Sivas Katliamının 27’inci yılında 33 aydın anıldı

Sivas Katliamının 27’inci yıl dönümü nedeniyle 33 aydın, yazar ve sanatçı için Sivas’ta anma etkinliği düzenlendi.

Etkinlikte, 27 yıldır katliamla yüzleşme olmadığına, adaletin yerini bulmadığına dikkat çekilerek, katliamın hesabı sorulana kadar mücadelenin süreceği mesajı verildi.

Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal etkinlikleri nedeniyle kente gelen 33 aydın, yazar ve sanatçı Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi. Her yıl katliamın yaşandığı Madımak Oteli önünde yapılan anma etkinliği 27’nci yılında da yapıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) öncülüğünde gerçekleştirilen anma etkinliğine yakınlarını kaybeden ailelerin yanı sıra, Alevi örgütlerinin temsilcileri, demokratik kitle örgütleri, HDP ve CHP milletvekilleri katıldı.

Anma kapsamında yapılmak istenen yürüyüşe, Sivas Valiliği tarafından Covid-19 salgını gerekçesiyle izin verilmedi. Bunun üzerine yapılan görüşmeler sonucunda, Madımak Oteli’ne yaklaşık 600 metre yakınlıkta bulunan Valilik Meydanı’nda bulunan Türk Telekom binasına yürüyüş düzenlendi. 

Behçet Aysan’ın anısına beyaz önlükler giyildi

Sabah saatlerinde PSAKD Sivas Şubesi önünde bir araya gelen aileler ve katılımcılar, yürüyüşün yapılacağı noktada buluştu. Pandemi önlemlerinin alındığı yürüyüşte, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. Bu yıl ki anma etkinliklerinin doktor ve şair Behçet Aysan’a adanması nedeniyle yürüyüşte beyaz önlükler giyildi. Yürüyüşte, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Dün Maraş’ta bugün Sivas’ta, kurtuluş faşizme karşı savaşta” sloganları atıldı.

Yapılan yürüyüşün ardından Madımak Oteli’ne gelen kitle, otel önüne karanfil bırakarak, saygı duruşunda bulundu.

Kaplan: 27 yıla rağmen yüzleşme olmadı

PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, pandemi vesilesiyle tüm örgütleri anmaya çağıramadıklarını belirterek, katliamın üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen hala yüzleşmenin olmadığını söyledi. Kaplan, şöyle konuştu:

“27 yıl önce dönemin Başbakanı burada oteli yakmak için bekleyenlerle ilgili, ‘Allaha şükür onlara bir şey olmadı’ dedi. Katliamın arkasında bir suç daha aranıyorsa, yerel basın da mutlaka sorgulanmalıdır. Yerel basının katliam öncesi ve sonrası attığı manşetleri biliyoruz. Basın yandaş olmaz. Basın halkın vicdanıdır. Madımak utanç müzesi oluncaya kadar buraya gelmeye devam edeceğiz. Ve Madımak utanç müzesi olduktan sonra da sonsuza kadar buraya gelmeye devam edeceğiz.”

Alevilerle barışmanın yolunun özür dilemekle olacağını söyleyen Kaplan, “Devletten bu sözü bekliyoruz” dedi.

Güzelgül: Adalet yerini bulmadı

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, 33 canın bu kentte diri diri yakıldığını belirterek, “27 yılda adalet yerini bulmadı” dedi. Katliamın hesabı sorulana kadar mücadele edecekleri sözünü veren Güzelgül, şunları ifade etti:

“Madımak katilerinin zihniyeti devam ediyor. Hala birileri yakanları affetmenin telaşı içinde. Katilleri affetmenin Alevi toplumunun yaraların kanatacağını biliyorlar. Ellerimiz ve gönüllerimiz birleşmezse, katil sürüsünün karşısında sadece bir lokma oluruz. Onlara lokma olmamak için el ele gönül gönüle vereceğiz. Bir ölür bin geliriz.”

Karababa: Bu bir olay değildi bu katliamdı

Katliamda yaşamını yitiren Gülsün Karababa’nın abisi Hüseyin Karababa, katliama “olay” denilmesine tepki gösterdi. Karababa, şöyle konuştu:

“27 yıldır mücadele ediyoruz hep birlikte. Bu seneyi Behçet Aysan anısına yapıyoruz. Behçet Aysan bir doktordu, insanları iyileştiriyordu. Buradan devlete sesleniyorum: Bu bir olay değildi, bu katliamdır. Benim kardeşime ‘vefat’ etti diyorlar. Benim kardeşim ve canlarımız diri diri yakıldılar. Nasıl vefat diyorsunuz. Bu devletin desteği ile yapılan bir katliamdır.”

Hatimoğulları: Bu katliamlar semahlarımızı durduramaz

HDP Halklar ve İnançlar Komisyon Üyesi ve Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları da, “Bu coğrafyada Alevi katliamları o kadar çok ki; ama bütün bu katliamlar, baskılar ne yüreğimize, vicdanımızda olan şehitlerimizi bize unutturur ne de semahlarımızı durdurabilir” dedi.

MA – SİVAS