DBB Eşbaşkanı iken görevden alınarak tutuklanan Mızraklı’nın tahliye talebi reddedildi.
Mızraklı, bir daha SEGBİS ile duruşmaya katılmayacağını belirterek, davanın siyasi saiklerle açıldığı iddiasının bu duruşmada doğrulandığını söyledi.
Avukat Aktar, ara kararların yerine getirilmeden mütalaa hazırlandığına dikkat çekti.
Baro Başkanı Aydın, mahkemeye “Bu suça ortak olmayın.” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanı iken görevden alınarak yerine kayyum atanan ve daha sonra tutuklanan Adnan Selçuk Mızraklı’nın yargılanmasına devam edildi. İtirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin verdiği ifade doğrultusunda 112 gündür tutuklu olan Mızraklı’nın “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla hakkında açılan davanın 2’inci duruşması
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada Mızraklı’nın avukatları Zülal Erdoğan, Mehmet Emin Aktar, Cihan Aydın ve Muhsin Bilal hazır bulundu. Mızraklı ise tutuklu bulunduğu Kayseri Bünyan T2 Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı.
Duruşma nedeniyle Diyarbakır Adliyesi önünde ve duruşma salonunun bulunduğu koridorda yoğun güvenlik önlemi alındı. Duruşmayı çok sayıda kişi takip etti.
Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; Mızraklı’nın avukatı Mehmet Emin Aktar, savcının celse arasında verdiği esasa ilişkin mütalaasına dair konuştu. Önceki ara kararların yerine getirilmesi beklenilmeden toplanan delillerin hüküm vermeye yeterli olduğuna karar verilerek mütalaa hazırlandığına dikkat çekti.
Aktar: Ara kararlar yerine getirilmedi
27 Ocak’ta dosyanın esas hakkında mütalaayı hazırlamak üzere savcıya gönderildiğini söyleyen Aktar, şunları kaydetti: “Savcı 13 sayfalık klasörden, 2 sayfalık mütalaa hazırladı. Mütalaada müvekkile ilişkin DTK faaliyetleri yer alıyor. Bir de itirafçının beyanları var. İddiaların temeli olan ses kayıtlarının müvekkille ait olup olmadığı araştırılması için ara karar kuruldu. Ses kaydı araştırmaya gönderilmiş. Ancak ne bizden ne de savcıdan görüş alınmadan bu ara karardan vazgeçilmiş.” dedi.
‘Dinleme FETÖ’den yargılanan savcılar tarafından yapıldı’
Söz konusu ses kayıtlarının şu an FETÖ’den yargılanan savcılar tarafından alındığına dikkat çeken Aktar, “Şüpheli olmadığı bir dosyada hukuka aykırı bir dinleme yapılmış. Bu delilin dosyadan çıkarılmasını istiyoruz. Ya da Adli Tıp Kurumu’nun da bulunan ses kaydının müvekkile ait olup olmadığı araştırılması ara kararı yerine getirilsin.” diye konuştu.
‘İtirafçı beyanları kim tarafından alındığı belli değil’
İtirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin beyanlarının kim tarafından alındığının belli olmadığına dikkat çeken Aktar, “İfade tutanağı hukuka uygun hazırlanmamış. Dosya korsan bir beyan üzerine kuruldu. Mahkeme ifadenin hukuka uygun alınıp alınmadığını araştırmadı. Kim bakarsa baksın Hicran Berna Ayverdi’nin beyanlarının hazırlanmış kurgu olduğunu anlar.” dedi. Mızraklı’nın milletvekilliği döneminde yaptığı konuşmalara dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmanın sorulmasını istediklerini söyleyen Aktar, “Bu nedenle öncelikle tevsi tahkikat taleplerimizin değerlendirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
İddia makamı tutukluluk halinin devamını istedi
Mahkeme önceki celse alınan ara kararların ve tevsi tahkikat taleplerinin dosyaya yeni bir yenilik katmayacağını belirterek, talepleri reddetti. İddia makamı, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mızraklı ve avukatları, mütalaaya karşı savunma için süre talebinde bulundu.
Baro Başkanı Aydın: Kim seçilseydi hukuksuzlukla karşılaşacaktı
Savcının tutukluluk halinin devamını istemine karşı söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, dosyanın “Oluşturulan deliller” üzerine kurulduğunu vurguladı. Aydın, “Bu dava üretilmiş bir davadır. Kim belediye başkanı seçilseydi bu hukuksuzlukla karşılaşacaktı.” dedi.
Aydın mahkemeye ‘bu suça ortak olmayın’ dedi
Aydın, hukuku burada tartışmayacaklarını söyleyerek, şöyle konuştu: “İddianame karar oluşturuyorsa, mahkeme başkanı neden o koltukta oturuyor? Biz neden savunma yapıyoruz şu anda? Siz yargılamanın yolunu açmalısınız? Bir an önce Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı tahliye edilsin. Sizin tabirinizle tüm deliller toplanmışsa niye tutuklu tutuyorsunuz? Tutuklama için hiçbir gerekçe yok. Bu suça ortak olmayın. Burada bir suç var, yasadışı elde edilmiş deliller var. Ve müvekkil tutukludur. Adli kontrol tedbiriyle de olsa tahliye edilmesi talebinde bulunuyorum.”
Mızraklı: Önceden verilmiş bir kararla karşı karşıyayım
Savcının tutukluluk talebine karşı konuşan Mızraklı, “Soruşturmanın başından bu yana baktığımda, önceden verilmiş bir kararla karşı karşıya olduğumu anladım. Duruşmaya SEGBİS’le katılmam hukuka aykırıdır. Bir daha SEGBİS’le katılmayacağımı belirterek, tutukluluk halime dair son sözlerimi söylüyorum.” diye konuştu.
‘Davanın siyasi saiklerle açıldığı iddiam doğrulandı’
Van ve Elazığ’da yaşanan afetleri hatırlatan Mızraklı, “Afetler karşısında yüreğimiz buz tuttu. Yaşamını yitirenlerin ailesine başsağlığı diliyorum.” dedi. Bir önceki duruşmada davanın siyasi saiklerle açıldığı iddiasının bu duruşmada doğrulandığına vurgu yapan Mızraklı, şöyle konuştu:
“Bizler defalarca siyasi saiklerle açılan davalarla karşılaştık. Birçok ülkede siyasi saiklerle açılan davalar, ülkenin tarihine kara leke olarak geçti. Bu vakaların karşısında siyasi iktidarın verdiği karara uyarak kolaycılığa kaçılmamalı. Herkes bu durumdan sorumludur.”
‘Medyanın yalan iftira süreçleri devam ediyor’
Son 5 yılda HDP’nin “Kum torbasına” dönüştürülmek istendiğine işaret eden Mızraklı, şöyle devam etti: “Medyanın yalan ve iftira süreçleri devam ediyor. Defalarca tekzip etmemize rağmen yargı bunları görmezden geldi. Kandil’e para gönderme iftirası ve diğerleri sonucunda tutuklandım. Seçme ve seçilme hakkım gasp edildi.”
‘İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor’
Hakkında verilen mütalaayı “Torba yasa”ya benzeten Mızraklı, şunları kaydetti:
“Savcı ne duyduysa içine atmış. Hakikat araştırılmamış. Defalarca DTK çalışmalarında bulunduğumu ifade ettim. Sağlık komisyonunda çalışmadığımı söyledim. Yoksullukla mücadele eden dernekte çalıştım. İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor. 3 yıldır itirafçılık yapan, 72 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken bizim hakkımızda verdiği ifadelerin karşılığını alıyor. Kısa sürede beraat ettirilebilir.”
Tahliye talebine ret
Mahkeme, verilen aranın ardından, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar karar verdi. Duruşma 9 Mart’a ertelendi. Öte yandan, Mahkeme başkanı duruşma tutanağının gazetecilere verilmesini istemediği için avukatlara zabıt verilmedi.
Açıklamaya izin verilmedi
Duruşmayı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Almanya Ankara Büyük Elçiliğinden Siyasi İşler Dairesi Başkatibi Paul Amann, ABD Adana Siyasi İşler Konsolosu Rebacca Daffing, AB Delegasyonu üyeleri, İnsan Hakları İzleme Örgütü temsilcileri, yazar Fikret Başkaya, Baskın Oran, Barış Akademisyenlerinden Onur Hamzaoğlu, TTB Merkez Konsey üyesi Bülent Nazım Yılmaz, HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, HDP’li milletvekilleri, yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi duruşmayı takip etti.
Duruşmayı takip edenlerin duruşma sonrasında adliye önünde yapmak istedikleri açıklamaya polis, Valiliğin “Yasak kararı” gerekçesiyle izin vermedi.
Adliye önünde toplanan grup polis tarafından ablukaya alındı. Kalkanlarla gazetecilerin görüntü alınması engellenince, milletvekilleri polisin bu tutumuna tepki gösterdi. Grup açıklama yapmadan adliyeden ayrıldı.