İYİ Partili Çıray, son haftalarda yükselişe geçen vaka sayılarıyla birlikte özellikle sonbahar ve kış ayları için tehlike çanlarının çaldığını belirtti.
Çıray, bir aşı seferberliği başlatılması çağrısında bulunarak, aşı olmayanlar için bazı yaptırımlar uygulanmasının toplumsal bağışıklık, salgın kontrolü ve sosyal yaşamın devamı için elzem olduğunu vurguladı.
İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, son haftalarda vaka sayılarının yükselmesi ve aşı karşıtlığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. İki yıldır süregelen zorlu pandemi sürecinde ülkeyi yönetenlerin büyük bir başarısızlık gösterdiğini belirten Çıray, son haftalarda yükselişe geçen vaka sayıları ile ilgili özellikle sonbahar ve kış ayları için tehlike çanlarının çaldığını söyledi.
‘Aşı olmayanlar için bazı yaptırımların uygulanması elzem’
Vaka sayılarının artmaya başladığı son haftalarda sahadan alınan bilgilere göre hastaneye ve yoğun bakımlara yatışların arttığını ancak bu hastaların çoğunlukla iki doz aşı olmamış kişiler olduğuna dikkati çeken Çıray, aşı olmayanların bu konuda bilinçlendirilerek teşvik edilmesinin ve bazı yaptırımlar uygulanmasının toplumsal bağışıklık, salgın kontrolü ve sosyal yaşamın devamı için elzem olduğunu vurguladı.
‘Milletimiz yeniden bir kapanmayı kaldırabilecek durumda değil’
Yüzde 38’lerde seyreden aşılama oranının bir an önce yüzde 70’le çıkarılması gerektiğine dikkati çeken Çıray, şunları kaydetti:
“Henüz hiç aşı olmayanların sayısı 18 milyondan fazla. Hâlihazırda iklim krizi ve iktidarın talan politikaları nedeniyle çok büyük felaketlerin yıkıcı etkileriyle mücadele etmekte olan milletimiz salgın artışı nedeniyle yeniden bir kapanmayı veya sosyal kısıtlamaları hem ekonomik hem de psikolojik açıdan kaldırabilecek durumda değil.”
‘Sığınmacılara tarama testleri yapılmalı’
Çıray, AKP’nin yanlış dış politikaları ve açık kapı siyaseti yüzünden muazzam ve düzensiz bir göç sonucu milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye “gelişigüzel dağıldığını” ve birçoğunun “kayıt dışı” olduğunu hatırlattı. Afganistan’dan da Türkiye’ye büyük gruplar halinde göç başladığına işaret eden Çıray, “Bunların kamplarda kontrol altına alınıp COVID testleri yapılıyor mu? COVID-19 taşıyıcısı olup olmadıkları tespit edilmeden ve hasta olanlarının tedavi edilmeden halkımızın arasına karışmaları pandeminin yeni bir atak yapmasında ne yazık ki çok etkili olacaktır. Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı sığınmacılara tarama testleri yapmalı ve derhal gerekli tedbirleri alıp bizleri bilgilendirmelidir.” dedi.
‘Sınıfsal bir eğitim kaybının müsebbibi olmuştur’
Çocukların online eğitim ile bir sene daha kaybetmesinin uzun vadede olumsuz bazı toplumsal sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Çıray, şu değerlendirmede bulundu:
“Online eğitim süresince çocukların eve kapanmasının çok ciddi olumsuz etkileri oldu. Çocukların evde kapalı kalmasıyla fiziksel aktivitenin eksikliği obezite riskini artırırken, çevreyle etkileşim halinde olmamaları da ilgi kaybı, dikkat kontrolünde güçlük, odaklanma problemleri ve tahammülsüzlük gibi sonuçlar doğurabiliyor. Diğer yandan 19 yıldır ülkeyi yöneten ve itibardan tasarruf etmeyen iktidar maalesef online eğitimi her kesime ulaştıramamış ve fırsat eşitliği konusunda da sosyal devlet olmayı beceremeyerek sınıfsal bir eğitim kaybının müsebbibi olmuştur.”
UNESCO verilerine göre 28 Haziran 2021 itibarıyla 210 ülkenin 119’unda okulların tamamen açık, 56’sında kısmen açık, 16’sında ara tatil, 19’unda ise kapalı olduğunu aktaran Çıray, “Aşı demek yüz yüze eğitim demektir.” dedi.
‘Aşı seferberliği başlatılmalı’
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Covid-19 ile mücadelede en etkili yolun aşı ve buna engel olan şey ise aşı karşıtlığı olduğunu söyleyen Çıray, ülkeyi yönetenlerin komploların ve aşılarla ilgili kara propagandaların önüne geçerek bilimsel verilerin ışığında derhal bir aşı seferberliği başlatması gerektiğini belirtti.
Dünyanın birçok yerinde bilimsel otoritelerin aşıyı destekleyici tutumuna rağmen, aşı olmayı reddeden insanların sayısının da azımsanmayacak kadar fazla olduğunu belirten Çıray, şu uyarıda bulundu:
“Ülkemizde de bir an önce aşılamanın hızla artışını sağlayacak benzer politikalar uygulamaya konmalıdır. Hepimiz üzerimize düşeni yapıp yanlış bilgi ve sahte haberlerin önüne geçmeliyiz. ‘Aşı hayat kurtarır’ sözünün altını bilimsel tüm araçlarla doldurmalı ve bir aşı seferberliği başlatmalıyız. Aksi takdirde virüsün yayılımı ve delta varyantının etkileri nedeniyle yeniden hayatın durma noktasına gelme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz.”
Yeni1Mecra