İYİ Partili Okutan, ulusal güvenlik ve terörle mücadele gereklerinin, zaten hukuka aykırı olan OHAL yetkilerinin uzatılmasına mazeret teşkil edemeyeceğini belirterek, “Söz konusu düzenlemelerden derhal vazgeçilmelidir.” dedi.
İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Nuri Okutan, yaptığı basın açıklamasında, Olağanüstü Hal döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) idareye verdiği hukuka aykırı bazı yetkilerin TBMM’ye sunulan bir torba yasa teklifi ile üçer yıl süreyle yeniden uzatılmak istendiğine dikkati çekti.
‘Temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulamaz’
15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra geçilen OHAL rejiminde pek çok KHK çıkarılarak fütursuzca uygulandığını belirten Okutan, “Hatta bu KHK’lerin bazı hukuka aykırı maddelerinin süreleri olağan dönemde de uygulanmak üzere uzatılmıştır.” dedi. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim usullerinin Türkiye’de Anayasa ile kabul edilip düzenlenmiş hukuk rejimleri olduğunu söyleyen Okutan, şunları kaydetti:
“ OHAL uygulaması da Anayasamızda, yetki, sebep, usul ve şekil, konu, süre ve denetim gibi unsurlar bakımından çerçevesi belirlenmiş bir uygulamadır. Öte yandan, Anayasamıza göre, olağan üstü hal rejimlerinde dahi, kısıtlamalara tabi olabilecek temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulamaz.”
‘Gözaltı süresinin 12 güne kadar uzatılması öngörülüyor’
Okutan, ancak iktidarın bazı temel insan hak ve hürriyetlerini toptan çiğneyen ve yok eden bir kısmını kullanma süresini üçer yıl daha uzatmak istediğine işaret ederek, şunları ifade etti:
“Teklifte yer alan ilgili maddelerden birine göre, zaten yeterince uzun olan gözaltı sürelerinin OHAL dönemindeki gibi 12 güne kadar uzatılmasına üç yıl daha devam edilmesi öngörülmektedir. Bu durum ilgili kişi veya kişilerin hâkim karşısına çıkamadan özgürlüklerinden keyfi bir şekilde mahrum bırakılmaları, yargısız infaz mahiyetinde cezalandırılmaları anlamına gelmektedir.”
‘Keyfi şekilde kayyım atanması 3 yıl daha uzatılacak’
Bir diğer maddenin de, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) keyfi bir şekilde belirlenecek şirketlere kayyım olarak atanmasının üç yıl daha uzatılmasına dair olduğuna vurgu yapan Okutan, “Burada da ilkel müsadere yöntemiyle, devletin vatandaşının malına mülküne hukuksuz şekilde çökmesiyle mülkiyet hakkı çiğnenmekte ve yok edilmektedir.” dedi.
‘Kirli işlere yargı ve kolluktan bazı unsurların katıldığı anlaşılmakta’
“Müsadere yetkisi kapsamında sadece yandaşlar arpalık sahibi kılınmamış, bu yetki tehdit unsuru olarak kötüye kullanılıp büyük FETÖ borsaları kurularak ilgisiz pek çok kişinin fidyeye bağlanmış, bunların bazılarının mallarına da çökülmüştür.” diyen Okutan, sadece adliyelere intikal eden dosyaların bile bu borsanın büyüklüğünü göstermeye yeterliği olduğunu söyledi. Okutan, bu kirli işlere yargı ve kolluktan bazı unsurların da katıldığının anlaşılmasının ise kaygı verici olduğunu belirtti.
‘Ucube suç tariflerine dayandırılarak yürütülecek’
Bu uygulamanın sürdürülmesinin, çalışma hakkını, iş güvencesini, seyahat özgürlüğünü kökünden yok etmek olduğunu belirten Okutan, şöyle devam etti:
“Konunun vahim tarafı, bütün bu hak ve özgürlükleri çiğneme ve yok etme tasarruflarının, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL rejimi KHK’leri ile getirilen ‘iltisakı, irtibatı olmak’ gibi hiçbir çağdaş ceza hukukunda yer almayan ucube suç tariflerine dayandırılarak ve üstelik idarenin takdiriyle yürütülecek olmasıdır.”
Okutan, başta İçişleri Bakanı Soylu olmak üzere iktidar sözcülerinin “terörle başarıyla mücadele ettiklerini, terör örgütlerinin kökünü kuruttuklarını iftiharla dillendirip dururlarken, bugün tutup olağanüstü yetkilerin terörle mücadele bahanesiyle uzatılmasını talep ettiğine işaret etti.
‘İktidar OHAL rejimi altında topluma korku salarak gitmek istiyor’
İktidarın, erken veya zamanında yapılacak seçimlere, normal düzene giydirilmiş OHAL rejimi altında, topluma korku salarak, sindirme yöntemlerini sürdürerek gitmek istediğini söyleyen Okutan, “Arzu edilen, herkesi susturabileceği, her istediğini gözaltına alabileceği, herkesi işinden gücünden edebileceği, herkesin malına mülküne çökebileceği bir Türkiye! Fakat, bütün bu kötülükler geri tepecektir. Milletimiz basiretiyle bu zalim tek adam rejimine mutlaka son verecektir. Zira zulüm, ne yaparsa yapsın, ilelebet payidar olmaz!” ifadelerini kullandı.
‘Düzenlemeden derhal vazgeçilmeli’
Olağan hukuk düzeninde temel insan hak ve hürriyetlerini tahdit etmeye izin veren hiçbir yetkinin yasal ve meşru olmadığına vurgu yapan Okutan, “Çağdaş milli güvenlik siyaset stratejisinin öncelikli hedefi, ülke vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerini koruyup refahını geliştirmektir. Dolayısıyla, ulusal güvenlik ve terörle mücadele gerekleri, zaten hukuka aykırı olan OHAL yetkilerinin uzatılmasına mazeret teşkil edemez. Söz konusu düzenlemelerden derhal vazgeçilmelidir.” dedi.
Yeni1Mecra