Bölgede toplanan görüşler ve incelemenin ardından HAYTAP Temsilcisi Sayılgan yeni1mecra’ya değerlendirmelerde bulundu.
Video kurgu: Aysu DEMİREL
Hasan Akbaş
Ankara’nın Sincan ilçesinde 6 köpek ve 14 güvercin zehirli tavuk eti yedirilerek katledildi. Hayvanları katleden kişinin Kasaplık yapan İsmail K. olduğu tespit edildi. İsmail K., suçunu itiraf etti ancak çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Bunlar yaşanırken Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Temsilcisi Pelin Sayılgan ile katliamın yaşandığı Sincan Necip Fazıl Parkı’na gittik. Bölgedeki evlerden vatandaşlarla konuştuk, tanıkları dinledik. Sayılgan suç duyurusunda bulunmak ve kamuoyunun hayvan zehirleyenlere karşı yargı süreçlerinde baz alınması gereken maddeleri ve gerekçeleri bölgede inceleme yaparak aktardı.
‘Köpeklerin kimseye kimseye zararı yoktu, iç içeydik’
Parkın civarında bulunan evlerden yurttaş görüşleri toplandı. Hatice isimli bir yurttaş, “O parkta köpekleri herkes severdi. Komşularımız besler, sahiplenirdi. Kimseye zararları yok aksine sağlıklarıyla ilgilenilir, sevgiye dayalı bir iletişim hali kurulmuştu hayvanlarla” diyor. Bir başka kadın, “çocuklarımızla parka güvenle gider gelirdik. O hayvanların kimseye bugüne kadar saldırdığı bile görülmemiştir. O köpekler de burada yaşayan tanıdık canlılardı. Herkes sahip çıkar beslerdi. Bir insan bu canlıları niye zehirler, bu nasıl insanlık” diye tepki gösteriyor.
Belediyeler halkı bilinçlendirmeli
Parkta bir görevliye rastlıyoruz, parkın karantinaya alındığını söylüyor. HAYTAP Temsilcisi Sayılgan’ın inceleme yapması için müsaade ediyor. Kendileri dahil mahallede herkesin köpeklerle iç içe dostane bir yaşam içerisinde olduğunu zehirlemelerin duyulduğunda herkesin üzüldüğünü kaydeden görevli, “Bu köpekler sokak köpeği gibi ama burada herkes sahibiydi. Hatta aralarında sahipleri olan günlük ilgilenen insanların köpekleri de vardı” diye anlatıyor. Cami çıkışında isminin Abdullah olduğunu söyleyen video alınmasını istemeyen bir yurttaş da, “Camiye gidip gelene kadar hep aklıma takıldı. Çok üzüldüm; ‘Allah’ım sen bu zalim insanlardan köpekleri, kedileri, kuşları koru’ diye dua ettim. Bunu yapan nasıl insan olabilir. Bu tür durumlara karşı belediyelerin, camilerin, muhtarların halkı bilinçlendirmesi lazım. Allah’ın verdiği canı kimse alamaz. Bu hem bu dünyada hem ahirette cezası olan bir şeydir.” diyor.
Sayılgan: TCK 181’den işlem yapılmalı
Bölgede toplanan görüşler ve incelemenin ardından HAYTAP Temsilcisi Sayılgan yeni1mecra’ya değerlendirmelerde bulundu. Bölge insanının bu hayvanları çok sevdiğini görüşlerle elde ettiklerini ifade eden Sayılgan, hayvan katliamlarına yönelik yasa açmazları olduğunu söyledi. İsmail K’nın serbest bırakılmasına tepki gösteren Sayılgan, “Çünkü Hayvanları Koruma Kanunu ceza kapsamında değil, Kabahatler Kanunu kapsamında. Bu şu demek; yere tükürmek, nara atmak, yasak yerde sigara içmekle bir hayvana, tecavüz etmek, işkence etmekle aynı yani idari para cezasını uygulanıyor. Bir an önce Meclis’ten buna uygun bir düzenlemenin yapılması gerekiyor” dedi. İsmail K’nın durumunun bu şekilde değerlendiremeyeceğine vurgu yapan Sayılgan, “Burası bir çocuk parkı, çocukların oynadığı, insanların bulunduğu bir alan ve çocukların hayatı da çevredeki insanların hayatı da tehlikeye atılmış oldu. O nedenle TCK 181’den işlem yapılarak cezalandırılmalı” diyor. Ankara Batıkent’te daha önce yaşanan durumun da bu şekilde olduğunu yeni bir düzenleme çıkarılana kadar bu şekilde bir yargı süreci işletilmesi gerektiğine dikkat çekti.
*TCK 181. MADDE:
(1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.
(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.