Joker: İstemsizce Politik

Didem Karasulu

Politik olmak, taraf olmaktır. Taraf olmaksa, kendinden önce olmuş olanı varsayar. Kendinden önce olmuş olanın söylemini, aracını, amacını varsayar. Bir kopuş vardır, elbette. Sürekliliği varsayar, yine de.

Peki, taraf olmadan politik olmak mümkün mü?

Sadece “kendisi” olarak politik olunabilir mi?

Politik sözü olmadan, politikanın araçlarını kullanmadan,

Politik bir amaca, bir hedefe veya misyona sahip olmadan politik olunabilir mi?

Mekânın kısıtlarından, kısıtlayıcılığından muaf, zamanın yükünden azade,

Farkında olmaksızın, öngörmeksizin, hesap yapmaksızın, güncel ve tarihsel fayda gözetmeksizin,

Ve kitapsız; kitapların talim ve terbiyesinden geçmeksizin, yalnızca kendi sözünü referans alarak, yalnızca kendi defterine doldurduğu kendi sözcüklerine bağlanarak, yalnızca kendi sesini dinleyerek politik olunabilir mi?

İşin esası, doğallığında politik, doğallığında estetik olunabilir mi?

Joker’in kendi ifadesiyle, “hiçbir şeye inanmadan” politik olunur mu?

*

Joker’in mesleği palyaçoluk. İşi, güldürmek, mutlu etmek. İşini sever. Yaptığı işi sevmek, işini severek yapmak günümüzde çocuk naifliğinde.

Joker, bir çocuk şuursuzluğunda/ zamansızlığında.

*

Joker’in gülen maskesi, varoluşu bir oyuna, bir parodiye dönüştürmek için midir? Gerçekliğin şiddetine, şiddetin parodisiyle verilen bir cevap mıdır? Şiddetin parodisi nasıl mümkün olabilir?

Öyleyse, akla gelen muhtelif sorular:

Şiddet, estetize etmediğinde mi?

Şiddet, mağdur yaratmadığında mı?

Şiddet, uygulayanda vicdani yük yaratmadığında mı?

Şiddet, bir araç ve amaç olarak tarif edilmediğinde, şiddetin araçsallığı ve amaçsallığı tartışma konusu edilmediğinde mi?

Gerçeklik, gerçekliğine mesafe aldığında, gerçeklik oyunlaştığında mı?

*

Palyaço maskeleri V for Vandetta’ya selam gönderse de, Joker bir Vandetta değildir, hatta bir Vandetta türevi de değildir. Vandetta için şiddet, bir politik araç ve amaçtır. Oysa Joker’in derdi politik olmak, politik bir mesaj vermek değildir. Vandetta ne kadar militansa, Joker o kadar sanatçıdır. Kendi bedenini kullanan bir performans sanatçısı, bir dansçıdır. Veya şiddetle dans eder, şiddetli dans eder. Joker’in şiddetinde estetik yoktur. Onun jestlerinde, mimiklerinde, duruşunda, bedeninin salınımında, ellerinin deviniminde, tekrarlanmayan her sahnede farklılaşan mimiklerindedir, estetik. O, bedenini kullanan, bedenini kullanarak gösteri dünyasında gösterinin parodisini yapan bir performans sanatçısıdır. Vandetta’nın aksine, politik olmak için politik değildir.

*

Bir kurum olarak aile, çocuk üzerinde birinci dereceden “hak sahibi” olarak anne, iş yerinde patrondan daha “haklı” meslektaş, sadece sınıfsal üstünlüklerinden dolayı kendilerinden olmayana eziyet etme hakkını kendilerinde gören beyaz yakalı zengin çocukları ve medya şaklabanı Joker’in hışmından nasibini alanlardır.

Şiddet, doğal olmayan, doğaya uygun olmayan sistemin asli dişlilerinin canına okurken, sistemi değiştirmek, iyileştirmek gibi bir derdi olmayan, bir mesaj, bir model, bir yapı kurmaya katî suretle çalışmayan, gerçekleştirdiği şiddet eylemlerini estetize etmek gibi bir derdi olmayan bir seyirlik sunar Joker izleyiciye.

Belki de, doğallığında sistem karşıtıdır. Bir bilinçli tercih olarak değil. O, politik olma amacı gütmeden politik olan olamaz mı?