CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ciddi bir ekonomik krizle değil “ekonomik buhranla” karşı karşıya olduğunu belirterek, çıkış için 16 maddelik çözüm “reçetesi” açıkladı.
Reçetede, kamuda israfa son verilmesi, seçim barajının kaldırılması, Siyasi Ahlak Yasası çıkarılması, yeni bir bütçe planının Meclis’e getirilmesi, seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gideceğinin güvence altına alınması gibi öneriler de yer aldı.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki parti genel merkezinde toplandı. Toplantı sonrası Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ciddi bir ekonomik krizle değil ciddi bir “ekonomik buhran” ile karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, ekonomik buhranın aşılması için 16 maddelik çözüm önerisi açıkladı.
‘Türkiye ekonomik buhranla karşı karşıya’
Anadolu Ajansı’nda geçen bilgilere göre; Türkiye’nin ciddi bir “ekonomik buhran” ile karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, özellikle 2018’den bu yana hükümetin öngördüğü döviz kuru, enflasyon, büyüme, işsizlik gibi hiçbir hedefin tutmadığını söyledi.
2020 başında dış borçlar rekor kırarken, döviz rezervlerinin kuruduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Salgından sonra daha da artan işsizlik, yoksulluk, üretim kapasitesindeki daralma, Türkiye ekonomisi için ciddi tehlike sinyalleri vermektedir.” dedi.
‘Kamuda israfa son verilmeli’
İktidar programı saklı kalmak kaydıyla, mevcut iktidar koşullarında buhrandan çıkış için önerilerini paylaşmayı siyasal ve tarihsel bir görev olarak gördüklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki süreçte mevcut ekonomik buhranın aşılması için iktidarın yapısal reformlar konusunda adım atması gereken alanları ve konuları kamuoyunun takdirine sunuyoruz.” diye konuştu.
‘Hükümet kamuda israfa son vereceğini taahhüt etmeli’
Kılıçdaroğlu, “Bir, kamuda israfa son vereceğini millete taahhüt etmelidir. Kamuda israfın ve savurganlığın faturasını milletin ödediği bir gerçektir. Hükümet israfı önlemeli, ayrıca tasarrufa hangi alanlardan başlayacağını da somut olarak kamuoyuna açıklamalıdır.” dedi.
Kılıçdaroğlu, ikinci önerisi olarak hükümetin, ekonomik buhranı aşmak için, salgın nedeniyle kapanan iş yerlerinin, bu iş yerlerinde çalışanların, ürünleri tarlada kalan çiftçilerin, üretim faaliyetleri duran KOBİ’lerin yitirdikleri gelirlerin telafisine çözüm getiren yeni bir bütçe ve yeni bir planı Meclis’e getirmesi gerektiniği belirtti.
‘Bir dizi reform sürecini başlatmak zorunda’
Hükümetin yeni bir bütçe ve yeni bir planla birlikte bir dizi reform sürecini de başlatmak zorunda olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ekonomik buhrandan çıkış sürecinde yeni bir “merkez-yerel dengesi” kurmanın zorunlu hale geldiğini vurguladı.
‘Seçimle gelen belediye başkanlarının seçimle gideceği güven altına alınmalı’
Kılıçdaroğlu, önerilerine şöyle devam etti: “Hükümet, merkezi yönetimin kapasitesi ile yerel yönetimlerin halka doğrudan ulaşabilme kapasitesini birleştirerek, hizmetin milletimize daha etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamalıdır. Bu çerçevede, yerel yönetimlerin gelirleri artırılmalıdır. Merkezi yönetimin denetimi, belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmamalıdır. Seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimde gidecekleri güven altına alınmalıdır. Bu maddeyi bir kez daha vatandaşlarımın takdirine sunmak istiyorum. Çünkü demokrasiden söz ediyorsak, seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınmalıdır.”
‘Hükümet liyakatı esas alacağını taahhüt etmeli’
Devlet yönetiminde liyakat sisteminin hakim kılınmasının önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, hükümetin, “kamusal alandaki bütün atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını, sadakate dayalı verimsiz kamu yönetimi anlayışını terk edeceğini” taahhüt etmesi gerektiğine dikkati çekti.
‘Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulmalı’
Sayıştayın gerçek işlevine kavuşturulması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Hükümet, Sayıştayın denetim alanının uluslararası normlara uygun olarak genişletmeli ve bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri derhal parlamentoya sunacağını açıklamalıdır. Böylece hesap verebilirliğin kapısı açılacaktır.” diye konuştu.
‘Merkez Bankası’nın bağımsızlığını yeniden sağlamalı’
Kılıçdaroğlu, hükümete, “Merkez Bankası başta olmak üzere Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Kamu İhale Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını, bu kurumların araçlarına siyasi müdahale etmeyeceğini kamuoyuna açıkla” çağrısında bulundu.
Kılıçdaroğlu, hükümetin kamuda israf ve kayırmacılığı engellemek amacıyla Kamu İhale Yasası’nın değiştirileceğini, tüm kamu ihalelerinin saydam, kamuya açık, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılacağının garantisini millete vermesi gerektiğini belirtti.
‘Vergilerin nerelere harcandığının hesabı verilmeli’
Halktan toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabının verilmesinin demokrasinin olmazsa olmazları arasında yer aldığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Hükümet, vergi politikalarındaki çarpıklıkları gidermek ve adaletli bir vergi politikası uygulamak amacıyla Ulusal Vergi Konseyi kurulacağını ve bu Konseyin her yıl düzenleyeceği raporları Resmi Gazete’de yayınlayacağını taahhüt etmelidir.” dedi.
‘Tek başına karar alınmayacağını taahhüt etmelidir’
Kılıçdaroğlu, iktidarın, sorunlara birlikte çözüm üretmek için Anayasal kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konseyi belli aralıklarla toplayacağını, ilgili tarafların görüşü alınmadan dar bir kadroyla ya da tek başına karar alınmayacağını kamuoyuna taahhüt etmesini de istedi.
‘Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur’
“Tarih bize göstermiştir ki, adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Adalet, devletin, yani mülkün temelidir.” diyen Kılıçdaroğlu, bu bağlmada hükümetin, kuvvetler ayrılığını sağlayacak, denge ve denetim mekanizmalarını kuracak adımların atılacağını taahhüt etmesini önerdi.
‘Demokratik kitle örgütleri üzerindeki baskıya son vereceğini açıklamalı’
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ‘İktidarın yargı üzerindeki tahakkümüne derhal son verilmeli, adalete erişimin önündeki bütün engellerin kaldırılacağı açıklanmalıdır. Ayrıca orta vadede yargı bağımsızlığını sağlayacak kurumsal, anayasal değişiklilere gidileceği de millete taahhüt edilmelidir. Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü, koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Hükümet, meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri üzerindeki her türlü baskıya son vereceğini ve evrensel ölçülerde medya özgürlüğüne uyulacağını kamuoyuna açıklamalıdır. Bu bağlamda tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması, hükümetin samimiyetini ortaya koyacaktır.”
‘Seçim barajı kaldırılmalı’
“Seçim barajının kaldırılması” çağrısında da bulunan Kılıçdaroğlu, demokrasilerde asıl olanın milletin iradesinin olduğu gibi parlamentoya yansıması olduğuna işaret etti. Hükümetin 12 Eylül darbecilerinin eseri olan “Siyasi Partiler Kanunu”nun değiştirileceğini taahhüt etmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Darbeye, darbecilere karşıysak onların getirdiği yasalara da karşı olmak zorundayız.” dedi.
‘Hükümet Siyasi Ahlak Yasası teklifinin getirilmesini taahhüt etmeli’
Siyasetin kirlilikten arınarak “duru” ve “temiz” olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Hükümet, vatandaşla siyasetçi arasındaki güveni sağlamak, siyasetin ve siyasetçinin itibarını tesis etmek için TBMM’ye derhal Siyasi Ahlak Yasası teklifinin getirileceğini taahhüt etmelidir.” dedi.
‘IMF ile yeni düzen netleştirilmeli’
IMF ile yeni düzenin netleştirilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “IMF ile ilişkiler kesilecekse, ortaklıktan çekilmeli ve IMF’deki sermaye payının Türkiye’ye getirileceği kamuoyuna açıklanmalıdır. “ şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP olarak önerilerini önce halka, devleti yönetenlere, iktidar ve muhalefet partilerine, bürokrasiye, sivil toplum ve meslek kuruluşlarına, üniversitelere, yani bilim dünyasına sunduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, önerilerinin Türkiye’nin içine sokulduğu girdaptan sağlıklı bir çıkış yakalayabilmesinin reçetesi olduğunu belirtti.