Kadınlar 25 Kasım’da sokakları boş bırakmadı

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de dört bir yanında kadınlar şiddete karşı sokaklara çıktı.

Kadınlar, artan kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı yetkilileri görevlerini yapmaya ve sorumluluk almaya çağırarak, “hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” mesajını verdi.

Fotoğraf: DepoPhotos

Sosyal Değişim Hareketi’nden Mirabel kızkardeşler Patria, Minerva ve Maria, Dominik Cumhuriyetini yöneten Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele ettikleri için 25 Kasım 1960 tarihinde askerlerin tecavüzüne uğrayarak vahşice öldürüldüler. 6 ay sonra 30 Mayıs 1961’de Trujillo bir suikast sonucu öldürüldü.

Trujillo’nun öldürülmesinden yaklaşık 2 yıl sonra 1963’ün Şubat’ında Dominik Cumhuriyeti oy kullanarak hükümetini seçti. Böylece Dominik Cumhuriyeti diktatörden kurtuldu.

Mirabel kızkardeşler Fotoğraf: Gaiga Dergi

1981 yılında Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karayipli feministler 25 Kasım’ı “Kadına Karşı Şiddete Son” olarak benimsedi. Birleşmiş Milletler (BM) 1999 yılında 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” kabul etti.

25 Kasım’da kadınlar sokağa çıktı

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de dört bir yanında kadınlar, bir hafta boyunca eylem ve etkinlikleriyle “erkek-devlet şiddetine karşı” sokaklara çıktı, sesini yükseltti.

Türkiye’yi de saran yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle kadınlar, 25 Kasım kapsamında bir çok toplantı, çalıştay, söyleşi ve açıklamayı internet üzerinden buluşmalarla gerçekleştirdi. Açıklamalarda, kadının insan haklarındaki kazanımları ve tehditlerine dikkat çekildi.

Yasaların uygulanması çağrısı

Eylem ve etkinliklerde, kadınların nafaka hakkının sınırlandırılmasına ve çocuk istismarcılarına “evlilik” yöntemiyle af çıkarılmasına yönelik gündemlere son verilmesi, artan kadın cinayetlerinin ve şiddetin önlenmesi için 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’nin “tam” uygulanması yapılan çağrıların başında yer aldı.

Gülistan Doku nerede?

Neredeyse günde en az 3 kadının erkekler tarafından öldürüldüğüne vurgu yapılan eylem ve etkinliklerde, “şüpheli kadın ölümleri”ne işaret edilerek, Nadira Kadirova, Gülistan Doku, İpek Er olayları hatırlatıldı. Kadına yönelik işlenen tüm suçlarda faillere yönelik “cezasızlık” politikasına son verilerek, devletin sorumluluk alması ve görevini yerine getirmesi istendi.

Kadınların ev içi emeğinin sömürüsü arttı

Dünyanın ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu pandemi koşulları nedeniyle, kadına yönelik şiddette artış yaşandığına işaret edilen eylem ve etkinliklerde, kadınların evlerinde şiddetle baş başa bırakıldığı, buna karşı devletlerin hiçbir şekilde önlem almadığı vurgulandı. 

Yine pandemi ve ekonomik krizle birlikte artan yoksulluğun kadın ve çocukları daha çok etkilediğinin dile getirildiği eylem ve etkinliklerde “kadın işsizliği”ndeki artışa işaret edildi. İşyerlerindeki “ücretsiz izin” uygulamasını “saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, buna son verilmesini istedi.

‘Kadın siyasetçiler serbest bırakılsın’

Yine özellikle bölge illerinde yapılan eylem ve etkinliklerde, HDP’nin kazandığı belediyelere yönelik “kayyum politikası” sıkça vurgu yapılan sorunlar arasında yer aldı. Kayyumların kadınları şiddete karşı başvuracağı mekanizmalardan yoksun bıraktığına işaret edildi. Kürt kadın siyasetçilere yönelik gözaltı, tutuklama ve baskılara vurgu yapılan eylem ve etkinliklerde, tutuklu kadın siyasetçilerin derhal serbest bırakılması istendi.

Ortadoğu ülkelerinde yaşanan savaşlara dikkat çekilen eylemlerde, Polonya’daki kürtaj yasağı gibi kadın bedenine yönelik devletlerin politikalarına karşı dayanışma çağrıları yapıldı.

Kadınların mesajları pankart ve dövizlerde

Polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı eylem ve etkinliklerde, kadınlar hazırladığı döviz ve pankartlarla da mesajlarını dile getirdi. Dikkat çeken bazı pankart ve dövizlerde şu mesajlar yer aldı:

“Sesimiz yankılansın her birimiz için sokakta erkek-devlet şiddetine karşı isyandayız”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Sesimiz yankılansın: Haklarımızdan hayatlarımızdan birbirimizden vazgeçmiyoruz”, “Erkek devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz”, “İsyandayız”, “Jin jiyan azadi”, “Em xwe diparezin”, “Hayatımızı savunuyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi can simidimizdir”, “Erkeklik koronadan daha öldürücüdür”, “Kadın üniversitesi değil güvenli kampüs”, “Erkek şiddetine susma”, “Musa Orhan tutuklansın”, “Siyasi tutsak kadınlara özgürlük”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Mobinge baskıya son”, “Ücretsiz izin bir hak değil saldırıdır”, “Ayaktayız”, “Sen ben biz birbirimizin çaresiyiz”, “Eşit, Özgür Laik bir yaşam”.

İstanbul’da binlerce kadın sesini yükseltti

Dün akşam saatlerinde de çok sayıda kadın örgütünün içerisinde yer aldığı “25 Kasım Kadın Platformu” öncülüğünde binlerce kadın İstanbul Kadıköy’de bir araya geldi. Kadınlar hep bir ağızdan “İstanbul sözleşmesi, 6284, mücadele yaşatır” diyerek, öldürülen kadınların isimlerini okuyarak andı.

Kadınların farklı illerdeki 25 Kasım eylemlerinde döviz ve pankartlarına yansıyan mesajlarının yer aldığı fotoğraflar galeride.

Yeni1Mecra