20 kişinin yaşamını yitirdiği Ostim-İvedik Katliamı’nın 10’uncu yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamada “Dün Ostim’de, bugün hastanelerde iş cinayetleri devam ediyor” dendi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) 3 Şubat 2011’de 20 işçinin hayatını kaybettiği Ostim-İvedik Katliamı’nın 10’uncu yıldönümünde ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamaya salgından kaynaklı temsili düzeyde katılım gerçekleştirildi.
“Dün Ostim’de, bugün hastanelerde iş cinayetleri devam ediyor. Sömürüye ve salgına karşı yaşamak ve yaşatmak için örgütlenmeye” pankartının açıldığı açıklamada konuşan SES Genel Merkez Yöneticisi Eylem Eroğlu, “Patronların daha çok kazanma hırsı, yapılmayan denetimler, alınmayan önlemler ve sermaye düzenini koruyan hukuk sistemi 20 işçinin yaşamına mal oldu. Ostim ve İvedik Katliamı, acı ve kara bir leke olarak tarihe geçti” dedi.
Ostim ve İvedik Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatan Eroğlu, “10 yıl sonra değişen hiçbir şey yok! Aksine, Ostim-İvedik Katliamı’na yol açan despotik çalışma rejimi, COVID-19 Pandemisi eşliğinde ağırlaştı ve yeni iş cinayetleriyle devam ediyor. Salgın koşullarında Türkiye’yi ucuz işgücü cenneti olarak uluslararası sermayeye pazarlamaya çalışan sömürü düzeni, işçileri virüsten korumak yerine daha çok çalıştırıyor” ifadelerini kullandı.
‘Meslek hastalığı ve iş kazası’
Koronavirüsün (Kovid-19) sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer iş kollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, sağlık örgütlerinin taleplerini şu şekilde sıraladı:
“* İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.
* Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki işçiler bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.
* İşten atmalar yasaklanmalı ve 1168 TL değil tam ücret ödenmelidir.
* Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.
* İşçilere ücretsiz-yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.
* Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır.
* Göstermelik değil etkin iş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri çıkarılmalı ve ertelenmeden uygulanmalıdır.
* İşyerlerinde risk değerlendirmesinde emekçiler de yer almalıdır.
* İSG önlemleri piyasanın insafına terk edilmemelidir, etkin bağımsız katılımlı denetim sağlanmalıdır.
* Covid-19 nedeniyle tüm emekçilere nitelikli ve yeterli sayıda koruyucu ekipman sağlanmalıdır.”
MA