HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Karaaslan, belediye eşbaşkanlarına milyonlarca lira teklif edilerek partilerinden istifa etmelerinin istendiğini belirterek, “Yapmayan belediye eşbaşkanlarımızın yerine ertesi gün kayyım atadılar.” dedi.
Milletvekili Paylan da, kayyım siyasetine karşı, Türkiye halklarına ve demokratik güçlere birlikte mücadele çağrısında bulundu.
HDP “1 yıllık Kayyım Raporu”nu Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplatıya, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Hediye Karaaslan ve Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Üyesi Yunus Parim katıldı.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, HDP’nin güçlenmesini durdurmak ve toplumda bulduğu karşılığı engellemek için “Çöktürme Planı”nın devreye konulduğunu belirterek, şunları ifade etti:
“Bu çerçevede çözüm süreci sonlandırıldı, maalesef şehirlerimiz yakılıp yıkıldı. Bununla birlikte HDP’nin güçlü olduğu bütün kurumsal alanların tarumar edilmesi için darbe siyaseti devreye sokuldu. Öncelikle seçilmişlerimiz, eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz dokunulmazlıkları kaldırılarak, Saray’dan gelen talimatlarla tutuklandılar. Meclis’e darbe vuruldu.”
‘Siyasi partiler, muhalefet dahil kayyım darbesine yeterli tepki vermemiştir’
2016-2017’de kayyım siyasetinin devreye girdiğini ve belediyelerin gasp edildiğini ifade eden Paylan, tüm olanlara rağmen HDP’nin dimdik ayakta durduğunu söyledi. “Darbe siyasetinin” geçen yıl bu tarihlerde Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerinde hayata geçirildiğini belirten Paylan, “Siyasi partiler, muhalefet dahil olmak üzere kayyım darbesine karşı yeterli tepkiyi vermemiştir. Türkiye siyaseti, Türkiye’nin doğusunda olan darbelere karşı tepkiyi Türkiye’nin batısında olduğu kadar ortaya koyamadı” dedi.
‘Seçilmişlerimizin derhal görevlerine dönmelerini talep ediyoruz’
Belediyelerinin çoğunluğuna kayyım atanarak ve belediye eşbaşkanlarının tutuklanması ile milyonlarca yurttaşın iradesinin gasp edildiğine vurgu yapan Paylan, şöyle konuştu:
“Eğer Türkiye’nin herhangi bir yerinde darbe varsa bu bir kanser gibi bütün Türkiye’yi sarmaya ve metastaz gibi yayılma riski vardır. Bu darbe siyasetini püskürtmek için Türkiye’nin neresinde olursa olsun hep beraber bu darbe ile mücadele etmeliyiz. Şu anda halkın iradesi tutuklu. Buradan bir kez daha bütün siyasi partilere, demokrasi güçlerine Türkiye halklarına çağrı yapıyoruz. Derhal kayyım siyasetine son verilmeli. Belediye eş genel başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, seçilmişlerimiz görevlerini yapamıyorlar. Derhal görevlerine dönmelerini talep ediyoruz. Bunun için bütün Türkiye halklarının demokrasi güçlerinin seslerini yükseltmesi çağrısı yapıyoruz. Kayyımları ait olduğu yere sarayın bahçesine gönderelim. Belediye başkanlarımızı görevlerini yapmasını sağlayalım.”
‘418 parti çalışanı gözaltına alındı’
Paylan’ın konuşmasının ardından Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Hediye Karaaslan, kayyım raporunda yer alan bilgileri paylaştı. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra kayyım atamalarının başladığı 19 Ağustos tarihinde 418 parti çalışanının gözaltı kararının alındığını belirten Karaaslan, Ağustos ayı boyunca bine yakın gözaltı olduğunu söyledi.
‘14 belediye eşbaşkanı ile 48 belediye meclis üyesinin mazbatalarına el konuldu’
KHK gerekçesiyle YSK eliyle 6 belediyenin gasp edildiğini dile getiren Karaaslan, bu süreçte 14 belediye eş başkanı ile 48 belediye meclis üyesinin mazbatalarına el konulduğunu ifade etti.
‘Aracılarla milyonlarca lira teklif edildi’
Belediye eşbaşkanlarına aracılar eliyle çeşitli maddi çıkarları destekleyen tekliflerde bulunulduğuna dikkat çeken Karaaslan, şunları aktardı:
“Milyonlarca lira teklif edildi ve tek şey söylendi, ‘ya partinizden istifa edip başka partilere geçin ya da bağımsız kalın.’ Yapmayan belediye eşbaşkanlarımızın yerine ertesi gün kayyım atadılar. Siyasi ahlaktan etikten yoksun yöntemi bu dönem ortaya koydu. Ve kayyımı belediye eş başkanlarımız üzerinde tehdit olarak kullanmaya başladı. Biz de somutlaşan bazı bilgiler de söz konusu, ihtiyaç duyulursa muhatap olan belediye eşbaşkanları açıklama yapabilirler. Kimi kısa bilgi notları ile mevcut iktidar partisinin bazı isimleri kısa bilgi notları göndererek parti değiştirme teklifinde bulundular.”
‘Çerezci, fıstıkçı kayyımlar açığa çıktı’
30 ay boyunca kayyımların yarattığı korkunç bir tablo ile karşılaştıklarını ifade eden Karaaslan, “Bilanço çok ağırdı kamuoyuyla eş başkanlarımız paylaştı ve her paylaştığımızdan sonra halk bunlara başka isimler verdi. Diyarbakır belediye başkanımızın açıkladığı video sonrasında ‘hamamcı kayyım’ gerçeği ortaya çıktı. Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanımızın paylaştığı belgeler sonucunda ‘çerezci kayyım’ açığa çıktı. Fıstıkçı, fincancı kayımlar açığa çıktı.”
‘Kayyımlar denetlenmiyor’
Belediye eşbaşkanlarına “gizli tanık” ifadeleri öne sürülerek ceza verildiğine vurgu yapan Karaaslan, kayyımların denetlenmediğine dikkat çekti. Karaaslan, “Şu anda meclisin yetkisi atanmışlara devredilmiştir. Belediye meclisleri halk adına bütçe yaparlar, faaliyet raporlarını denetleyen, iş ve işlemleri denetleyen kritik bir role sahiptir. Oysa belediye meclisleri keyfi bir atanmış tarafından feshediliyor, işlevsizleştiriyor. Meclislerin fiili olarak ortadan kaldırılması 4 milyon 268 bin 58 yurttaşın iradesinin gaspıdır.” dedi.
‘Kadın belediye başkanlarının yüzde 56,5’ini HDP gösterdi’
Türkiye’de kadın belediye başkanlarının yüzde 56,5’ini HDP’nin gösterdiğine işaret eden Karaaslan, “65 belediyemizin 63’ünde eş başkanlık sistemiyle belediye yönetimlerine aday olduk. Kayyımların eril anlayışı merkezi hükümetin kadın düşmanı anlayışı eş başkanlık sistemimizi hedef aldı.” dedi.
‘Kayyımlar şiddetle mücadele eden kadın kurumlarını kapattılar’
Sayıştay ve diğer raporların hiçbirinde “eşbaşkanlığın kamuyu zarara uğrattığı” tespitiyle karşılamayacağına vurgu yapan Karaaslan, “Kadına yönelik şiddetin arttığı bir dönemde kayyımlar şiddetle mücadele eden kadın kurumlarını kapattılar. Kadın sığınaklarını kapattılar, kadın cinayetlerinin önü açıldı. Pandemi sürecinde artan erkek şiddeti ile mücadele edecek merkezlerini kapattılar. Kadın politikaları müdürlüğüne erkekleri atadılar. Mardin’e ilişkin dosyamız var, dosyamızın içerisinde 31 Mart’tan sonra açığa çıkardığımız tacizci çalışanları yeniden göreve getirdiler.” ifadelerini kullandı.
‘Batman Belediyesi Kürtçe dil seçeneğini kaldırdı’
Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Yunus Parim ise, kayyımların belediyelerde ekonomik yıkım, dil ve kültürel alana yönelik saldırılarda bulunduğunu belirtti. Kayyım sisteminin artık çöktüğünü belirten Parim, “Kayyımlar Kürt halkının diline ve kültürüne yönelik bir nefretle işe başladılar. Örneğin Batman Belediyesinde kayyım göreve başlar başlamaz resmi siteden, Kürtçe dil seçeneğini kaldırdı. Siirt kayyımı Celadet Ali Bedirxan Kütüphanesini kapattı. Yine Muradiye kayyımı Ayşe Şan Kadın ve Konuk Evi’nin tabelasını indirdi.” dedi.
Adı yolsuzluğa ve tacize karışan kayyımların ikinci kez kayyım olarak atandığını ifade eden Parim, hazırladıkları raporla bir yıllık yapılanlara dikkat çekmek istediklerini söyledi. Parim, belediye ve irade gaspına ilişkin uygulamaları bir anlık görmemek gerektiğini belirtti.
Konuşmaların ardından 34 sayfalık kayyım raporu basına dağıtıldı.
Kaynak: MA