Partisinin PM toplantısında konuşan HDP Genel Başkanı Temelli, HDP Büyük Kongresi için çağrıda bulundu.
HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Türkiye halklarına, emekçilere, kadınlara, gençlere çağrıda bulunarak, “HDP büyük kongreye gidiyor, gelin bu süreci hep birlikte örelim Türkiye’yi, bu ceberrut iktidardan hep birlikte kurtaralım.” dedi.
HDP PM, güncel gelişmeleri değerlendirmek ve 2020’de yapılacak HDP 4. Büyük Olağan Kongresinin hazırlıklarına ilişkin yılın son toplantısı için bir araya geldi. HDP Genel Merkezi’nde yapılan toplantının açılış konuşmasını, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli yaptı. Temelli, 4’üncü büyük kongrelerinde hazırlık çalışmalarını bugünden itibaren iki ay boyunca sürdüreceklerini söyledi.
Düne göre çok daha güçlendiklerini ve büyüdüklerini belirten Temelli, “Türkiye’de iktidarın karşısında muhalefet olma gücümüzü ortaya koyduk ve bir seçenek ortaya koyduk. Şimdi bu seçeneği örme ve bir iktidar seçeneğine dönüştürme zamanı gelmiştir.” dedi.
‘HDP yegane seçenek olacak’
Temelli, HDP’nin önümüzdeki dönemde Türkiye halkları, emekçiler, kadınlar için yegane seçenek olacağına, iktidar seçeneği olacağına inandığını söyledi. HDP’nin Türkiye’yi, Ortadoğu’yu değiştireceğine inandığını belirten Temelli, “Özlemini duyduğumuz o onurlu barışı, demokratik cumhuriyeti var edecek en büyük güç olacaktır.” dedi.
‘Katliamlar bitmiyor’
Ciddi anlamda bir çürüme ve felaketle karşı karşıya olduklarını belirten Temelli, önümüzdeki hafta Roboski’de yaşamını yitirenleri anacaklarını belirtti. Ancak katliamların bitmediğini söyleyen Temelli, “Dönüp baktığımızda bir katliamlar coğrafyasında yaşıyoruz, her güne bir katliam sığdırmış bir zihniyetle karşı karşıyayız.” diye konuştu. Bu nedenle bir yüzleşmeye ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Temelli, “O yüzden o hakikatlerle karşı karşıya gelme ihtiyacımız var.” dedi. Bütün tarihin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Temelli, ancak iktidarın tarihte cımbızla çektiklerinin ötesinde kalan katliamları kendisine örnek aldığını söyledi.
‘Kabinenin bütün üyeleri halka savaş açmış’
Bu sisteme, bu iktidara son verme zamanın geldiğini dile getiren Temelli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bu sistem sürdürülebilir değildir. Bu sistemi sonlandırmak gerekiyor.” dedi. Temelli, bu sistemin toplumları ayrıştıran halk düşmanlığından, Kürt düşmanlığından beslenen bir sistem olduğunu söyledi. “Kabineye dönüp bakın, buna hükümet mi denir?” diye soran Temelli, kabinenin bütün üyelerinin halka, topluma savaş açmış durumda olduğunu söyledi.
‘Bu iktidar işkenceciye sıfır tolerans tanıyor’
İçişleri Bakanı’nın topluma sürekli şiddet empoze eden, toplumları, halkları ayrıştıran bir bakan olduğunu belirten Temelli, şöyle konuştu: “Bakan demeye bin şahit lazım. Kendi suçlarını örtbas etmek için iftira atan, milletvekillerimizi suçlayan, örgütümüze savaş açan, her gün HDP’yi düşmanlaştıran, o saldırgan üslubuyla toplumu düşmanlaştıran bir kabine üyesidir. Sadece bununla da kalmıyor. Dünkü konuşmasında diyor ki ‘biz işkenceye sıfır tolerans tanırız’. İşkenceye değil işkenceciye sıfır tolerans tanıyorsunuz.”
Her yerde işkence olduğuna dikkat çeken Temelli, geçen hafta yaşanan işkence olaylarından örnekler verdi. Türkiye’de işkenceler konusunda birçok rapor olduğuna işaret eden Temelli, ama bütün bunların üzerinin örtüldüğünü işkencecilerin korunmaya devam edildiğini belirtti. İşkencenin belki de en yoğun yaşandığı yerlerden birinin cezaevleri olduğuna işaret eden Temelli, “Cezaevlerine baktığımızda işkence sistematik hale gelmiş durumda, her türlü hak ihlali cezaevinde yaşanıyor. Hele hele hasta tutsakların hali katlanılamaz durumda.”
‘Anayasa 38 kez ihlal edildi’
Belediyelerine atanan kayyumlarla anayasanın 38 kez ihlal edildiğini belirten Temelli, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın neden res’en harekete geçmediğini sordu. Temelli, “Buradan çağrı yapıyorum, bu suç durumunu teşhir ediyorum harekete geçmesi için de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını göreve davet ediyorum.” dedi.
En son Sur ilçesinde Belediye Eşbaşkanlarının tutuklandığını hatırlatan Temelli, “Bu rantçı, bu yıkımcı zihniyet Sur’a da kayyım atadı. Sur ve Suriçi tarihsel öneme sahip tam bir tarih merkezi. Orada TOKİ aklıyla rantçı akılla oraya saldırıları başlatmışlar. Hatta Sur’un 6 mahallesine giriş yasağı vardı. Şimdi Sur’a kayyım atadılar, bunun yegane neden işte bu zihniyettir.” diye konuştu. Hasankeyf’teki tarihi binaların taşınmasını utanmadan bir marifet gibi anlatıldığını belirten Temelli, “Yani sadece 30-40 yıl enerji üretecek bir hidroelektrik santral uğruna tarih yıkımı devam ediyor. Utanmazlıklarının göstergesi taşıdıkları binalardır.” diye kaydetti.
Kanal İstanbul Projesinde de değinen Temelli, projenin ‘rant projesi’ olduğunu söyledi.
Ülkenin parsel parsel pazarlandığını belirten Temelli, “Yok Katar’a pazarlıyorlar, yok Çin’e pazarlıyorlar. Bu pazarlamanın yegane yolu da büyük projelerden geçiyor. Bunu öyle kayyımların hırsızlığı gibi fıstıkla yapacak halleri yok o denli büyük projeye ihtiyacınız var.” dedi.
‘Kriz sarmalı devam ediyor’
Ekonomik krize değinen Temelli, “Bir kriz döngüsü içindeyiz. Döviz krizi, peşinden finansal kriz, peşinden toplumsal kriz. Şimdi tekrar döndük, döviz krizi aşamasına. Kriz sarmalı devam ediyor. Krizden çıkabilecek bir çözüm üretemiyorlar, bu çözümü üretecek akla da sahip değiller.” diye konuştu.
‘Yaptıkları savaş bütçesi’
Temelli, hazırlanan bütçenin krizleri aşmaya dönük değil, tam tersine bu krizleri derinleştirecek, yıkımı derinleştirecek bir bütçe olduğunu belirtti. “İşin kolayını bulmuşlar Kürd’e savaş, Türkiye halklarına şiddet ve bunu sağlayabilecek bir iktisadi rant çarkı.” diyen Temelli, bu çarkın içinde müteahhitler, silah tüccarları olduğunu söyledi.
Suriye meselesinden hiç ders alamamış bir iktidarın şimdi de aynı senaryoyu Libya için getirdiğini belirten Temelli, şunları kaydetti: “Suriye konusunda zerre kadar ders almamışlar, şimdi İdlib’den gelecek olan 80 bin kişi dünyayı tehdit ediyor. Bu İdlib nasıl ortaya çıktı? Ya da Suriye’de IŞİD ve sonrasında gelişen çeteler, ÖSO’su, SMO’su kimin marifetiyle bu hale geldi? ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’ diyor. Bu toprak bütünlüğüne saygı göstermeyen yegane unsur sizsiniz. Aynı şey yarın Libya’da da karşımıza çıkacak. Tüm bunları durdurabilmek adına bu sistem den kurtulmalıyız.”
Erken seçimin kaçınılmaz olduğunu ancak erken seçime kadar yapacakları olduğunu söyleyen Temelli, “Erken seçime kadar demokratik anayasa, demokratik zemin süreçlerinin var edilmesi, demokrasi ittifakı çerçevesinde örülmesi, var edilmesi, politik toplumsal örgütlenme ayaklarının inşa edilmesi önemli görevlerimizden biridir.” dedi.
Temelli, konuşmasında şu çağrıda bulundu: “Çağrımız, tüm Türkiye halklarına, çağrımız emekçilere, kadınlara, gençlere; HDP büyük kongreye gidiyor, gelin bu süreci hep birlikte örelim Türkiye’yi, bu ceberrut iktidardan hep birlikte kurtaralım.”