SES Ankara Şubesi, Ankara’da günlük vaka sayısının 2 bin civarında olduğuna dikkat çekerek, “Hastalar, hastane acillerinde yatış için boş yatak, evlerinde ise ilaç tedavisinin başlamasını beklemektedirler.” diye belirtti.
SES, 1 Haziran sonrası 500 sağlık emekçisinin de görevden çekildiğini belirterek, “Görevden çekilme tavrının pandemi kaygısı değil atılmayan atılamayan adımların yarattığı hayal kırıklığının sonucu” dedi.
SES Ankara Şubesi, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin bilimden uzak yaklaşımları nedeniyle her geçen gün vaka sayılarının arttığına dikkat çekti. SES Ankara Şubesi, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin bilimden uzak yaklaşımları nedeniyle her geçen gün vaka sayılarının arttığına dikkat çekti.
‘Günlük vaka sayısı 2 bin civarında’
Açıklamada, sağlık hizmetlerinde alınmayan önlemler ve karşılanmayan talepler nedeniyle sağlık emekçileri arasında istifa, emeklilik ve ücretsiz izin başvuruları ile görevden çekilmeler yaşandığına işaret edildi. Ankara’da günlük vaka sayısı 2 bin civarında olduğuna vurgu yapılan açıklamada, Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji EAH ve Dr Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları EAH dışında tüm hastanelerde Covid-19 tanısı ile yatan hastalar bulunduğuna dikkat çekildi.
‘3 bin 700’e yakın pozitif tanılı ve şüpheli hasta bulunmakta’
Ankara’daki hastanelerde tedavi altında 3 bin 700’e yakın pozitif tanılı ve şüpheli hasta bulunduğunun belirtildiği açıklamada, “Bu hastaların 650’ye yakını yoğun bakım ünitelerinde yatmaktadır. Tedavi altında bulunan hastalar arasında ağır hasta sayısı artmakta olup COVID-19 ilişkili ölümler günlük 20’nin üzerinde seyretmektedir.” denildi.
‘Hastalar yatış için boş yatak, evlerinde ise ilaç tedavisini bekliyor’
Hastanelerde yaşanan yoğunluk nedeniyle hastaların evlerinde takip edilmesi yolunun seçilmesi filyasyon çalışmalarında da yoğunluk yaşanmasına neden olduğunun belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Filyasyonda görevli sağlık emekçileri günlük 16-18 saat çalıştırılmaktadır. Dolayısıyla artan vaka sayıları nitelikli filyasyon çalışması yapılmasını da engellemektedir. İlimizde başta hastaneler olmak üzere, tanı kiti eksikliği yaşanırken şimdi de filyasyon çalışmalarında COVID-19 pozitif hasta tedavisinde kullanılan ilaçların temininde güçlük yaşanmaktadır (Favipravir ve Hidroksiklorokin ). Hastalar hastane acillerinde yatış için boş yatak, evlerinde ise ilaç tedavisinin başlamasını beklemektedirler.”
‘Artışın nedeni korunmayı sadece halkın tedbirlerine indirgeyen yaklaşım’
Açıklamada, vaka sayısı, ağır hasta sayısı ve ölüm oranlarındaki artışın en önemli nedenlerinin ulusal bazda radikal önlemlerin alınmaması, virüsten korunmayı sadece halkın tedbirlerine indirgeyen yaklaşım ve toplumda normalleşme raporu ile rehavet oluşturulması olduğu belirtildi.
‘Sağlık emekçileri tükenme noktasına getirildi’
Artan hasta sayısının kontrolden çıktığına vurgu yapılan açıklamada, “Sağlık hizmetlerinde yaşanan başta tanı kiti ve Favipravir ve Hidroksiklorokin gibi ilaçların temininde yaşanan sorunlar, nitelikli personel sayısında yetersizlik, kurum içi ve kurum dışı görevlendirmeler, uzun çalışma saatleri, baskı ve mobbing pek çok sağlık emekçisini tükenme noktasına getirmiştir. Yöneticiler bu sorunlara çözüm bulmak yerine vatandaş ve emekçileri suçlamaktadırlar.” denildi.
‘Özel hastaneler elini taşın altına koymamaktadır’
Ankara’daki 35 özel yataklı tedavi kurumu ve bunların sahip olduğu 3 bin 200 yataktan yararlanıldığının belirtildiği açıklamada, “Kamu hastanelerinde 3 bin 700’e yakın tedavi altında hasta varken özel hastaneler ücretli tanı testleri dışında elini taşın altına koymamaktadır. Derhal özel hastanelerin imkanlarından pandemi kapsamında yararlanılmalı ve kamu hastanelerindeki temiz hastane sayısı arttırılmalıdır.” diye kaydedildi.
‘Yöneticiler sorunları görmezden geliyor’
Kentteki pek çok hastanenin poliklinikleri ve kliniklerinin kapatılarak Covid polikliniğine/kliniğine dönüştürüldüğüne işaret edilen açıklamada, “Sağlık emekçileri ertesi mesaisini nerede tamamlayacağını ancak iş yerine gidince öğrenmektedir. Yöneticilerin bu sorunları görmezden gelmesi halkın ve sağlık emekçilerinin sağlığını riske atması biz sağlık emekçilerini yılgınlığa sürüklemektedir.” denildi.
‘500 sağlık emekçisi görevlerinden çekilmeyi tercih etti’
Pandeminin ilk üç ayında sağlık emekçilerinin görevden çekilme hakkının yasaklar ile engellendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Ancak alınmayan tedbirler nedeniyle, 1 Haziran, sözde normalleşme adımları sonrası 500 civarı sağlık emekçisi; istifa, emeklilik ve ücretsiz izin hakları ile görevlerinden çekilmeyi tercih etmiştir.” diye ifade edildi.
Açıklamada, pandemi süreci içerisinde sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar şu şekilde sıralandı:
- Kronik hastalığı olan, kanser tedavisi gören sağlık emekçilerinin çalıştırılmaya zorlanması,
- Diğer kurumlarda hamile emekçilerin idari izinli sayılırken, hamile sağlık emekçilerin en riskli alanlarda çalışmaya zorlanması,
- ikisi de sağlık emekçisi olan çiftlere ve riskli aile bireyleri olan sağlık emekçilerine kolaylık sağlanmaması,
- Sağlık emekçilerinin dönüşümlü çalışma genelgeleri kapsamına alınmaması,
- Düzenli tarama(PCR)testlerinin yapılmaması,
- Yeterli sayıda ve nitelikte koruyucu ekipman sağlanmaması,
- Taşeron olarak çalışan sağlık emekçilerine koruyucu ekipman temin edilmemesi ve bu durum bahane edilerek sağlık hizmetlerinin aksamaması için görevlerinin kadrolu personele yaptırılması
- Pandeminin meslek hastalığı ve iş kazası statüsüne alınmaması,
- Hastanelerde yeterli sayıda ilaçlardan tanı kitlerine kadar hizmeti aksatmaya neden olan yaklaşımlar.
- Ekonomik kayıpların karşılanmaması,
- Yıllardır bekletilen sorunların (3600 ek gösterge, yıpranma payı) çözüme kavuşturulmaması,
- Servis, yemek, kreş gibi taleplerin karşılanmaması,
- Şeffaf bir yönetim anlayışının hakim olmaması,
- Yoğun ve şeffaf olmayan görevlendirmeler, ekip anlayışını zedeleyici ayrımcılığa neden olan yaklaşımlar,
- Sağlık emekçilerinin emeğini yok sayıp, sağlık sisteminin başarısına vurgu yapan açıklamalar,
- 3 aylık tavandan ödeme vaadi ile sağlık emekçilerinin taleplerinden uzak rencide edici açıklamalar,
- Artan iş yüküne rağmen yeterli ve güvenceli sağlık emekçisinin istihdam edilmemesi,
- Artan şiddet vakıaları nedeniyle sağlık hizmetlerinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır.
Sağlık alanında yaşanan görevden çekilme tavrının pandemi kaygısı değil atılmayan atılamayan adımların yarattığı hayal kırıklığının sonucu olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şunları kaydedildi:
“Sağlık Bakanını buradan tekrardan uyarıyoruz. Emeği, emekçiyi yok sayan uygulamalara son verin ve sağlık sosyal hizmet emekçilerinin taleplerini ciddiye alın. Aksi halde görevden çekilmeler artarak sağlık sistemi tıkanma noktasına getirecek ve pandemi ile mücadelede zaafa neden olacaktır.”