Haklarında verilen hapis cezasının bozulması üzerine HDP’li Tuncel ve Kışanak’ın yargılanmasına yeniden başlandı. Tuncel, 4 yıl sonra ilk kez mahkemeye çıkabilme mücadelesini kazandıklarını belirterek, yargılamanın hukuk değil siyasi olduğunu söyledi.
Mahkeme başkanının “Galiba duruşmaları uzatmak istiyorsunuz” sözüne Kışanak, “3 yıl 3 aydır bir hücrede yaşıyorum, çok mu beğendim bu hücreyi?” şeklinde tepki gösterdi. Kışanak, “12 duruşma size dilekçeler yazdım, bir kere mahkemeye çıktım onda da acilen karar verildi” dedi.
DBP önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı iken İçişleri Bakanı tarafından görevden alınan Gültan Kışanak’ın haklarında verilen hapis cezaları Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esas ve usulden bozuldu. Dosya yeniden Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Bugün davanın ilk duruşması 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Tuncel ve Kışanak katıldı.
HDP’li milletvekilinin yanı sıra farklı kentlerden gelen kadın platformu ve siyasi parti temsilcileri de Tuncel ve Kışanak’a destek amacıyla duruşmayı takip etti. Köln Belediye Başkanı Andreas Wolter, BM Mülteci Komisyonu Temsilcisi Bernhard von Grünberg duruşmaya gözlemci olarak katıldı.
ekmekvegül.net’te yer alan habere göre; duruşmada Kışanak’ın avukatı Mehmet Emin Aktar usul yönünden itirazda bulundu. Yargılama usulünün gözetilmesi durumunda yargılamaya konu dosyaların mahkemenin önüne bile gelmemesi gerektiğini anlatan Aktar, “Dosyaların suçun işlendiği iddia edilen yerde görülmesi gerekir. Ancak güvenlik gerekçesiyle buraya taşınıyor. Bu dosyalar suçun işlendiği iddia edilen yerlerde görülseydi, belki de hemen beraat kararı verilecekti. Dava dosyalarını toplayıp başka ile göndermek peşinen hüküm vermektir” dedi.
‘4 yıl sonra ilk kez mahkemeye çıkabildik’
Daha sonra Tuncel savunmasını yaptı. “Öncelikle bugün İstanbul’dan Diyarbakır’dan gelen kadın örgütlerini, milletvekillerimizi, partili arkadaşlarımızı selamlıyorum” diyerek konuşmasına başlayan Tuncel, 4 yıl sonra ilk kez mahkemeye çıkabilme mücadelesini kazandıklarını söyledi.
‘Bu yargılamalar hukuki değil siyasidir’
Ülkede yasaların uygulanmadığını, hukukun olmadığını belirten Tuncel, “Sürekli bir istisna hali, bir özel hukuk uygulanıyor. Mevcut 12 Eylül darbe Anayasası bile uygulanmıyor. Kürt siyasetçilere ve kadın siyasetçilere yönelik özel bir saldırı var. Bu yargılamalar hukuki değil siyasidir” dedi.
“Bizim burada olmamızın nedenlerinden en önemlisi Kürt sorunu” diyen Tuncel, sorunun çözüm yerinin yargılama salonları değil müzakere masası olduğunu belirtti. AKP’nin demokrasi ve özgürlükler geliştikçe kaybettiğini gördüğü için masayı dağıttığını belirten Tuncel, “4 yıl önce ne kadar haklı olduğumuzu görüyorum” diye konuştu.
‘Savunma hakkımızı kullanmadan ceza verildi’
Savunma haklarını kullanmadan kendilerine 15 yıl ceza verildiğini söyleyen Tuncel, “Ben bir siyasetçi olarak el atılmayan konulara değiniyorum, bir muhalefet partisinin eş başkanıyım. Hakkımda yapılan suçlamalara konu olan konuşmaları yapmayacağım da ne yapacağım? 4 yıldır cezaevindeyim, yargılandığım konuşmalarda söylediğimiz her şey bir bir gerçekleşiyor.” dedi.
‘8 Mart’a katıldım diye yargılanıyorum’
Kadın özgürlük mücadelesinde 20 yıldır aktif siyaset yürüttüğünü söyleyen Tuncel, savunmasını şöyle sürdürdü:
“Dünyanın her yerinde kadınların yaptığı dans bu ülkede saldırıya uğradı. Neden? ‘Suçlu sensin, hakimler savcılar yargıçlar’ diyordu. Biz diyoruz ‘Kadın ve erkek eşit olsun, her düzeyde eşit temsil edilsin, bunlar yasalara geçsin’, bizim eş başkanlık sistemimiz, kadınların özgürlük talebi, siyasetimiz yargılanıyor. 8 Mart’a katıldım diye yargılanıyorum. 25 Kasım’da yaptığım açıklama nedeniyle yargılanıyorum. Bu yargılamalar kadınlar evinde otursun, şiddete uğrasın, özgürlük talep etmesin anlamına geliyor. Bunu kabul etmiyoruz.”
‘Yaptığımız bütün konuşmaların sorumluluğunu taşıyoruz’
Yaptıkları bütün konuşmaları siyasetçi kimlikleriyle yaptıklarını belirten Tuncel, “Bunun sorumluluğunu taşıyoruz” dedi. Konuşmalarının muhatabının mahkeme olmadığını belirten Tuncel, “Ama siyasi iktidar kendisi çıkacağına karşımıza sizi çıkarıyor. Biz de burada konuşmak zorunda kalıyoruz. Oysa parlamentoda, sokakta konuşmalıydık” diye konuştu.
‘3 yıl 3 aydır bir hücrede yaşıyorum’
Daha sonra Gültan Kışanak savunmasını yaptı. Mahkeme heyetinin “Galiba duruşmaları uzatmak istiyorsunuz” sözüne karşı Kışanak, “3 yıl 3 aydır bir hücrede yaşıyorum, çok mu beğendim bu hücreyi? Bu süreyi uzatmak bizim neden lehimize olsun?” şeklinde tepki gösterdi. Tutulduğu süre içerisinde sadece bir kez mahkemeye çıktığını belirten Kışanak, “12 duruşma boyunca size dilekçeler yazdım, bir kere mahkeme heyeti karşısına çıktım onda da acilen karar verildi hakkımızda” dedi.
‘Tutukluluk kararını bu kadar kolay vermeyin’
174 gün F tipi hücrede yaşadığını belirten Kışanak, “Neden? Siyaset yaptığımız için…” dedi. Kışanak, mahkemeye, “Tutukluluk kararını bu kadar kolay vermeyin” dedi. Katıldığı bir basın açıklamasından dolayı kendisine 10 yıl hapis cezası verildiğini belirterek, “Konuşmam bile yok orada, konuşmayan bir örgüt üyesi yaratmışsınız, ona da ceza vermişsiniz” dedi.
Mahkeme başkanı Kışanak’ın bu sözleri üzerine “Bu suçlama şahsi bir suçlama değil” dedi. Kışanak da, “Zaten hiç şahsi algılamıyorum. Bütün suç bana oy verenlerde, bu yargılamalarla bunu demek istiyorsunuz. Hepimiz biliyoruz” dedi.
‘İnsanların demokratik siyasetten umudunu kesmeyin’
İktidarın beğenmediği bir siyaset yaptıklarını ama bunun demokratik bir siyaset olduğunu belirten Kışanak, “Bütün engellemelere, kaale almamaya, hain ilan etmeye, düşman göstermeye rağmen bu demokratik siyaset var olmaya çalışıyor. Siz de kararlarınızla demokratik siyaseti çökertme operasyonunun bir parçası olmayın. İnsanların demokratik siyasetten umudunu kesmeyin” dedi.
Kürt sorununun demokratik bir biçimde çözülmesi gerektiğini belirten Kışanak, “Hepimizin çıkarı bu yöndedir” dedi. Kışanak, suçlamalara neden olarak gösterilen eylem, etkinlik, basın açıklamalarına katılmasına ilişkin savunmasını yapmaya devam etti.