Makina Mühendisleri Odası önümüzdeki aylarda sert döviz artışı yaşanacağına dikkat çekti. 128 milyar doların sıfırlanmasının ise döviz yükselişine boyun eğilecek anlamına geldiğini işaret etti.
TMMOB’a bağlı Makina Mühendisleri Odası, iktisatçı Mustafa Sönmez’in katkılarıyla hazırladığı aylık sanayinin sorunları bülteninin 70’ncisini yüksek faiz–yüksek döviz tünelinde sıkışma başlığı ile ele aldı.
Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, Strateji Bütçe Başkanlığı, TÜİK, DİSK-AR verileri kullanılarak yapılan analizde, önümüzdeki aylarda sert döviz artışları yaşanacağına ve iktidarın sürece müdahalede aciz kalacağına işaret edildi.
‘Türkiye ekonomisi yeniden bir karanlık tünele girdi’
Analizde ortaya çıkan başlıklar özetle şöyle:
-Türkiye ekonomisi, Mart ayı sonlarına doğru gerçekleşen fevri Merkez Bankası başkan değişikliği kararı ile birlikte yeniden bir karanlık tünele girdi. Merkez Bankası tarafından yüzde 19’a çıkarılmış TL faizleri, Saray’ın niyetlerine rağmen inme iklimi bulamıyor. Faizleri indirme hevesi karşısında bir tehdit olarak salınan döviz fiyatları artışı, durmadan yeni bahaneler buluyor. Yüzde 19’a çıkarılan TL faizine rağmen Başkan değişikliğinin yarattığı güvensizlikle yükselen dolar/TL. Mayıs başında 8,30’lara kadar çıktı, gerilemedi. En son ABD’deki yüzde 4,2’lik enflasyondan ve beklenen faiz artışından etkilenen dolar fiyatı, Mayıs ortasında 8,50 TL’yi gördü.
‘Güvensizlik iklimi dövizi tırmandıracak’
-Faiz ve dövizin seyri hem üretici hem tüketici fiyatlarını yukarı yönlü etkilerken yüzde 17’yi bulan tüketici enflasyonu, yıllığı yüzde 35’i görmüş sanayici fiyat artışlarından (ÜFE’den) daha da etkilenecek. Yıl sonunda yüzde 20’leri bulan bir tüketici enflasyonuna yuvarlanmak kaçınılmaz gibi görünüyor. Böylesi bir enflasyon, faizlerin indirilme ihtimalini iyice zayıflatırken dövizi yukarı tırmandıracak ağır bir güvensizlik iklimini giderek egemen hale getiriyor.
-Pandemiyle beraber uzaktan çalışmanın evlerde geçirilen zamanı artırmasıyla, evle ilgili harcamalar da artmaya başladı. En güçlü yıllık ve aylık artışların gıda, bilgisayar, kitap, iletişim, elektrikli eşyalar ve mobilya gibi sektörlerde olduğu gözleniyor. Bunlar aynı zamanda online alışverişin kolay olduğu imalat sanayi sektörleri ürünleridir. Veriler, perakende hacim ve ciroların büyük oranda posta ve internet üzerinden yapılan alıveriş ile arttığını gösteriyor. Bu iç taleple sanayi görece canlı kalabiliyor ve fakat sanayinin ithalat talebi de canlı kalınca cari açık da tırmanıyor.
‘Cari açık da döviz talebi de yüksek’
-Yıllığı 30 milyar doları bulması beklenen cari açığın finansmanı ihtiyacını karşılamak güç. Bunun yanında firmaların 155 milyar dolarlık döviz açıkları var ve bu, ağır bir yük.
-Bütün bu döviz talebi yaratan etkenlerin yanında, önümüzdeki 12 ayda yapılacak 192 milyar dolarlık borç ödemesi yükümlülüğü, dövize talebi büyüttükçe büyütüyor. Tasarruf sahipleri ise birikimlerinin yarısından fazlasını, 160 milyar dolara yakınını dövizde tutma tercihindeler, eğilimler dolarlaşmadan yana.
‘128 milyar doların sıfırlanmış olması kaçınılmaz sonu işaret ediyor’
-Bütün bunlara karşılık, yabancı yatırımcı girişi umut vermiyor. Türkiye’nin risk primi, yeniden 400’lerin eşiğinde ve emsal yükselen ülkeler ile farkı 1’e 4 şeklinde ayrışmış durumda. TCMB rezervlerinin, 128 milyar doların 2019 ve 2020 yıllarında sıfırlanmış olması, dövizdeki yükselişe boyun eğmenin kaçırılmaz olacağı ihtimalini güçlendiriyor. Kimi yatırım bankaları 10 TL’lik dolar fiyatını kaçınılmaz göstermeye başladılar bile.