İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Libya’daki riskin giderek arttığını ve iktidarın, Libya’daki iç savaşa dahil olduğunu söyledi: Türkiye, ABD ile Rusya arasında pusulasını şaşırmıştır
Sezgin, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Libya’daki gelişmeleri değerlendirdi.
Aydın Adnan Sezgin, Libya’daki riskin giderek arttığını, yaptıkları uyarılara rağmen iktidarın, Libya’daki iç savaşa var gücüyle dahil olduğunu söyledi.
Bu durumun Türkiye için ciddi tehditleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Sezgin, darbeci Hafter güçlerinin, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) hakimiyetindeki Trablus ve civarına tasallutunun Türkiye’nin UMH güçlerine verdiği destekle durdurulduğunu anımsattı.
Türkiye’nin bu politikasıyla yeni bir coğrafyanın korunup savunulduğunu ifade eden Sezgin, “Bu müdafaada sağlanan başarı, iktidar ve sözcüleri tarafından zafer nidalarıyla takdim edilmiş, kutlanmış, hatta kutsanmıştır. O dönemde, bunun yanlış olduğunu defalarca söyledik. Libya’nın bütününe göre çok sınırlı ve doğal kaynaklardan yoksun bu bölgede, saldırganın püskürtülmesinin bir başarı addedilebileceğini ama sonucun nihai zafer olarak nitelendirilmemesi gerektiğini anlattık. Bölgede mevcut konjonktürdeki etkimiz artmıştır ancak nihai sonuç meçhuldür.” diye konuştu.
Sezgin, Türkiye’nin desteklediği UMH güçlerinin Hafter’in kontrolündeki Sirte ve Cufra’ya yönelik taarruzunun, Rus yapımı olduğu bilinen uçakların bombalarıyla önlendiğini kaydetti.
Türkiye’nin hava üssü kurmayı açıkladığı Al Vatiya Havaalanı’nın bu saldırılarda ağır tahribata uğradığını ifade eden Sezgin, şöyle konuştu:
“Kim, bunu nasıl yaptı? Hala açıklanmış değil. Vatiya Havaalanı’nın bombalanması ve ardından yaşanan gelişmeler, hesap yanlışlıklarını ve belirli bir zafiyeti ortaya koymuştur. Vatiya’nın bombalanması hem oraya uçaklarımızın konuşlanmasını önlemiş, Sirte-Cufra harekatını akamete uğratmış hem de Libya’da karşı karşıya olunan ağır riskleri teyit etmiştir. Libya’da Türkiye-Ulusal Mutabakat Hükümeti blokunun karşısındaki ittifakın hava üstünlüğü ciddi bir endişe kaynağıdır. Bazı kaynaklar, Vatiya üssünün Mısır’dan veya Libya içindeki Al Hadim üssünden havalanan Birleşik Arap Emirlikleri uçakları tarafından, bazı kaynaklar ise Cufra üssündeki Rus yapımı uçaklar tarafından bombalandığını öne sürmüştür. Ülkemizin Libya’da da kullanıldığı anlaşılan silah ve radar teknolojileri göz önünde bulundurulduğunda, bu saldırıya katılan uçakların milliyetinin tespit edilememiş olması şaşırtıcıdır.”
Libya’da bileğimiz bükülmüştür
Fransız gemilerinin Libya’ya 80 mil yaklaştığını, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri uçaklarının bölgede cirit attığını kaydeden Sezgin, Libya konusunda Türk-Rus Yüksek Düzeyli İstişare Heyetleri arasında geçtiğimiz hafta gerçekleşen görüşmeye dikkati çekti.
Görüşmelerde, Libya’da kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes için şartların oluşturulması amacıyla ortak çabaların sürdürülmesi kararı çıktığını hatırlatan Sezgin, “Rusya ile de Ortak Çalışma Grubu Kurulduğu açıklanmıştır. Ayrıca Berlin Konferansı ile uyumlu olarak ve BM ile eş güdüm halinde, Libyalılar arasında siyasi diyaloğun artırılması üzerinde mutabık kalınmıştır. Libya’da askeri çözüm olamayacağı vurgulanmıştır. Yani bileğimiz mi bükülmüştür? Rusya burada menfaatlerini ciddi bir şekilde korumasını bilen bir devlet olarak Türkiye’yi yine hareket kabiliyetinden mahrum bırakmıştır. Bu koşullar altında Türkiye Libya’da nasıl kıpırdayabilecektir?” şeklinde konuştu.
50’nin üzerinde can kaybı olduğu doğru mudur?
Sezgin, Milli Savunma Bakanı’na geçen hafta bir dizi soru yönelttiğini ve yanıt beklediğini söyledi:
“- Saldırılar, hangi ülkeye/ülkelere ait uçaklar tarafından gerçekleştirilmiştir?
– Saldırıda aktif veya muhtemel bir kol uçuşu mensubu olarak birden fazla ülkeye veya aktöre/gruba ait uçak tespit edilmiş midir?
– Saldırıda kullanılan uçaklar, hangi ülkede bulunan hangi hava üssünden kalkmıştır?
– Türkiye ve Ulusal Mutabakat Hükümeti, Libya hava sahasının ne kadarını anlık olarak ve kendi imkanlarıyla izleyebilmektedirler?
– Saldırıya ilişkin olarak bir diğer ülkeyle, örneğin Libya konusunda Ortak Çalışma Grubu oluşturduğumuz ABD ve ABD gücü AFRICOM ile istihbarat paylaşımı yapılmakta mıdır?
– Saldırıda, Vatiyye Hava Üssü’nde bulunan hava savunma sistemlerimize verilen zarar hangi düzeydedir?
– Saldırıda 50’nin üzerinde can kaybı olduğu iddiaları doğru mudur?
– Libya’da askeri uçak konuşlandırılması planı, hala gündemde midir?
– Libya’da konuşlandırılması planlanan ve Türk Savunma Sanayii ürünü olan Hisar hava savunma sistemleri, hazır durumda mıdır?”
Sezgin, Türkiye’nin, Libya’da hedefleriyle sahanın gerçekleri arasında sıkıştığını belirterek, “Türkiye ABD ile Rusya arasında pusulasını şaşırmıştır. Yanında Katar, karşısında Rusya, Mısır, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere çok sayıda ülke bulunan Türkiye, açıklamamın başında da söylediğim gibi çok ciddi, büyük bir tehdit altında bulunmaktadır” diye konuştu.
Sezgin, İdlib’de de durumun çok kritik olduğunu, hükümetin İdlib konusunda TBMM’yi bilgilendirmesi gerektiğini belirtti.