HDP, artan nefret suçları ile ırkçılığın sebeplerinin araştırılması ve önleyici tedbirlerin alınmasına dönük incelemeler yapılması amacıyla Meclis Araştırması istedi.
HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, son yıllarda giderek artan nefret suçları ile ırkçılığın sebeplerinin araştırılması, önleyici hukuki ve sosyal tedbirlerin alınmasına dönük incelemeler yapılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi. TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinin gerekçesinde, siyasi iradenin söylem, üslup ve uygulamalarının yarattığı politik iklimden beslenerek galeyana gelen halk kitlelerinin şiddet eylemlerine yönelmesinin toplumsal hadiselerin artmasına neden olduğuna vurgu yapıldı.
‘Ayrımcılık ve nefret söylemi en etkili mekanizma’
Hiç kuşku yok ki, bu tür olayların yaygınlaşmasında ayrımcılık ve nefret söyleminin en etkili mekanizma olduğunun vurgulandığı önergede, “İktidar mensuplarının söylemlerinde yer alan ötekileştirici ve yabancılaştırıcı unsurlar, çeşitli kesimler için harekete geçirici bir kaynağa dönüşmekte ve batı illerinde yerleşik olarak yaşayan, çalışan veya mevsimlik çalışmaya gelen Kürt yurttaşlar ve göçmen-mülteci durumunda olan farklı uluslardan insanlar için çeşitli saldırı ve linç girişimlerinin yaşanmasına neden olmaktadır.” denildi.
Çeşitli dönemlerde mevsimlik işçilere yönelik saldırılar ve linç girişimlerinin sistematikleştiğinin belirtildiği önergede, şu olaylara yer verildi:
“Bahse konu saldırılarda kullanılan ‘it sürüsü’, ‘burayı Mardin mi sandınız, burası Sakarya’, ‘sizi buradan kaldıracağız’ ve benzeri ırkçı ifadeler, saldırıların özelliğini ortaya koymaktadır İzmir’de planlı ve hazırlanmış bir saldırı sonucu partimizin il binasında Deniz Poyraz katledilmiştir. Akabinde partimizin Marmaris ilçe binasına silahlı saldırı gerçekleşmiş, yine kimi ilçelerde taciz saldırıları yaşanmıştır.
Öte yandan aynı zaman diliminde uzun yıllardır yerleşik yaşayan Kürt yurttaşlara yönelik saldırı ve linç girişimleri de yaşanmıştır. 20 Temmuz 2021 tarihinde Ankara Altındağ’da Kürt bir aileye yönelik silahlı saldırı gerçekleşmiştir. Yine 21 Temmuz günü, Konya’nın Meram ilçesinde bulunan Çarıklıköy’de 20 yıldır oturan Diyarbakırlı aileye, 60 kişilik bir grup tarafından saldırı gerçekleşmiş ve iddiaya göre içinde muhtarın da olduğu saldırganlarca 35 yaşındaki Hakim Dal öldürülmüştür. Bu acımasız silsile devam ederken, 30 Temmuz günü, Konya Meram’da 7 kişilik Dedeoğlu ailesi katledilmiştir.”
‘Dedeoğlu ailesine dönük girişim ırkçı saldırıların devamıdır’
Dedeoğlu ailesine dönük bu girişimin son aylarda artan ırkçı saldırıların bir devamı olduğuna vurgu yapılan önergede, “Bunun ötesinde ise toplumsal kırılmayı derinleştirici etkisinin bir hayli fazla olduğu açıktır. Ağustos ayının başında ise Antalya Elmalı ilçesinin bir köyünde yine bir Kürt aileye yönelik saldırı gerçekleşmiş, aile güvenlik gerekçesiyle gece yarısı kolluk güçleri gözetiminde köyden çıkarılmıştır. Bir ailenin Kürt olması nedeniyle saldırıların nesnesi olması; salt basit ırkçı yaklaşımlarla da ele alınamayacak önemdedir.” diye kaydedildi.
‘Artan şiddet eylemlerinin önlenmesi parlamentonun sorumluluğunda’
Önergede, bazı örneklerle değerlendirdikleri durumun derinlikli olarak ele alınması ve artan şiddet eylemlerinin önlenmesi için adımlar atılmasının aynı zamanda parlamentonun sorumluluğunda olduğu vurgulandı.
Ülkenin yakın geçmişinde ne yazık ki, çeşitli katliamlar ve linç girişimleri yaşandığına işaret edilen açıklamada, “6-7 Eylül, Çorum, Maraş, Sivas ve benzeri gelişmeler ‘yabancı olana’ düşmanlığın, ırkçı saldırı ve linç girişimlerinin, nefret suçlarının vardığı noktalara dair önemli ipuçlarını içinde barındırmaktadır.” denildi.
Yeni1Mecra