Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önlerinde en önemli zorlukların “salgının sona erdiği inancı”, “tedavide elde edilen başarı” ve “risk gruplarındakilerin tedbiri gevşetmesi” olduğunu söyledi.
Bakan Koca, “Tedbirsiz davranmak, tehdidin ortadan kalktığını varsaymaktır. Tedbir şarttır, çünkü tehdit devam etmektedir” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ankara Bilkent Yerleşkesi’nde video konferansla gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
1 Haziran itibarıyla yeni bir sürece girildiğini belirten Bakan Koca, bu sürece “normalleşme süreci” denildiğini, dünyada devam eden salgın şartlarından en az etkilenecek Türkiye’de nihai sonuca ulaşılacak yeni bir hayat için planlı adımlarla ilerlediklerini söyledi.
Bakan Koca, 6 Mayıs’ta yaptığı konuşmada salgınla mücadelede birinci dönemin tamamlandığını, ikinci döneme girildiğini ve bu dönemdeki başarının da bazı koşullara bağlı olduğu açıklamalarını hatırlatarak, “Tedbirsiz davranmak, tehdidin ortadan kalktığını varsaymaktır. Tedbir şarttır, çünkü tehdit devam etmektedir” dedi.
1 Haziran gününden başlayan normalleşme sürecinde, Türkiye için başta sağlık alanı olmak üzere çok geniş bir alanı içeren ve çok büyük önem arz eden bir süreç olduğunun altını çizen Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Konunun önemini şu şekilde izah etmek mümkündür. Dünya çapındaki bu salgın, ölüm kalım endişesiyle insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı. Üretime, ticarete, ekonomiye, eğitime, turizme, kültür hayatına ağır darbeler vurdu. Bu sebeple, dünyanın şu anki refah düzeyi 6 ay öncesinden çok geriye düşmüştür. Ülkemizse, bu süreci çok az hasarla yaşayan nadir ülkeler arasında olmakla birlikte şartlardan elbette etkilenmiştir.
Salgınla mücadelede tedbirlere uymanın, normalleşme sürecini muntazam bir şekilde sürdürmenin önemi, sağlığımızın yanı sıra bu bakımdan da büyüktür.”
‘Tedbirlere uymak ülkenin refahını artırmaktır’
Bakan Koca, tedbirlere uymanın artık sadece sağlığı güvenceye almak, salgının önünü kesmek anlamına gelmekle kalmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Tedbirlere uymak, aynı zamanda ülkemizin refahını artırmakla sorumlu kurumların, insanların önünü açmak anlamına geliyor. Tedbirlere uymak, sağlığımızı güvenceye almak yanında, yavaşlayan üretimin hızlanmasına destek anlamına geliyor. Eğitim şartlarının normalleşmesine imkan anlamına geliyor. Yeni takvim başladığında, öğrencilerimiz için tümüyle güvenli şartları hazırlamış olmalıyız.”
Sınırlı saatlerde sokağa çıkabilen büyüklerin, gençlerin ve çocuklara karşı sorumlulukları olduğunu dile getiren Koca, “Bu grup nüfusumuzun yaklaşık 30 milyonluk kısmını oluşturuyor. Özellikle yaşlılarımızın kısıtsız şekilde sokağa çıkabilecekleri şartları, uyacağımız tedbirlerle bizler sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
‘Planlı bir şekilde normal şartlara dönmeye çalıştığımızı unutmayalım’
“Tedbirlere uyarken, sorumluluk alanımız öncekinden çok daha büyüktür. Tedbirlere uyum, kendimize, devletimize ve milletimize karşı bir ödevdir” diyen Koca, salgının en çetin günlerinde gösterilen başarının günlük vaka sayısının 1000 civarına düştüğü, hastalığın yayılma hızının kesildiği günlerde göstermenin zor olmadığına işaret etti.
Bakan Koca, bugünlerin de kendine özgü zorlukları bulunduğuna işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugünlerin kendine özgü zorlukları şu üç zorluktur. Birinci zorluk, salgının sona erdiği inancıdır. Mücadelemizde karşılaşacağımız ikinci zorluk, tedavide elde ettiğimiz başarıya güvenerek hastalığın ciddiyetinin unutulmasıdır. Bize zorluk çıkaracak üçüncü husus, risk grubunda olanların tedbirleri gevşetmesidir. Bu üç zorluk bugünlerin sınavıdır. Bu sınavda başarılı olmalıyız. Normal şartlara dönmediğimizi ancak planlı bir şekilde normal şartlara dönmeye çalıştığımızı unutmamalıyız.”
Fahrettin Koca, şu bilgileri verdi:
“Belli yaş grupları hariç, sokağa çıkma kısıtlamasının artık kaldırıldığı 1 Haziran’dan itibaren tedbirlere uyulmazsa, hastalığın daha fazla yayılma imkanına kavuşacağı açıktır. Salgına karşı koruyucu kalkanımız, bizi neredeyse dokunulmaz kılacak tedbirimiz bellidir. Evden çıktığımızda maskemizi mutlaka takacağız, karşılaştığımız veya bir arada olduğumuz insanlarla aramıza 1,5 metre mesafe koyacağız. Ve el temizliğine normalde olduğundan daha fazla önem vereceğiz. Maske, yüzde 100 olmasa da uyum gösterilen bir tedbirdir. Bu tedbiri ihmal eden veya maskesini kuralına uygun şekilde takmayan vatandaşlarımızdan ricam, konunun ciddiyetini hatırlamalarıdır. “