AKP’li Milletvekili Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırısı sırasında Şenyaşar ailesinden 3 kişinin, Yıldız ailesinden bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olaya ilişkin dava ertelendi.
Şanyaşar ailesinin avukatı Turan, soruşturmanın tanıklara ulaşılmayarak farklı bir yöne çekildiğini belirterek, “Savcılığın yapmadığı soruşturmayı mahkemeden talep ediyoruz.” dedi.
Müşteki olarak konuşan AKP Milletvekili Yıldız, vatan, millet için çalıştığını belirterek, AKP vekili olduğu için kendisine komplo kurulmak istendiğini iddia etti.
Urfa’nın Suruç İlçesi’nde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırıları sırasında Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Celal ve Adil ile Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız’ın yaşamını yitirdiği olaya ilişkin açılan davaya devam edildi. Duruşma nedeniyle Malatya Adliyesi ve duruşma salonu önünde polis güvenlik önlemi aldı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2’inci duruşmaya tutuklu sanıklar Fadıl Şenyaşar ile Enver Yıldız Ses Bilişim Görütü Sistem (SEGBIS) üzerinden katılırken, diğer 11 sanık ise duruşma salonunda hazır oldu.
Duruşmaya Emine Şenyaşar ile ailesi, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ümit Dede, Van, Antep, Diyarbakır ve Urfa Barosuna bağlı avukatlar ile ÖHD Diyarbakır Şubesine bağlı avukatlar katıldı.
HDP’li iki vekil duruşmaya alınmadı
Duruşmaya takip etmek için Ankara’dan gelen HDP Milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Faruk Gergeroğlu ile HDP Urfa İl Eşbaşkanı Mikail Gözek, pandemi gerekçe gösterilerek duruşmaya alınmadı. Duruşmaya alınmayan Gergerlioğlu, twitter adresi üzerinden açıklama yaparak, “Malatya adliyesinde Şenyaşar ailesinin duruşmasına katılmamızı engelleyen mahkeme başkanının kararını Adliye adalet komisyonu başkanına şikayet ettik” dedi. Duruşma Şenyaşar ailesinin dinlenmesiyle başladı.
‘Odadan beyaz gömleği kana bulanmış birini gördüm’
Saldırıda yaşamını yitiren Celal Şenyaşar’ın eşi Huriye Şenyaşar, “Ben hastaneye gittiğimde eşim Celal’in yaralı olduğunu gördüm. Celal beni gördü ve bana elini kaldırdı. Daha sonra odaya alındı. Baktım odadan beyaz gömleği kana bulanmış şekilde karşı taraftan birinin çıktığını gördüm. Eşimi bunlar öldürdü.” ifadelerini kullandı.
‘Abime sedye üzerinde saldırdılar’
Daha sonra olaya dair tanıklığını anlatan Mehmet Şenyaşar, olay yerine gittiğinde iki kardeşinin de yerde yaralı şekilde uzandığını gördüğünü söyledi. Şenyaşar, “Benden yardım istediler. Ben şaşkına dönmüştüm. Ambulans çok geç geldi. Ben Adil abimle birlikte ambulansa binip hastaneye gittim. Ambulanstan indikten sonra karşı taraf abime sedye üzerinde saldırarak orada katlettiler” dedi.
‘Olay yerine gittim bu sefer bana saldırdılar’
Olaydan yaralı kurtulan müşteki Ferit Şenyaşar, “İlk iş yerimizde konuşmadan sonra vekilin yanındakiler ‘biz bunlara ders mi verelim’ dedi. Ve çıkıp gittiler. Daha sonra telefon geldi. Ben olay yerine gittiğimde abimin üzerindeydiler. Benimde elimde sopa vardı, onlara savurdum dağılmaları için. Bu sefer bana saldırdılar ve benim üstüme çullandılar. Aldığım darbeler sonucu baygınlık geçirdim” dedi.
‘Bana gitme seni de öldürürler dediler’
Olaya ilişkin tanıklığını anlatan eşi ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar, 40 yıldır ailesinin orada esnaflık yaptığını belirtti. “Bizi örgüt ile ilişkilendiriyorlar” diyen Emine Şenyaşar, şunları ifade etti:
“Şayet biz öyleysek asker ve polis kiracılarımız var. Olay esnasında bir tane torunum bana haber verdi. O esnada dükkana doğru giderken mahalledeki kadınlar benim dükkana gitmemi engelleyip bana ‘Çocuklarını öldürdüler’ dediler. Bana ‘gitme senide öldürürler’ dediler. Ben iş yerine gitmeye çalıştım, polisler olay yerini sarmıştılar, dükkana geçmeme izin vermediler. Bende yolda geçen bir araca binerek hastaneye gittim. O esnada eşimin birçok yerinden bıçaklandığını gördüm. Ve gözümün önünde Heci’yi hastanede öldürdüler. O esnada yaralı çocuklarımla görüşme fırsatım olmadı.”
Emine Şenyaşar konuşurken sık sık gözyaşlarını tutamadı.
‘Yıldız’ı ben öldürmedim’
Elazığ Kapalı Cezaevi’nde 2 yıldır tutuklu yargılanan Fadıl Şenyaşar, SEGBİS ile katıldığı duruşmada, olay gününe dair şu savunmayı yaptı:
“Kendi dükkanımda 25 yıldır esnaflık yapıyorum. Seçim zamanıydı, AKP vekili İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekiler iş yerime geldiler. Ben de o esnada vekile sizin akrabalarınız hırsızlık yapıyorlar. Siz önce bu problemi çözün dedim. Vekil bana ‘Sen nasıl bana böyle dersin’ dedi. Daha sonra bunlar bizim diğer dükkana gitmişler. Bilmediğim bir numara beni aradı ve kardeşlerimin vurulduğunu söyledi. Ben ve kardeşim Ferit benim elimde silah Ferit’inde elinde sopa ile dükkana gittik. Dükkandaki manzarayı görünce gözüm karardı. Elimdeki silahla 3 el ateş ettim. Ateş ederken kimseyi hedef alarak ya da öldürmek amacıyla sıkmadım. İddianamede 8 el ateş edildi deniliyor. Ben sadece 3 el ateş ettim. Daha sonra Yıldız’ın akrabaları bana saldırarak beni etkisiz hale getirdiler. Silahımı da elimden aldılar. Ben kesinlikle Mehmet Şah Yıldız’ı öldürmedim; tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.”
AKP Milletvekili Yıldız: AK Parti vekili olduğum için bana komplo kurulmak istendi
AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız da, müşteki olarak dinlendi. Yıldız, vatan, millet için çalıştığını, olayın siyasete dönüştürülmeye çalışıldığını ileri sürdü. AKP vekili olduğu için kendisine komplo kurulmak istendiğini iddia eden Yıldız’a, Şenyaşar ailesinin avukatları müdahalede bulundu. Bu arada Yıldız ailesi avukatları da sürekli sataşma ve laflarla duruşmayı ve Şenyaşarlar ailesini provoke etmeye çalıştı.
Mahkeme başkanı Yıldız ve avukatlarını uyardı
AKP’li Yıldız ve avukatlarının olayda yaşamını yitiren Hacı Esvet Şenyaşar için daha önceki siyasi duruşmalarını dile getirerek “örgütle bağlantı” kurma arayışlarına mahkeme başkanı tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, “biz burada ölen bir insanı yargılamıyoruz” diyerek devam etmelerine izin vermedi.
Avukat Turan: Görüntüler tek taraflı Yıldız ailesini korumaya yönelik
Duruşma tanık beyanları ve tutuklu Enver Yıldız’ın ifadeleri ile devam etti. Şenyaşar ailesinin avukatı Bülent Turan, iddianamenin hukuka aykırı ve Yıldız ailesini korumaya yönelik olduğunu savundu. Yürütülen soruşturmanın da hukuka aykırı olduğunu savunan Turan, tüm görüntü kayıtları ve delillerin Yıldız ailesinin lehine olduğunu söyledi. Turan, cinayetin kamufle edildiğini savunarak, “Görüntüler tek taraflı olarak, Yıldız ailesini korumaya yöneliktir.” dedi.
‘Savcılığın yapmadığı soruşturmayı mahkemeden talep ediyoruz’
Olay mahallinde birden fazla tanık olduğunu ve bunların dinlenmesini talep ettiklerini söyleyen Turan, “Olay esnasında orada olan tanıklara ulaşılmamış. Yürütülen soruşturmada tanıklara ulaşılmayarak, soruşturma farklı bir yöne çekilmiştir. Savcılığın yapmadığı soruşturmayı mahkemeden talep ediyoruz. Mahkeme tanıklara ulaşmalı, yine görüntülerdeki kişilerin hangi eylemi yaptığını tarafsız bir şekilde araştırmalıdır.” diye konuştu.
‘Hastane ve işyeri saldırıları ayrı değil’
Müvekili Fadıl Şenyaşar’ın yine diğer müvekkillerinin planladığı bir durum olmadığına işaret eden Turan, mahkemeden şu taleplerde bulundu:
“Müvekkillerimiz saldırıya maruz kalmıştır. Bunu müvekkillerimizin saldırısı var, ancak olan saldırıyı bertaraf etmeye yöneliktir. Biz bunun hukuka uygunluğunu talep ediyoruz. Yine tanıkların araştırılmasını talep ediyoruz. Hastanedeki saldırı ile iş yerindeki saldırılar birbirinden ayrılamaz. Çünkü dükkanda başlayıp hastanede davam eden bir süreçtir. Biz iki soruşturmanın birleştirilmesi ile hakkaniyete ulaşacağına inanıyoruz.”
Verilen aranın ardından mahkeme, sanıklar Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluğuna devam kararı vererek bir sonraki duruşmayı 2 Ekim’e erteledi.
Kaynak: MA