JİTEM Davası’ olarak bilinen davaya dâhil edildi. Yargılamalar sırasında tanık olarak ifade veren eski MİT Dairesi Başkanı Mehmet Eymür içinde Buldan, Yıldırım ve Karay’ın isimlerinin de olduğu ‘Kürt iş insanlarına yönelik ölüm listesi’nin yer aldığı bir belgeyi mahkemeye sundu. Eymür, Buldan, Karay, ve Yıldırım’ın infazlarının Ağar’ın bizzat yönettiği Korkut Eken, İbrahim Şahin ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Emin Aslan’ın denetimindeki ‘özel operasyonlar’ kapsamında gerçekleştirildiğini söyledi.”
Tosun, 3 iş insanının kimler tarafından gözaltına alındıkları, işkence ile sorgulandıkları, öldürüldükleri ve bu eylemin icrası için kimlerin talimat verdiğinin devletin “Susurluk Raporu”nda, “Ergenekon” iddianamesinin 228 No’lu ek klasöründe, “Ankara JİTEM Davasının” iddianamesinde ve mahkeme tutanaklarında yer aldığını ifade etti.
‘Tüm sanıklar beraat etti’
Ancak tüm bunlara rağmen 13 Aralık 2019’da görülen karar duruşmasında Mehmet Ağar ve diğer tüm sanıkların beraatlarına karar verildiğini ifade eden Tosun, AİHM’de mahkumiyetle, iç hukukta beraatla sonuçlanan davalar zincirine bu davanın da eklendiğini kaydetti.
İstinafa taşınan davada üst mahkemeyi, hukuka ve adalete uygun yeni bir karar tesis edilmesi için göreve çağıran Tosun, “Buldan, Yıldırım ve Karay için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Kaynak: MA