Partisinin Eğitim Çalıştayı’nda konuşan Kılıçdaroğlu, 18 yılda 7 kez Milli Eğitim Bakanı’nın değiştiğine dikkat çekerek, “Her bakan değiştiğinde eğitim politikası değişiyorsa bir sorumuz var demektir.” dedi.
Kılıçdaroğlu, ayrıca öğretmenlerin KHK ile kamu görevinden atılmasının doğru olmadığını söyledi.
CHP Genel Merkezi’nde “Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?” başlığı ile “Eğitim Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayın açılışında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuştu. Rahşan Ecevit’in dün gece hayatını kaybettiğini hatırlatarak, cenazenin yarın toprağa verileceğini söyledi. Doç. Dr. Betül Kaçar’ın NASA ekibine dahil edildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Kaçar’ı kutladı.
Fırsat eşitliği denen kavramın eğitimde son derece önemli olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Kapsayıcı ve eşitlikçi eğitimden yanayız. Sorgulama ve esnek düşünce… Yaşamı sorgulayacağız, esnek düşüneceğiz.” dedi. Kılıçdaroğlu, eğitimin sadece okulda alınamayacağını ifade ederek, “yaşam boyu eğitimin” hayatın en önemli parçası haline getirilmesi gerektiğini söyledi.
‘Eğitim partiler üstü bir kavram’
“Eğitim partiler üstü bir kavram.” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu çerçevede bakana göre milli eğitim sistemi değişmez. Başbakana göre, genel müdüre göre, cumhurbaşkanına göre değişmez.” dedi.
’7 kez milli eğitim bakanı değişti’
“18 yılda 7 kez milli eğitim bakanı değişiyorsa ve her bakan değiştiğinde eğitim politikası değişiyorsa bir sorumuz var demektir.” diyen Kılıçdaroğlu, sorunun kişinin eğitim politikasını belirlemesi olduğuna vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, Bakana göre eğitim politikası olmasının çocukların denek olarak kullanılmasına yol açacağını söyledi.
‘Mantıklı tutarlı eğitim politikası sürdürülmeli’
“DGS’yi getirdiler olmadı, OKS’yi getirdiler olmadı, SBS’yi getirdiler olmadı, TEOG’u getirdiler olmadı tekrar LGS’ye döndüler. Neredeyse alfabede harf kalmayacak, bu doğru değil.” diyen Kılıçdaroğlu, kalıcı, tutarlı, mantıklı, bilime ve laikliğe uygun eğitim politikası sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
‘Eğitimci olmayanlar eğitim politikasını belirliyor’
4+4+4 sisteminin eğitim şuralarında, MEB’de, Bakanlar Kurulu’nda tartışılmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Kanun teklifini kim verdi? 5 milletvekili verdi. Bunların içinde hiçbiri eğitimci değil. Bana söyler misiniz böyle bir eğitim sistemi olur mu?” dedi.
‘Bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi’
4+4+4 sistemine siyasi görüşü ne olursa olsun bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Sonuçları ne oldu? Üniversite sınavlarında sonuçları gördük. Fizik, kimya, biyoloji alt testlerinde 1 milyonun üzerinde öğrenci bir tek soruyu dahi yanıtlayamadı. Çünkü aldıkları eğitim bu yanıtları vermesine yetmiyor. O zaman gidişte, politikada bir yanlışlık var.” dedi.
‘Öğretmenler eğitimde ortak hareket etmek zorunda’
Bu yanlışın bir şekliyle düzeltilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, öğretmenlerin önemli bir güç olduğuna dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, öğretmenlere, farklı siyasi gruplarda, siyasal düşüncelerde, kimliklerde, inançlarda olsalar dahi eğitimin evrenselliği konusunda ortak hareket etmek zorunda olduklarını söyledi.
‘Öğretmeni KHK ile atarsak doğru değildir’
Bir öğretmeni yetiştirmenin kolay olmadığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, KHK ile atılan öğretmenlere değindi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Biz öğretmeni yetiştirdikten sonra farklı düşündü diye öğretmeni kanun hükmünde kararnameyle kamu görevinden atarsak bu doğru değildir. Öğretmen de düşünecek, öğretmen de sorgulayacak hayatı. Onun da düşünme ve sorgulama hakkı var. Onun da farklı siyasal partiler arasında onun da görüşü var. Bizim ona da saygı duymamız gerekir. Farklı düşündü diye onu alıp üniversiteden veya okullardan atarsanız kanun hükmünde kararnameyle bu doğru değil. O zaman hangi demokrasiden söz ediyoruz?”
Yükseköğretimde 100 öğrenciden ancak 21’ine yurt verildiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bir yılda çözülecek sorun 18 yıldır çözülemedi.” dedi. Yurt yapmak öyle çok pahalı bir şey olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Verirsiniz TOKİ’ye görev dersiniz ki her üniversitenin yanına yurt yap, bitti mesele bu kadar basit.” diye konuştu.
Eğitim konusunda ayrılan kaynakların son derece yetersiz olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “2002’de yüzde 17 olan eğitim yatırımları, 2020 bütçesinde yüzde 4,65’e düşmüş durumda. Bu da ciddi bir sorun.” dedi.
‘Öğretmenler eşit haklara sahip olmalı’
Kılıçdaroğlu, “Kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen bir sürü tanım var. Hepsi öğretmen. Birisi yüksek maaş, birisi düşük maaş, birisi ders başına maaş. Böyle bir garip tablo var.” diyerek, öğretmenlerin eşit ve aynı haklara sahip olan bir statüye kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Atama bekleyen binlerce öğretmen olmasına rağmen hala öğretmen açığı olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bu doğru değil. Sağlıklı işleyen bir devlet çarkında eğitim, sağlık ve güvenlikte boş kadro olmaz.” dedi.