Ulus tarihi merkezi parsel parsel riskli alan ilan edilerek kamulaştırılıyor

Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla riski alan edilerek TOKİ tarafından acele kamulaştırılması kararı sosyal medya üzerinden tartışıldı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Ulus için acele kamulaştırma, ecele kamulaştırmadır” derken esnaf, belediyeleri suçladı ve yapılanın mülkiyet gasbı olduğunu söyledi.

Ulus, parsel parsel ayrılarak riski alan ediliyor ve kamulaştırma için TOKİ’ye görev veriliyor.

Sosyal medya hesapları üzerinden de canlı yayınlanan toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Atakan ve Songül Üzgün, Ulus esnafından Turgut Uslu, Salim Yuna ve Ediz Erkovan katıldı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ulus’ta 21 Nisan’da acele kamulaştırma kararı alındığını belirterek 2006’da önceki dönemin Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de Ulus’un kendi öz karakteri dönüştürülmeye çalıştığını belirtti. Candan süreci şöyle özetledi:

‘Önce cami, sonra camiye cemaat bulmak için plan yapıldı’

“Defalarca kez koruma amaçlı imar planı yapıldı ve buna Mimarlar Odası ve meslek odaları olarak dava açtık ve bu süreçlerde de hep iptal kararı aldık.

Şimdi Ulus’u bütüncül ele almak yerine yine parça parça ele almanın süreci başladı. Bunun da ilk adımı İller Bankası yıkılarak yerine cami yapılmasıdır. Arkasından da camiye cemaat lazım olduğu için Hacı Bayram Mahallesi’ne yurt yapılmasıdır. Bir medrese alanı olmasını istiyorlar.

Hacı Bayram Mahallesi’nde önce acele kamulaştırma, sonra riskli alan ettiler ve en son yine 21 Nisan’da TOKİ tarafından buradaki yapıların kamulaştırılması için Cumhurbaşkanlığı kararıyla acele kamulaştırma yapıldı.”

Riskli alan ilan edilen kroki

Ulus bütüncül olarak ele alınmalıdır

Candan bu bölgenin Ulus Tarihi Kent Merkezi’nde önemli bir alan olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

‘’Hemen yakınında Yahudi Mahallesi var. Buradan Altındağ Belediyesi’nin olduğu yerden kaleye kadar bir alan. Bu alan içerisinde tescilli kültür varlıkları ve tescile değer yapılar var. Bu alanda böyle riskli alan ve acele kamulaştırma yaklaşımıyla hareket etmek doğru değil, Ulus bütüncül olarak ele alınmalıdır.

Ulus’un çok kültürlü kimliği ortadan kaldırılacak

“Acele kamulaştırılan alan Hergelen Meydanı birkaç yıl önce adı değiştirilerek Hacıbayram Mahallesi yapıldı. Buradan başlayan bir dönüşüm Altındağ Belediye binasının yıkımı, Yahudi Mahallesi’nin kentsel dönüşüme uğrayarak, Ulus’un çok kültürlü kimliğinin ortadan kaldırılmasıdır. Hamam önünde ve arkasında gördüğümüz rant yaklaşımı buradan Kayabaşı Mahallesi’ne kadar uzanacak.”

İnsanların mülkiyeti gasp ediliyor

“Ulus çok katmanlı bir yer. Sadece Cumhuriyet dönemi yok, Roma, Osmanlı dönemlerinden kalma oldukça fazla eser var. Ulus’a bütüncül yaklaşılması gerekiyor. Ancak iktidar Altındağ Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte çok kültürlülüğü tek kültürlülüğe dönüştürmeye çalışıyor. Cumhuriyet Dönemi eserlerinin siyasal İslam yaklaşımıyla yok etmeye çalışıyorlar. Bir taraftan da çok büyük bir rant olduğunu biliyoruz. Hem Hamamönü hem Hamam arkasındaki projelerde ciddi bir mülkiyet değişimi görülüyor. İnsanların mülkiyetlerinin gasp edildiğini ve çok ucuza alındığını biliyoruz.”

Acele kamulaştırma kararlarını yargıya taşıyacaklarını belirten Candan, “Burada bir yaşam devam ediyor, herkes için ilaç gibi gelen daha küçük ölçekli bir alışveriş ortamı var. Burada esnaf ve yaşayan bir tarih var, bunun da ortadan kaldırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ulus’ta acele kamulaştırma kararı Ulus’un ecele kamulaştırılmasıdır” diye konuştu.

Esnaf Yuna: Ulus Ankara’nın unutulan kalbidir

Ulus esnafından Salim Yuna, iktidarın Covid 19 sürecinde zaten ekonomik sıkıntı içinde olan esnafı daha da zora sokacak kararlar aldığını belirterek, Ulus Ankara’nın unutulan kalbidir” dedi.

Riskli alan ilan edilen bölge.

Cumhuriyetin eserlerinin planlı bir şekilde yok edildiğini belirten Yuna, “Bunlardan birisi tarihi İller Bankasıdır. Bir gecede dönemin belediye başkanı tarafından yıkılmış ve önünde poz verilmiştir” dedi.

Yahudi, Kayabaşı ve Hacıbayram mahallelerinin riskli alan ve acele kamulaştırma kararlarıyla yok edilmek istendiğini belirten Yuna, “Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle çok zor günler geçiren Hergelen Meydanı esnafı da bu kararla binlerce işyeri çalışanı ve aileleriyle sokağa mahkum edilmek istenmektedir” diye konuştu. Yuna şöyle devam etti:

“SİT alanı olan bu bölgede yıllarca bir çivi dahi çakılmasına izin vermeyip tescilli binaları metruk halde bırakıp sonra yok pahasına vatandaşın elinden almak mıdır ecdadın eserlerine sahip çıkmak? Yurt yapma bahanesiyle acele kamulaştırma yapmak mıdır ecdadın eserlerine sahip çıkmak? Bu bölgenin onlarca boş alan varken yurt için seçilmesi de manidardır. Çok planlı ve sinsice Ulus ve bölgesindeki ticaret kültürü, Cumhuriyetin eserler ve esnafı yok edilmeye çalışılmaktadır.”

Belediyeler yapılaşmaya müsamaha gösteriyor

Esnaf Ediz Erkovan ise Ulus’un Ankara’da ticaretin doğduğu yer olduğunu belirterek, Altındağ Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin ruhsatsız yapılaşmaya müsahama gösterdiğini dile getirerek “Hatta biz de belgeleri mevcut. Söz konusu parseller üzerinden makbuz üzerinden işgaliye bedelleri tahsil ediliyor” diye konuştu.

Devletten ekonomik tedbir paketleri bekledikleri bir sürede acele kamulaştırma kararıyla karşı karşıya kalmaktan büyük yara aldıklarını ifade eden Erkovan, “Hükümet yetkililerine sormak istiyorum. Dünyada pandemi ilan edildiği bir dönemde, terör saldırılarının bile durduğu bir süreçte Ulus ile ilgili ısrarınızın sebebi nedir?” diye sordu.

‘Bu mülkiyet gaspıdır, hayatı eve sığdıramıyoruz’

Esnaf Turgut Uslu ise sert konuştu: “Acele kamulaştırma kararıyla ekmek kapımıza ve mülkiyetimize yeni bir taaruzla karşı karşıyayız. Bunu adı dönüşüm değil mülkiyet gaspıdır. Bizim nabzımızı tutmaya bir takım hamlelerde bulunuldu ve arkasından bu acele kamulaştırma kararı geldi. Koronovirüs nedeniyle hayatı kısa bir süreliğine eve sığdırmaya çalışıyoruz. Bu süre içinde hayatın eve sığmayacağını hepimiz anladık. Hayatı eve sığdıramıyoruz.  Burada 5 bin kişinin hayatı tehdit altındayken kamuoyunun duyarlı olmasını istiyoruz.”