TTB, 7. Pandemi Bülteni’nde ‘Sağlık emekçilerinin sömürülen emeği’ni ele aldı

TTB’nin düzenlediği Pandemi Bültenleri’nin 7’ncisinin sunumunu yapan Dr. Alican Bahadır, “Sağlık emekçilerinin talebi, toplum sağlığına yönelik taleplerdir. Bu politikalarda ısrarınız toplum sağlığına pandemiden daha fazla zarar verecektir” dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Bültenleri’nin 7’ncisini “Pandemide Sağlık Emekçilerinin Sömürülen Emeği” başlığıyla düzenlediği çevrimiçi basın toplantısında açıkladı.

Bültenin sunumunu TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Alican Bahadır yaptı. Sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunların pandemi döneminde katlanarak arttığını söyleyen Bahadır, hükümetin ise vaka-ölüm sayıları, şeffaf olmayan yönetim tarzı, bilimselliği tartışmalı tedavi yöntemleri, gecikmeli aşılama çalışmaları ve popülist politikalar ile pandemi mücadelesine zarar verdiğini ifade etti.

13 şehir hastanesi için 24 sağlık tesisi kapatıldı

Bahadır, sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasına ilişkin de şu verileri paylaştı: “Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 2001 yılında 4 bin 813 olan uzman hekim başına başvuru sayısı 2019’da 9 bin 171’e yükseldi. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 2001 yılında bin 725 olan hemşire-ebe başına düşen başvuru sayısı 2019’da 2 bin 592’ye yükseldi. Türkiye genelinde 13 şehir hastanesinin toplam hastane yataklarındaki payı yüzde 7’dir. Buna karşın bu 13 şehir hastanesinin açılması ile 24 sağlık tesisi ve 11 binin üzerinde hastane yatağı kapatılmıştır.”

Sağlık politikaları

Bahadır, sağlık emekçilerinin ortak taleplerine karşın iktidarın “izin, emeklilik, istifa” yasağı, performansa göre ödeme, çalışma alanlarının gaspı, çalışma koşullarının kötü yönde değiştirilmesi, randevu taleplerini yanıtsız bırakma yolunu tercih ettiğini kaydetti. Bahadır, yürütülen sağlık politikalarına ilişkin ise şunları söyledi: “Sağlık hizmetlerinin bütünlüklü yürütülmesini, özellikle birinci basamağın tam kapasiteyle toplum sağlığı için çalışmasını engellemekte, sağlığa ayrılan bütçenin toplum sağlığına aykırı kullanılmasına neden olmakta, sağlık emekçilerinin çalışma barışını bozmakta, sağlık emekçilerinin aidiyetini etkilemekte, mesleğine yabancılaştırmakta, sağlık emekçileri ile yurttaşları karşı karşıya getirmekte, emeğimizin daha fazla sömürülmesine ve taleplerimizin karşılanmamasına neden olmaktadır.”

İktidara çağrı

İktidara çağrıda bulunan Bahadır, “Sağlık emekçilerinin talebi, toplum sağlığına yönelik taleplerdir. Toplum sağlığına zarar vermekten vazgeçin, bu politikalarda ısrarınız toplum sağlığına pandemiden daha fazla zarar verecektir” dedi.

Sağlık Bakanı’nın yazısı

Bülten sunumunun ardından söz alan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Dünya Sağlık Örgütü’nün dergisi için yazdığı yazıya dikkat çekti. Yazıda sağlık istihdamındaki eksiklikten ve elverişsiz çalışma şartlarından söz edildiğini aktaran Yalçınkaya, dünya ülkelerine sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi çağrısı yapan bakanın kendi ülkesindeki sağlık emekçilerinin çağrılarına yanıt bile vermediğini belirtti.

‘Toplum sağlığı görmezden geliniyor’

Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Dr. Ali Karakoç da Türkiye’nin OECD ülkeleri içinde sağlık emek gücü ve ücret konularında çok gerilerde olduğunu kaydetti. Yoğun iş yükü yetmezmiş gibi bir de güvenlik soruşturması düzenlemesinin hayata geçirildiğini belirten Karakoç, “Pandemi döneminde sağlık emek gücüne bu kadar ihtiyaç varken, Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaları toplum sağlığını görmezden gelmektir. Sağlık emekçileri üzerindeki baskıların kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Ankara Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül ile Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ali İpekçi de bültene katılarak destek verdi.

MA / ANKARA