Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, iktidarın koronavirüsle mücadele kapsamında açıkladığı ekonomi paketini “Açıklanan tedbirler evde kal ama aç kal şeklinde özetlenebilir” şeklinde değerlendirdi.
Karamollaoğlu, partisinin koronavirüsle mücadelede ekonomik tedbirlerine ilişkin önerilerini 9 maddede açıkladı.
Öneriler arasında 83 milyon kişiye 1000’er lira nakdi yardım yapılması, tarıma gerekli desteğin verilmesi, fatura ödemelerinin ertelenmesi, ücretli öğretmenlere maaş ödemesi önerileri yer aldı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında partilerinin koronavirüsle mücadele ve ekonomik tedbir önerilerine ilişkin konuştu. Türkiye’de ve Dünya genelinde kritik bir süreçten geçildiğini belirten Karamollaoğlu, Covid-19 salgınına karşı önemli bir mücadele verildiğini söyledi. Bu sürecin farklılıkların bir kenara bırakılarak birlikte hareket edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattığını söyleyen Karamollaoğlu, “İnanıyoruz ki; bu zor dönemi hep birlikte aşacak, bu mücadeleyi de hep birlikte başaracağız.” dedi.
Karamollaoğlu, hayata geçirilecek ekonomik önlemlerin, işsizler ordusunun artmamasına, fabrikaların kapanmamasına, evinde oturmak zorunda kalan esnaf ve sanatkârların uğradıkları zararların telafisine yönelik olması gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, desteklerin krizden etkilenme durumuna göre vatandaşlara, şirketlere sektör farkı gözetmeksizin objektif ve şeffaf şekilde yapılması gerektiğini belirtti.
‘Açıklanan tedbirler evde kal ama aç kal şeklinde özetlenebilir’
Karamollaoğlu, hükümetin salgınla mücadele kapsamında açıkladığı ekonomik paketi eleştirdi. Türkiye’de büyük bölümü vergi ertelemesi ve dolaylı desteklerden oluşan 100 milyar TL’lik ekonomik paketin milli gelire oranın sadece yüzde 2 düzeyinde olduğuna işaret eden Karamoğllaoğlu, “Üzülerek ifade ediyoruz, açıklanan tedbirler ne yazık ki; ‘Evde Kal Ama Aç Kal’ şeklinde özetlenebilir.” diye konuştu.
‘Tedbirleri destekliyoruz ama yeterli bulmuyoruz’
Şu ana kadar açıklanan tedbirleri ve destek paketlerini gerekli gördüklerini ve desteklediklerini söyleyen Karamollaoğlu, “Fakat yeterli bulmadığımızı ifade ederek, sıralayacağımız maddelerin de bir an evvel yürürlüğe konulmasını teklif ediyoruz.” dedi. 9 madde şeklinde krize yönelik tekliflerini anlatan Karamollaoğlu, hükümetin, devletin ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların tekliflerini dikkate almasını istedi. Karamollaoğlu’nun önerileri şöyle;
1. Bu süreçte kimse mağduriyet yaşamamalı. 83 milyon Kişiye 1000’er TL nakdi yardım yapılmalı:
Şüphesiz bu bin TL’ye ihtiyacı olmayan insanlarımız da vardır. Ancak ekonomiyi canlı tutmak için bu yardımlar her bir vatandaşımıza ulaştırılmalı. İhtiyacı olmayanlar da bu parayı kiracısına, işçisine ya da bu krizi atlatmak için oluşturulan fonlara destek olarak kendince uygun gördüğü şekilde değerlendirebilmelidir.
2. Tarım bir milli güvenlik meselesidir. Asla ihmal edilmemelidir:
• Tarıma gerekli destek verilmeli bu rakam en aşağı bugün 40-45 milyar lira etmektedir.
• Çiftçilerimizin kredi borç ödemeleri ertelenmeli, kredi vadeleri makul düzeye yükseltilmeli ve faizsiz şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
• Gıda ithalatına acilen son verilmeli, çiftçilerimiz daha fazla desteklenerek yerli üretim için seferberlik ilan edilmelidir.
• Bahar mevsimine girdik, sebze, tahıl gibi ürünlerde bölgesel planlamalar yapılmalı ekilmeyen arazi kalmamalıdır.
3. Hayat eve sığar; fakat faturalar sığmıyor:
• İnsanların evinde kalmasının ısrarla tavsiye edildiği bu dönemde, vatandaşlarımızın su, elektrik, doğalgaz, internet ve telefonları asla kesilmemeli.
• Fatura, kredi ve kredi kartı borçları faizsiz olarak ötelenmelidir.
• Bu süreçte Doğalgaz, Su, Elektrik ve İletişim hizmetlerinde vergiler sıfırlanmalıdır.
• Söz konusu hizmetlerin Mart, Nisan, Mayıs ayı faturaları kesinlikle ertelenmeli. Tahsilatları ise daha sonraki dönemlere eşit bir şekilde dağıtılmalıdır.
• Gençlerimizin Öğrenim Kredi borçları ertelenmelidir.
• İşini kaybeden, iş yerini açamayan ve bu nedenle ciddi gelir kaybına uğrayanların konut kredi ödemeleri ve TOKİ Ödemeleri belli bir dönem ertelenmelidir.
4. Temel amaç herkesin hayatını idame ettirebilmesine imkan sağlayacak “ekonomik ortamı oluşturmak” olmalıdır:
• Yavaşlayan hatta durma noktasına gelen ekonomik faaliyetler nedeniyle zor durumdaki insanlarımıza ve tüm sektörlere kaynak aktarımı yapılmalıdır. Bu aktarım hem kredi ve hibeler şeklinde acil nakit transferi hem de vergi, prim, masraf ve hatta kiraların ertelenmesi şeklinde olmalıdır.
• İşverenlerin üzerindeki “vergi yükü” azaltılmalı. Çalışanların işveren üzerindeki yükü devlet tarafından omuzlanarak insanımızın işsiz kalmasının önüne geçilmelidir.
• Krizin olağanüstü etkileri geçinceye kadar asgari ücretliler üzerindeki Gelir Vergisi oranı yüzde 0 noktasına çekilmelidir.
• KOBİ’lerde işçi çıkarmadan faaliyetlerine devam edenler ile ilave işçi çalıştıranlara ’emek kredisi’ adı altında faizsiz kredi sağlanmalıdır.
• Temel gıda ve temizlik maddeleri üzerindeki vergiler sıfırlanmalı ve belirli bir süre için tavan fiyat uygulamasına gidilmelidir.
5. Kamuda topyekün tasarruf dönemi başlatılmalıdır:
• Tarım ve sağlık dışındaki her alanda tasarruf en üst düzeye çıkarılmalıdır.
• Yol, köprü, kanal inşaatları da bu kapsamda mütalaa edilmelidir. Bitirildiği zaman ekonomiye katkı sağlamayacak yatırımlar israf kapsamında mütalaa edilmelidir.
6. “Önce Sağlık” anlayışı ile hareket edilmelidir:
• Salgınla mücadelede hızlı teşhis/hızlı müdahale için tanı kitleri acilen yaygınlaştırılmalıdır.
• Sağlık çalışanlarımızın koruyucu ekipman ve ihtiyaçları eksiksiz karşılanmalıdır.
• Bu salgın sürecinde sağlık çalışanlarımızda oluşabilecek kalıcı hasarlar ‘iş kazası’ olarak sayılmalı. Mesleki sigorta kapsamı genişletilerek, COVİD-19 da bu kapsama alınmalıdır.
• Kamu görevinden uzaklaştırılanlar arasından, beraat eden veya haklarında herhangi bir cezai işlem yapılmamış olan tüm sağlık çalışanlarının iadeleri karara bağlanmalı. Atamaları yapılmalıdır.
7. Belediyelere ek kaynaklar aktarılmalıdır:
• Salgınla daha etkin bir mücadele için, belediyelere ilave kaynaklar aktarılmalıdır.
• Özellikle bu dönemde bazı yerel yöneticilerin bir mahkeme kararı olmadan görevlerinden uzaklaştırılmalarından imtina edilmelidir.
8.Özel eğitim kurumları:
• Bu kurumların her kademesinde çalışanlar ve veliler ekonomik yönden mağdur edilmemeli, gerekli destekler sağlanmalıdır.
•Özel okullarda çalışan öğretmenlerin mali hakları güvence altına alınmalı.
9. Ücretli öğretmenler ihmal edilmemelidir:
• Girdikleri ders başına ücret alan ve okulların tatil edilmesi ile büyük bir mağduriyet yaşayan ‘ücretli öğretmenlerimizin maaşları, derslere giriyormuş gibi ödenmeye devam edilmelidir.
Karamollaoğlu, ayrıca özelleştirme, yapılandırma ve vergi afları, imar affı ve deprem vergileri ile bedelli askerlikten sağlanan gelirlerin ne olduğunun tetkik edilmesi gerektiğini belirterek, “Merkez Bankası kârları ve yedek akçesinden alınan paralar ve bütün bunlara rağmen; açık veren bütçe ile karşı karşıya olduğumuzu unutmamalıyız.” dedi.