KESK Eş Genel Başkanı Yeşil, 6. Dönem Toplu İş Sözleşmesine ilişkin iktidarın açıkladığı teklifin adının “sefalet, yoksulluk, güvencesizlik” olduğunu belirterek, kamu emekçileri ve emeklilerine ortak mücadele çağrısı yaptı.
KESK, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine ilişkin Kamu İşveren Heyeti’nin açıkladığı teklife dair basın toplantısı düzenledi. TÜM BEL-SEN Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, “Sefalet ücretini kabul etmiyoruz, haklarımız için kamu emekçilerini ortak mücadeleye çağırıyoruz” pankartı asıldı.
’20 milyonu aşkın kitleyi hayal kırıklığına uğratmıştır’
Toplantıda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, “Dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından paylaşılan söz konusu teklif aileleri de kattığımızda 20 milyonu aşkın geniş bir kitleyi hayal kırıklığına uğratmıştır” dedi.
‘Aynı nakarat tekrar edilmiştir’
Bakanlığın teklifine göre, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarında 2022 yılı için 6’şar aylık dilimler halinde yüzde 5+6, 2023 yılı için ise yüzde 6+6 artış önerildiğini hatırlatan Yeşil, şunları ifade etti:
“Büyük bir lütufmuş gibi altışar aylık dönemlerde enflasyon farkının oluşması durumunda söz konusu farkın maaşlara yansıtılacağı ifade edilmiştir. Teklif açıklanırken, her zaman olduğu gibi ‘Büyüyen Türkiye’de işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik, ezdiremeyeceğiz. Hedeflenen enflasyon, büyüme rakamlarına ulaşacağız’ nakaratı tekrar edilmiştir.”
Kamu emekçilerinin sorunlarının hala çözülmediğine vurgu yapan Yeşil, TİS teklifinin birkaç başlığı taşımasından ve vasat bir nitelikte olmasından kaynaklı kınadıklarını söyledi. AKP’nin “İşçiyi, memuru, asgari ücretliyi, emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” söyleminin bıkkınlık verdiğini belirten Yeşil, “Defalarca altını çizdik. Bu ülkenin emekçi sınıflarını, dar gelirli vatandaşlarını ezen Ali Cengiz oyunları ile takla attırılan TÜİK enflasyonu yani resmi enflasyon değildir.” dedi.
‘Son 9 yılda açlık ve yoksulluk sınırı yüzde 216 arttı’
Hayat pahalılığı için döviz ve altın fiyatlarına, açlık ve yoksulluk sınırı verilerine bakmak gerektiğine vurgu yapan Yeşil, şu tespitleri paylaştı:
“2012’de başlanan TİS sürecinden bugüne aradan geçen 9 yılda ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 450 dolar azalmıştır. Yine son dokuz yılda hem açlık hem de yoksulluk sınırı yüzde 216 artarken en düşük maaşta yaşanan artış yüzde 174’te kalmıştır. Son beş yılda ortalama maaşla alınan çeyrek altın sayısı 6,5 adet azalmıştır. Yine en düşük maaş ile alınan dolar son iki yılda 84 dolar azalmıştır. Son iki yılda asgari ücret yüzde 40 artarken kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış yüzde 29,85 ‘te kalmıştır. Son iki yılda temel tüketim maddelerinin fiyatlarında yaşanan artış yüzde 70’i aşmıştır. “
Yoksulluk sınırının esas alınması gerektiğini belirten Yeşil, “Sadece son iki yılda hem açlık hem de yoksulluk sınırı yüzde 38,6 artarken kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış yüzde 29,85 ‘te kalmıştır.” dedi.
‘Bizim teklifimiz açısından bir şey değişmemiştir’
Eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline geçen tutarın söz konusu yardımlar ve ikramiye ile birlikte 2022 Ocak itibari ile 10 bin 400 TL’ye çıkarılmasını teklif ettiklerini hatırlatan Yeşil, şunları kaydetti:
“Buna göre tüm kamu emekçilerinin maaşlarının yardım, ikramiye kalemlerinin dışında yüzde 43,5 artırılmasını talep ettik. KESK olarak bizim teklifimiz açısından bir şey değişmemiştir. Çünkü biz her dönem olduğu gibi bu dönemde yine aynı temel noktadan yani ‘hiçbir kamu emekçisi hanesi yoksulluk sınırı altında kalmasın’ noktasından hareket ettik. Ancak diğer konfederasyonlar için bir şeylerin değiştiğini söyleyebiliriz.”
‘Teklifin adı sefalet’
İktidarın teklifinin “Toplu Sözleşme Teklifi” olmadığını ifade eden Yeşil, “Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 9 bin 500 TL’yi bulduğu, yaşanan gerçek hayat pahalılığının yüzde 40’ı aştığı koşullarda aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye yapılan teklifin adı sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklifidir.” dedi. Yeşil, bu karanlık tablodan tek çıkış yolunun kamu emekçilerinin ve emekliklerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden geçtiğini söyledi.
‘TİS görüşmeleri anti demokrattır’
KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise katıldığı TİS görüşmelerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Bu teklifin emekçilerin ücret talebini karşılamadığına işaret eden Bozgeyik, “Masanın hem yapısı hem de işleyişi ayrımcı ve anti-demokrattır. Grev hakkı önündeki engellerin ve hakem kurulunun yapısı ve üretmiş olduğu kararlara itiraz edememe nedeniyle yasanın değiştirilmesine ilişkin başından beri talebimiz var. Ekonomik, demokratik, özlük, ücret talepleri ile ilgili çözülmesini istediğimiz sorunlar var.” şeklinde konuştu.
‘Birlikte ortak mücadele şart’
Masanın bir tarafı olarak sözleşme süreci sonuçlanıncaya kadar hem iş yerlerinde hem sokakta mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Bozgeyik, “Kamu işçileri açısından DİSK’in de değerlendirmesi var. Sayın bakanın abartmış olduğu işçilerin sanki yoksulluk sınırı üzerinde bir ücretle bundan sonra yaşamlarını ikame edeceklerine ilişkin değerlendirmeler gerçekleri yansıtmıyor. Birlikte ortak mücadele şarttır. Birlikte hareket edersek, haklarımızı kazanacağımızı ifade ediyoruz.” dedi.
MA – ANKARA