Altan Sancar
Türkiye iç ve dış politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan akademisyen Burak Bilgehan Özpek, Rusya’nın Kürtler ile Suriye hükümetini masaya oturmayı hedefleyerek yeşil ışık yaktığını dile getirdi. Türkiye ve ABD ilişkilerinde artık devletler arası ilişkilerin popülizm ile birlikte yerini kişiler arası ilişkilere bıraktığını dile getiren Özpek, “Türkiye ve ABD arasında, iki tarafın da iç hukukun hilafına olmayacak, iki tarafında kurumlarının yetkilerini ilga etmeyecek bir ilişki modelinden bahsedemiyoruz” diyor.
Türkiye ve ABD arasında kurumsal bir ilişkinin bulunmadığına vurgu yapan Özpek değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor.
“İki popülist lider arasındaki anlaşmalar, kapalı kapılar arkasındaki gerçekleşen temaslar ne çıktı. Hatta bunu arkada kapı diplomasisi diyerek meşrulaştırmaya çalışıyorlar, ama kişiselleşmiş bir ilişki modelinden bahsedebiliriz. Türkiye ve ABD arasında devam eden kurumlar arası bir ritim vardı, fakat bu ritim artık varolmadığı için ilişkilerin kaderini belirleyen şey, iki lider arasındaki görüşmeler.”
Suriye politikasında Türkiye’nin ABD ve Rusya’yı karşı karşıya getirme planı yaparken iki tarafın birbiri ile konuşabileceğini, Suriye’ye operasyon yapıldığında Kürtlerin Esad ile görüşebileceğini aklına getirmediğini belirten Özpek, Suriye politikasına ilişkin ise şu tespitlerde bulunuyor:
“Türkiye’yi Suriye operasyonunu başlatmasına en fazla teşvik eden ülkelerden birisi Rusya’ydı. Şimdi neden teşvik etmek istediğini de anlıyoruz? Teşvik etti ve YPG’nin kontrol ettiği toprak parçalarının kontrolü büyük oranda Esad kontrolüne geçti. Artık YPG üzerinde bir şeyler yapmak istiyorsanız Rusya ile konuşmak zorundasınız. Tüm bu yaşananlara da ABD’nin aniden Suriye’den çekilme kararı sebep oldu. Demek ki ABD ve Rusya arasında bir müzakere ve diyalog mekanizması var. Ne ABD ne de Rusya IŞİD’in orada tekrar ortaya çıkmaması için orada düzeni sağlayacak kapasitede bir devlet olduğuna inanmıyor. Bu ihtimalleri hesaplamayan Türkiye arada sıkışıp kalmış oluyor.”
AKP’de siyaset yapmak için Kartal İmam Hatip mezunu olmalı
Türkiye iç politikasına dair de değerlendirmelerde bulunan Özpek, devlet içinde farklı reaksiyon gösteren grupların olabileceğine işaret ediyor ve şunları kaydediyor:
“ABD ile tampon bölge anlaşmasına varıldığı ve büyük ilerleme kaydedilen günün ertesinde üç belediyeye kayyum atandı. Hulusi Akar bu noktada kişilerden bağımsız bir devlet olgusunu temsil etmek istiyor. Buna karşı İçişleri Bakanı’nından tepki geliyor ve üç belediyeye kayyum atanıyor. Akar’ın üzerine çalıştığı plan kadük hale geliyor.”
AKP’nin içinde farklı grupların varolduğuna işaret eden Özpek, ayrıca AKP’de siyaset yapmanın bir yolunun da Kartal İmam Hatip Lisesi’nden mezun olmaktan geçtiğini dile getiriyor.