Yeni1mecra’dan Celal İnal’a konuşan şair, akademisyen Cevahir Bedel, acıların var olduğu bir ortamda insan mutlaka bunu dile getirmek istediğini belirtiyor ve ekliyor: “Ben şiir yazarak yapıyorum. Dolayısıyla yazdığım her şey biraz ağıt havası taşıyor.”
HABER MERKEZİ – Gazetecilik eğitimi alan, aynı alanda yüksek lisans ve doktora yapıp üniversitede akademik çalışma yürüten şair Cevahir Bedel, Yeni1mecra’dan Celal İnal’a konuştu.
“Coğrafya kaderdir” sözüne katıldığını ifade eden Bedel, “Dersimli olmanın şiirle ilgisi yok ama şiirimin biçimiyle, içeriğiyle çok ilgisi var” diyor. Dersim kültürünün, söylencelerin, masalların, uzun kış gecelerinin, karlı dağların şiire çok zemin hazırladığını belirten Bedel, “Yazma denince en uygun form benim için şiirdir. Zihnim bir ritim arıyor” diyor.
Kafka’dan çok etkilendiğini belirten Cevahir Bedel, şair olarak Adonis, Lorka, Neruda gibi şairlerin üzerinde etkisi bulunduğunu ifade ediyor. Bedel, etkilendiği şairler arasında Turgut Uyar ve Nazım Hikmet’i de sayıyor. Aynı coğrafyanın insanı olmasına karşın Cemal Süreya’nın şiirlerinin kendisine uzak olduğunu ifade ediyor: “Çok zeki bir şair. Söylemi, şiir biçimi biraz daha ironiktir. Ben biraz daha sızı şeklinde gelen şiiri seviyorum.”
‘Sanatsal üretim için dünya ile derdin olmalı’
Sanatsal üretim için dünya ile bir derdi olması gerektiğini ifade eden şair Cevahir Bedel, “Demek ki benim huzursuz, uyumsuz bir tarafım var ki bu dünyaya ait olmadığımı hissettiğim anlar çok fazla” diyor. Bedel, şiirdeki kaygısını ise şöyle özetliyor:
“Edebiyatı dünyaya katlanmanın bir yolu olarak gördüm. Dünyada çok fazla acı var. Savaşlar var, adaletsizlikler var, yoksulluk var. Bir kere yoksulluğun var olması bile yazmak için yeterli bir sebeptir. Acıların var olduğu bir ortamda insan mutlaka bunu bir şekilde dile getirmek istiyor. Kimisi resim yaparak bunu yapıyor. Ben şiir yazarak yapıyorum. Dolayısıyla yazdığım her şeyde biraz ağıt havası taşıyor.”