Kadın Meclisleri #KoronaGünlerindeKadınlarİçin etiketiyle ‘Kadınlar İçin Acil Durum Planı’nda alınması gereken tedbirleri sıralayarak, hükümete kadınlar için önlem paketinin olup olmadığını sordu.
İlk koronavirüs vakasının 11 Mart’ta açıklanmasının ardından koronavirüs ülke gündemine girdi. Vaka ve hayatını kaybedenlerin sayısı arttıkça alınan tedbirlere neredeyse her gün çıkarılan genelgelerle yenileri eklendi.
Ancak korona günlerinde kadınlara yönelik şiddet de devam ediyor. Türkiye genelinde koronavirüsün gündeme girdiği günden bu yana 10 kadın erkekler tarafından öldürüldü. En son Dilek Kaya dün Diyarbakır’da erkek arkadaşı olduğu öne sürülen astsubay Y.Ç. tarafından evinde tabancayla katledildi. Dilek Kaya, görüşmek istemediği erkek tarafından silahla ağır yaralanarak uzun süre tedavi gören kız kardeşi Mutlu Kaya için düzenlenen bir açıklamada, “Erkek şiddetini bir şekilde bitireceğiz.” demişti.
Kadın Meclisleri ise korona günlerinde kadına yönelik şiddete ve tedbirlere dikkat çekmek amacıyla sosyal medya hesabından kampanya başlattı. Kadın Meclisleri, twitter hesabından #KoronaGünlerindeKadınlarİçin etiketiyle “Kadınlar İçin Acil Durum Planı Şart” paylaşımında bulundu. Paylaşımlarda, hükümete korona günlerinde kadınlar için önlem paketinin olup olmadığı, varsa ne gibi önlemler alındığı soruldu.
Kadın Meclisleri, yapılması gerekenleri toplumsal cinsiyet eşitsizliği gerçeğini göz önünde bulundurduklarını belirterek, kadınlar için acil alınması gereken tedbirleri ise 5 maddede şöyle sıraladı:
1- Koronavirüs tedbirleri 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını zorlaştırmamalı, kadınların haklarına erişimi kolaylaştırmalıdır.
2- Hiçbir şey kadınları korumamanın bahanesi olamaz. Koruma ve tedbir kararlarında gecikme ve ihmal yaşanmamalıdır.
3- Şiddet ya da şiddet tehdidi durumunda kadınlar için danışma ve destek mekanizmalarında aksama olmamalıdır.
4- Yargıda alınan önlemler mahkeme süreçlerinde kadınların örselenmesine yol açmamalı, gecikmeden adil kararlar alınmalıdır.
5- En çok kadınları etkileyeceğini bildiğimiz bu kötü ekonomik koşullarda işten çıkarmanın ve ücretsiz izne ayırmanın önüne geçilmelidir.