HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, bütün parti teşkilatlarına, halklara seslenerek, hiçbir tehdide, kara propagandaya kulak asmamalarını isteyerek, “HDP çok geç olmadan bu ülkenin yönetimine ortak olacaktır. Bunu böyle bilsinler.” dedi.
HDP’ye ne yapılmak istenirse istensin yürüyüşlerine devam edeceklerini söyleyen Sancar, “Hiç kimse iktidarın dilini kullanarak HDP’ye yönelmesin. Çünkü böyle bir tavır sadece iktidarı güçlendirir.” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Yazar Yaşar Kemal’i ölüm yıl dönümünde anarak konuşmasına başlayan Sancar, “’Çakmağı yandıran kavdır, demiri dövdüren tavdır, dayan İnce Memed dayan, imdi direnecek çağdır’. Bu büyük ustanın değerli dizeleri bugün bize pek çok şeyi anlatıyor.” dedi.
Eserleri değerleriyle hafızalarında, fikriyatlarında yaşamaya devam ettiğini belirten Sancar, şunları ifade etti:
“Tıpkı kendisinin de söylediği gibi ‘insan bu evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar’. Yaşar Kemal’i bugün daha fazla okumalı, anlamalı ve anlatmalıyız. O ‘Benim romanlarını okuyanlar savaş sözcüğünü ağızlarına almasınlar, insanları aşağılamasında, sömüremesinler’ diyen ve barış için emek veren bir hakikat anlatıcısı ve adalet savunucusuydu. Kim halka haksızlık ediyorsa, kim gücüne güvenerek halkı eziyorsa, kim halkı sömürüyorsa ve kim halkın mutluluğunun önüne geçiyorsa, ‘ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım’ diyen bir büyük bilgeydi.”
‘Kürtçe resmi dil olarak kabul edilsin’
Anadilinin bir halkın varlığı ve onuru olduğuna vurgu yapan Sancar, “Bugünlerde bir kampanya yürüyor. Bunun başlangıcını Diyarbakır’da 9 Kürt partisiyle birlikte çeşitli sivil toplum örgütleri ve girişimlerle birlikte verdik. İstediğimiz şudur: Kürtçe resmi dil olarak kabul edilsin eğitim dili olarak kabul edilsin.” dedi.
İmza kampanyasına destek çağrısı
Bu imza kampanyasına en başta Kürtlerin imza vermesini istediklerini belirten Sancar, “Ama sadece Kürtlerin değil anadilin değerini temsil eden onurlu bir yaşamdan olan herkesin ister anadili Kürtçe olsun ister başka diller olsun bu kampanyaya imza vermesi sadece bir dayanışma gereği değil aynı zamanda bir insanlık görevidir. Herkesi her kesimi din, dil herhangi bir ayrım gözetmeden Kürt halkının dilinin eğitim dili olarak kabulü için başlatılan kampanyaya destek vermeye çağırıyorum” dedi.
‘DEP milletvekillerinin tutuklanması çözüm arayışlarına darbeydi’
Sancar, 2 Mart 1994’te Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin düşürülüp, tutuklanmasının yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, 2 Mart’ın siyaset hayatında ve demokrasi tarihinde çok önemli bir kırılmanın tarihi olduğunu belirtti. Sancar, şöyle devam etti:
“Parlamento zemininde başlatılan çözüm arayışlarına bir darbeydi. O darbenin doğrudan hedeflerinden biri olan bugün aramızda bulunmayan değerli dostum, yoldaşımız, kardeşimiz Orhan Doğan’ı saygıyla özlemle anıyorum. Onların bıraktığı mirasa her alanda sahip çıkıyoruz. O gün DEPlilerin dokunulmazlıklarını kaldırarak Meclis’i Kürtlerden arındırmaya, kendi kimliği ile siyaset yapmak ve yaşamak isteyen Kürtlerden arındırmaya çalışanların amacı belliydi. Tıpkı bugün olduğu gibi Kürt halkının demokratik siyasal mücadelesini, barış arayışlarını ve eşit şekilde yaşam hedefini ortadan kaldırmıştı. Kürtlerin demokratik siyasetten vazgeçeceğini sanıyorlardı. Peki ne oldu? DEP’liler tutuklanıp partileri kapatıldıktan sonra aynı siyasal gelenek dalga dalga büyüdü. Her türlü gadre uğramış ama pes etmemiş bu siyasal gelenek, imkansızlıklar ve zorbalıklar içinde başladığı yolculuğunu bugün milyonlarca insanla sürdürüyor.”
‘HDP çok geç olmadan bu ülkenin yönetimine ortak olacaktır’
MHP’nin partilerine yönelik kapatma tehditlerine değinen Sancar, “İktidarın küçük ortağı yine kapatma tehditlerini dolamış ağzına. Herhalde kendilerinin yolunu açmak için tek çarelerinin olduğunu biliyorlar, o da bizi kapatmak. Ama söylüyoruz tekrar, bizi kapatma çabası onları daha küçültecek. Bizleri daha da büyütecektir. Korkmaya devam etsinler. HDP umutla, kararlılıkla inançla yürüyor. Büyüyerek bu yolu yürümeye devam edecek ve çok geç olmadan bu ülkenin yönetimine ortak olacaktır. Bunu böyle bilsinler.” dedi.
‘Bu iktidar 2 Mart darbesini yapan iktidardan farklı değildir’
O gün arkadaşlarına kelepçe takanların hiç birinin olmadığını ama kendilerinin burada olduklarına vurgu yapan Sancar, “Buradayız, burada olacağız. Bundan hiç kimse zerre kadar şüphe duymasın. Bu iktidar, o zamanki o zalim uygulamaların ve o uygulamaların arkasındaki zihniyetin temsilciliğini daha da karanlık bir şekilde yürütüyor. Bugünkü iktidar 2 Mart darbesini yapan iktidardan hiçbir konuda farklı değildir.” şeklinde konuştu.
‘Karaçoban Belediyesine kayyım hazırlığının farkındayız’
Bu sabah Karaçoban Belediyelerine yönelik düzenlenen baskına değinen Sancar, “Biliyoruz bu baskından sonra neler geliyor. Kayyım hazırlığı, farkındayız. 28 Şubat yıldönümünde darbelerle hesaplaştığını, darbenin mağduru olduğunu söyleyen iktidar, 28 Şubat iktidarından, zihniyetinden daha da zalim pratiklere imza atıyor. O nedenle 28 Şubat’ın akıbeti ne olduysa bu iktidarın da akıbeti o olacak.” dedi.
‘HDP’ye saldırılar çok yönlü sürüyor’
HDP’ye karşı saldırıların çok yönlü sürdüğüne vurgu yapan Sancar, “HDP’yi siyasetin dışına itmeye, demokratik siyaset kanallarını tıkamaya çalışıyorlar. Biz bu politikaların gayesini gayet iyi biliyoruz, oyunlarını görüyoruz. HDP’siz bir Türkiye, HDP’siz bir siyaset, Kürtlerin kendi kimlikleri ile temsil edilmediği bir yaşam ve mazlumların sesinin çıkmadığı bir düzen. Hedef budur. Çünkü HDP onların siyasi oyun planlarının önünde bir kale suru gibi engel olmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.
‘Partiye oy veren seçmeni bile tehdit eder hale geldiler’
Partilerine karşı “kara propaganda merkezi”nin devrede olduğunu belirten Sancar, “Her gün birbirinden sakil mesajlar, videolar yayınlamaktadır. Neredeyse 7-24 kesintisiz faaliyet yürütüyor. Bu işi o kadar kontrolden kaçırdılar ki artık partiyi değil, partiye oy veren seçmeni bile tehdit eder hale geldiler.” diye konuştu.
Sancar, isim vermeden AKP Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki’nin HDP’ye yönelik “Onların oylarının Allah belasını versin” sözlerini hatırlatarak, düşmanlığın HDP’ye değil Kürt halkına olduğunu söyledi. Sancar, “Bunların düşman olduğu sadece bir parti olarak HDP değildir, Kürtlerdir. Kürtlerle birlikte halkların mücadelesini yürüten herkestir.” dedi.
‘Çıkın halktan ve bizlerden özür dileyin’
AKP yöneticileri ve iktidar temsilcilerinin bu hakaretler karşısında sessiz kaldıklarını belirten Sancar, şunları ifade etti:
“O zaman soruyoruz; sizler o sözleri sarf eden genel başkan yardımcınızın arkasında mısınız? O sözleri onaylıyor musunuz? Gerçekten halka lanet okumak sizin için normal mi, meşru mu? Çıkın cevap verin. En tepeden cumhurbaşkanından AKP yöneticilerine; herkes bu sorulara cevap vermek zorundadır. Cevap vermediğiniz takdirde Özhaseki’nin sözlerinin aynısını benimsemiş, bunu ikrar etmiş olursunuz. O nedenle tartın, biçin. Hangi sözlerle savunacaklarınız çıkın açıkça savunun. Savunmuyorsanız çıkın halktan ve bizlerden özür dileyin.”
‘Kara propagandalara kulak asmayın’
Temel gündemlerinin işsizlik, adaletsizlik, çözümsüzlük, despotluk, soygun, talan yalan olduğunu belirten Sancar, “Biz bunları gündemimizden bir an bile çıkarmayacağız bütün bu alanlarda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Hiçbir tehdide, kara propagandalarına kulak asmayacağız. Bütün parti teşkilatlarımıza, halklarımıza sesleniyoruz; hiç kulak asmayın. HDP’ye ne yapmak isterlerse yapsınlar, bu yürüyüş devam edecek. Barış, emek mücadelesi mutlaka devam edecek. Yolumuzdan asla sapmayacağız. Bu yolun başka imkanlarının olduğunu hepiniz bilin. Halkımızın gücüyle, bütün arkadaşlarımızın kararlılığıyla yürüyeceğiz. Umutsuzluğun zerresi kapınızın önünden geçmesin.” şeklinde konuştu.
‘Hiç kimse iktidarın diliyle HDP’ye yönelmesin’
Demokrasi güçlerine muhalefet partilerine dostça hatırlatmada bulunmak istediğini belirten Sancar, “HDP’ye saldırılar bu umuda ve hedefe yönelik saldırılardır.” dedi. Onurlu bir gelecek demokratik bir ülke, özgür bir toplum isteği varsa o zaman bunların hepsini ayaklar altına almış iktidarın dilini kullanmaktan vazgeçilmesini isteyen Sancar, şunları ifade etti:
“Hiç kimse iktidarın dilini kullanarak HDP’ye yönelmesin. Çünkü böyle bir tavır sadece iktidarı güçlendirir. Bu dili kullananların bu hedeflerde samimi bir iradeye sahip olmadıkları şüphesini büyütür. Bizlerin bu karanlık ve ağır bir dönemde böyle bir lüksü yoktur, hiç kimsenin yoktur. Gelin en geniş demokrasi bloğunu oluşturalım.”
Hiç kimsenin iktidarın dilini kullanarak HDP’ye yönelmemesini isteyen Sancar, “Çünkü böyle bir tavır sadece iktidarı güçlendirir. Bu dili kullananların bu hedeflerde samimi bir iradeye sahip olmadıkları şüphesini büyütür. Bizlerin bu karanlık ve ağır bir dönemde böyle bir lüksü yoktur, hiç kimsenin yoktur. Gelin en geniş demokrasi bloğunu oluşturalım.” dedi.
‘Esnafa bütün destekler sağlanmalı’
Sancar, konuşmasına esnafın sorunlarına değinerek devam etti. Ayda yaklaşık 9 bin esnafın kepenk kapattığını belirten Sancar, şunları kaydetti:
“Gerekli bütün destekler sağlanmalıdır aksi takdirde facia daha da büyüyecektir. Dün kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılacağı belirtildi. Bu tablo neye göre oluşturulduğu hangi ölçütlere göre oluşturulduğunu da bilmiyoruz. Ama sonuçta bir kademeli yumuşama planı ortaya konuldu. Ama sadece bu kadar başta hiçbir açıklama yok, vatandaş, esnaf işsiz ne yapacak bununla ilgili bir sözcük yok.”
Kaynak: MA