HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar, İsrail Devleti’nin Gazze’de Filistinlilere yönelik saldırılarını kınayarak, “Ortadoğu’da halklar ve inançlar arasındaki tarihsel ve güncel sorunların çözüm yolu çatışma ve savaş değil diplomasi, diyalog ve müzakeredir.” dedi.
Buldan ve Sancar, halklara yönelik hiçbir devlet şiddetinin meşru ve haklı bir yanı olmadığını belirterek, BM, uluslararası kamuoyu, kurum ve kuruluşları çatışma ortamının derhal son bulması için göreve çağrıldı.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar Doğu Kudüs’te İsrail Devleti’nin saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 8 Mayıs günü Mescid-i Aksa’ya yönelik İsrail güvenlik güçlerinin saldırısı ardından yüzlerce Filistinli sivilin yaralandığı ve İsrail Devleti’nin bu saldırılarının tüm kesimler tarafından kınandığı hatırlatıldı.
‘Saldırıları bir kez daha kınıyoruz’
Dünya kamuoyunun ve uluslararası kurumların gerilimi azaltma ve sivillere yönelik şiddete son verme çağrılarına rağmen İsrail Devleti’nin saldırılarını durdurmadığına vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi:
“Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son bilançoya göre 10’u çocuk olmak üzere toplam 28 Filistinli katledildi ve 128 kişi yaralandı. Bu saldırıları bir kez daha kınıyor, Filistin halkına ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz.”
Açıklamada, Filistin halkının on yıllardır yerinden etme politikalarına maruz kalması yetmezmiş gibi sistematik bir devlet şiddetinin hedefi olmaya devam etmesinin hem insancıl hem de uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çekildi.
Sivillere yönelik saldırıların derhal durdurulması çağrısı
Gelişmelerin son derece kaygı verici olduğunun belirtildiği açıklamada, “Tarafların sivil yerleşim bölgelerini hedef alarak vurması, bölgedeki gerilimi bir savaşa dönüştürme çabası olduğuna işaret etmektedir. Bu sebeple inanç ve etnik kimlik ayırt etmeksizin, bölgede halklara yönelik her türlü saldırının karşısında olduğumuzu ifade ediyoruz. Taraflara, sivillere yönelik saldırıları derhal durdurma çağrısında bulunuyoruz.” denildi.
“Ortadoğu’da halklar ve inançlar arasındaki tarihsel ve güncel sorunların çözüm yolunun çatışma ve savaş değil diplomasi, diyalog ve müzakeredir.” denilen açıklamada, Ortadoğu’daki farklı etnik kimliğe ve inanca sahip olan bütün halkların eşit koşullarda birlikte yaşamasının büyük bir zenginlik olduğu kaydedildi.
‘Halklara yönelik hiçbir devlet şiddetinin haklı yanı yoktur’
Açıklamada, bu gerçeğin İsrail ve Filistin toprakları için olduğu kadar, Suriye, Irak ve Türkiye için de geçerli olduğunun altı çizilerek, şöyle denildi:
“Halklara yönelik hiçbir devlet şiddetinin meşru ve haklı bir yanı yoktur. Bölgede çatışmanın büyümesine engel olmak için, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kamuoyunu, kurum ve kuruluşları şiddet ve çatışma ortamının derhal son bulması için acil göreve çağırıyoruz.”
Yeni1Mecra