10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla TGS’yi ziyaret eden Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, gazetecilere örgütlenme çağrısı yaptı. Atalay, asgari ücretle ilgili de, “Beklentimizin altında jest yok” dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi’ni ziyaret etti. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Genel Sekreteri İlkay Akkaya, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kuleli, Ankara Şube Başkanı Esra Koçak ile sendikanın üye ve yöneticilerinin yer aldığı ziyarete Yol-İş Başkanı Ramazan Ağar’da eşlik etti.
İlk olarak konuşan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Gazeteciler, hakkında açılan davalardan dolayı ve adliye koridorlarında ifade vermekten kaynaklı çalışamaz durumda. 10 Ocak yürütülen mücadelenin sonunda çıkan bir gün. 10 yıl boyunca bu günü bayram olarak kutladık ama sonrasında gazeteciler günü olarak kutlandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) 10 Ocak’ı sendikaya ve tarihine uygun olarak kutlamak istiyor ve onun için mücadele ediyor. Gazetecilerin işsiz olmadığı özgür olduğu bir Türkiye’de bizler de 10 Ocak’ı kutlayacağız. Başkanımız bugün de bizi ziyaret ettiği için kendisine teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Durmuş’un ardından Türk-İş Başkanı Atalay bir konuşma yaptı.
Gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününe işsizlikle girdiğine vurgu yapan Atalay, gazetecileri TGS çatısı altında örgütlenmeye davet etti. TGS’nin yüzde 10 barajının geçmesi gerektiğine vurgu yapan Atalay, “Gazeteciler işinden dolayı bedel ödememeli. Biz gazeteciler sendikasında umut ediyoruz ki barajı aşarak örgütleniriz. Gazeteciler örgütlenirse eminim bizler birçok sorunu çözeriz. Bağımsız ve tarafsız gazetecilere ihtiyacımız var. Gazeteciler mesleğinden, işinden dolayı bedel ödememeli, işsiz kalmamalı. Maalesef Türkiye’de işsizliğin 13,4 olduğu dönemde gazetecilerdeki işsizlik rakamları da yüzde 24’ler civarında. Biz Gazeteciler Sendikası’nda bu sene umut ediyoruz ki barajı aşmayı istiyoruz. Biz TGS’de yüzde 10’u örgütlersek problemlerimizin büyük kısmını çözmüş oluruz” dedi.
‘Makam aracı benim değil TİSK’indi’
Türk-İş olarak gazetecilerin yanında olduklarını ifade eden Atalay, kendisine yönelik “Makam aracı”, “harcamalar”la ilgili yapılan haberlere atıfta bulunarak, “Gazeteciler tarafsız ve adaletli olmalı. Gazetelerin büyük bir bölümü siyasi örgütlerin yayın organları gibi çalışıyor. Nokta kadar bir noksanlık varsa, hiç sıkıntı çekmeden üzerine gitmeye devam edin. Örneğin haber yapıyorlar; İşveren sendikasının arabasını benim arabammış gibi sunuyorlar. Asgari ücret toplantısında haber konusu araba oluyor. O araba bizim değil TİSK’in arabası” dedi.
‘Asgari ücret 6 bin olsun, istemekle olmuyor’
Asgari ücretle ilgili de konuşan Atalay, yetersiz olduğunu belirterek, “O gün yapılanların hepsi planlı programlı. Benim, işçinin beklentisi o değildi. Bu asgari ücretin kabul edilebilir bir tarafı yok. Biz 2 bin 578 lirayı neye göre söyledik; yapılan bir veri var elimizde. Ona göre adım attık. DİSK, Hak-İş biraya geldik. Ben de isterim 4 bin 700 olsun, 6 bin olsun. Bunları istemekle olmuyor. Ben burada bir jest göremiyorum. Beklentimizin çok altında bir rakam geldi ve biz masayı terk ettik. Bize jest olmadı. 2 bin 578’in üstünü konuşsalardı o zaman jesti konuşabilirdik” dedi.
‘Suriye’de 400 sendikalı işçi çalışıyor’
Suriye bölgesinde Türk-İş’e bağlı sendikalardan Harb-İş, Tes-İş ve Yol-İş’e üye en az 400 işçinin bulunduğunu, yol, inşaat ve benzeri birçok işin yapıldığını dile getiren Atalay, geçtiğimiz gün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ziyaretinin de bu konuya ilişkin olduğunu aktardı. Tank palet konusunda da görüştüklerini ifade eden Atalay, “Tank palette ekonomik yönden bir sıkıntımız yok, imkân olsa da tamamını Milli Savunma Bakanlığı yapsa” dedi. ANKARA