Kaçırma var, yargısız infaz var, mala çökme var

Bu insanlar, 40 yıldır, terörü bahane edip topluma yalan söylüyor, milliyetçileri hassasiyetleri olanları da kahramanlık masallarıyla avutuyor.

Asıl ayıp, 40 yıldır bu çetecilerin cezalandırılmamasıdır. Gerisi boş laf ve çetelere teslim olmuşluğun itirafıdır.

Korkut Eken, Atilla Peker. Fotoğraf: T24

Gazeteci yazar Gökçer Tahincioğlu, T24’te yayınlanan “Suç itirafı ve sahte kahramanlar” adlı yazısında cinayet işleyen ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan çetelerin nasıl kahramanlaştırılmaya çalışıldığına işaret etti:

Sedat Peker, Kutlu Adalı cinayetinde kendisinin ve kardeşinin rol oynadığını anlatıyor, gönüllü savunucular hemen devreye giriyor. 

“Olur mu öyle şey, Korkut Eken PKK’ya karşı mücadele etti.”

Röportajda, neden onca devlet görevlisi varken, KKTC’ye Peker’in kardeşi ile gittiği sorulmuyor. Gelen tepkiler üzerine Eken, ertesi gün yanıt veriyor:

“Peker’in kardeşi elemandı. PKK ile bir çatışma olması ihtimaline karşılık yanıma aldım…”

Büyük kahramanlık!

Erhan Tuncel de elemandı. Hrant Dink cinayetinin nasıl yaşandığı ortada.

Devlet yapısı yere göğe sığdırılamayan, hakikaten de bin yıllık devlet deneyimi bulunan Türkiye’yi, KKTC’deki PKK istilasından Korkut Eken ve yanına aldığı Peker korumuş! Öylesine bir kahramanlık ki çatışma olması halinde yanında biri bulunsun diye Peker’i uygun görmüş Eken. Bir kişi yeter de artar elbette!

Bu büyük kahramanların gerekçeleri hep aynıdır, hiç değişmez. 

Nerede yasalara aykırı bir buluşma, organizasyon, eylem ortaya çıkmışsa altından bunlar çıkar. Ama hazırdırlar, hemen PKK’yı yapıştırıverirler yanına.

Üstüne, bunların memleket ve millet adına faydalı olduğuna nasılsa kalpten inananlar, itiraz edeni PKK sevici ilan edip, savunmaya koyulurlar… Büyük kahraman!

O büyük kahramanlar, Bahçelievler’de gencecik 7 TİP’linin katledilmesini organize eden Abdullah Çatlı ve cinayetleri işleyen Haluk Kırcı ile ilişkilerini de “Avrupa’da çok etkileri vardı” diye açıklarlar.

Devletin polisi, devletin kırmızı bülten ile aradığı kişiyle oturup kalkar, halay çeker, iş takip eder ama gerekçesi PKK’dır. 

Avrupa’da etkileri var dedikleri Çatlı’nın karıştığı eylemler belli: Papa suikasti, silah kaçakçılığı, uyuşturucu tüccarları ile alışveriş. Hepsi kanıtlı. Kaçak girip, himaye edildikleri Türkiye’de de işleri kumarhaneler, uyuşturucu ve cinayet. 

* * *

Eken, verdiği röportajda, farkında olmadan Peker’i doğruluyor. Geriye Atilla Peker‘in iddialarının soruşturulması kalıyor. Zira Atilla Peker’in, Eken’in kullandığını söylediği silahlar, Susurluk cinayetlerinde kullanılan ve kayıp olduğu belirtilen silahlarla aynı marka ve türden. 

Üstelik, Eken ile Peker’in iddiaları ile o dönem adada, Sivil Savunma Daire Başkanlığı’nda görevli olan Galip Mendi‘nin anlatımları da örtüşüyor. Mendi de Eken’e, beyaz Toros tahsis ettiklerini açıklıyor.

Geriye basit bir soruşturma yürütmek kalıyor.

* * *

Peker’in diğer iddialarını da soruşturmak güç değil. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bu iddiaları soruşturmanın zor olmadığını söyledi, yeminler ederek.

Her şeyi de yargıdan beklememek lazım.

Misal AKP, İçişleri Bakanı’na, Peker’den aylık 10 bin dolar maaş alan milletvekilini sormak için yargıyı beklemek zorunda değil. Ama yapmıyorlar.

Yıllardır gözümüzün önünde işlenen cinayetler de faili meçhul falan değil. Basit bir yargılama ve soruşturmayla failleri ortaya çıkartılabilir.

Yazının tamamı

https://t24.com.tr/yazarlar/gokcer-tahincioglu-yuzlesme/suc-itiraflari-ve-sahte-kahramanlar,31179