KONDA Araştırma Şirketi’nin 3 bin 594 kişi ile yaptığı “Yoksulluk Nafakası Dosyası” araştırmasında, her 10 kişinin 7’si yoksulluk ve iştirak nafakalarının ikisini birden destekledi.
Araştırmada, toplumun nafaka konusunda tavrının oldukça net olduğuna vurgu yapılarak, yoksulluk nafakası konusunda kadının desteklenmesi gerektiğine dair güçlü bir inanç olduğu tespit edildi.
Rojda Kızgın
KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi, toplumun boşanma ve nafaka konularına bakışını ölçen “Yoksulluk Nafakası Dosyası” araştırmasını yayımladı. Araştırma, 198 bileşenden oluşan Nafaka Hakkı Kadın Platformu için hazırlandı. Araştırmada, Nafaka Hakkı, Verilerle Evlilik Boşanma ve Nafaka, Boşanma Davaları ve Nafaka Hakkına Dair İncelemeler, Derinlemesine Görüşmeler, Derinlemesine Görüşme Soru Formu başlıkları yer alıyor.
Araştırmada, “Nafaka Hakkı”, bölümünde, genel olarak nafaka hakkı, kanunu ve güncel tartışmalar ele alındı. “Verilerle Evlilik, Boşanma ve Nafaka” bölümünde ise Türkiye’de kadınlarla erkeklerin demografik farklılıklarına değinildi. TÜİK’in ülke genelindeki evlilik ve boşanma sayılarına yer verilen bu bölümde, nafaka konusu genel bir çerçevede ele alındı.
Toplumun boşanma ve nafaka konularına bakışı ölçüldü
Toplumun boşanma ve nafaka konularına bakışına yer verilen üçüncü bölümdeki bulgular ise KONDA’nın Ocak 2020’de ülke genelinde yaptığı saha araştırmasına dayanıyor. Toplumun genelinin boşanma ve nafaka konularına bakışının ölçüldüğü bölümde, “Her ne kadar nafakaya dair kanunlar nafaka veren ve alan tarafların cinsiyetlerini belirtmese de ve iki türlü işleyebilse de, biz sorularımızın saha sırasında anlaşılabilir olması açısından nafaka veren tarafın erkek/baba, alan tarafın da kadın/anne olduğunu varsaydık.” denildi.
3 bin 594 kişi ile yüz yüze görüşüldü
Araştırma kapsamında, ülke genelinde 29 ilde 15 yaş ve üzeri 3 bin 594 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşüldü. Yarısı kadın, yarısı erkek olan bu kişilerin, yüzde 67’si, yani her üç kişinin biri evli, yüzde 24’ü bekar, yüzde 4,8’i dul, yüzde 1,8’i boşanmış ve yine yüzde 1,8 sözlü veya nişanlı. Görüşülen kişilerin yüzde 67’sinin en az bir çocuğu ve yüzde 41’inin halen 18 yaşının altında olan çocuğu veya çocukları bulunuyor.
Toplumun yüzde 72’si boşanmayı normal karşılıyor
Araştırmaya göre; toplumun yüzde 72 ’si, yani her 4 kişinin 3’ü eşlerin anlaşamaması durumunda boşanmayı normal karşıladığını belirtiyor. Araştırmada, “Kızınız/oğlunuz/kendiniz için, aile içinde eşler anlaşamıyorsa boşanmak en iyisidir der ve boşanmayı/boşanmasını normal karşılar mısınız?” sorusuna, “Evet, normal karşılarım” diyenlerin oranı yüzde 72,3, “Hayır, normal bulmam” diyenlerin oranı ise yüzde 27,7.
Erkeklerde oran düşüyor
Kadınların yüzde 74’ü boşanmayı normal karşılarken bu oranın erkeklerde yüzde 70’e düştüğü görülüyor. “Yaş arttıkça boşanmaya karşı negatif hislerin arttığını söyleyebiliriz.” tespitinin yapıldığı araştırmada, 18-32 yaş arasındaki kişilerin yüzde 76’sı boşanmayı normal karşılarken, 33-48 yaş aralığında bu oran yüzde 72’ye, 49 yaş ve üzerinde ise yüzde 69’a düşüyor.
Eğitim seviyesi arttıkça boşanmayı normal karşılama da artıyor
Eğitim seviyesi arttıkça boşanmayı normal karşılamanın arttığının görüldüğü araştırmada, lise altı eğitimli olanların yüzde 65’inin boşanmayı normal karşıladığı, bu oranın lise mezunlarında yüzde 78’e, üniversite mezunlarında ise yüzde 84’e yükseliyor.
Kadınlar erkeklere göre boşanmayı daha normal karşılıyor
“Eşler anlaşamıyorsa boşanmak en iyisidir der ve boşanmayı normal karşılar mısınız?” sorusuna; kadınların yüzde 75’i, erkeklerin yüzde 70’i “Evet normal karşılarım” dedi. “Medeni durumu cinsiyete göre ayırıp incelediğimizde her grupta, yani medeni durumu ne olursa olsun kadınların boşanmayı erkeklere göre daha normal karşıladığını görüyoruz.” denilen araştırmada, boşanmış kadınların yüzde 94’ü bu durumu normal karşılayacağını ifade ederken, boşanmış erkeklerde bu oran yüzde 68.
Toplumun yüzde 82’si iştirak nafakasını destekledi
Araştırmada, boşandıktan sonra ortaya çıkan iştirak ve yoksulluk nafakaları ayrı ayrı ele alındı. İştirak nafakasına dair okunan “Boşandıktan sonra çocuk yetişkin olana kadar babanın nafaka ödemesi yasalarla güvence altına alınmalıdır.” ifadesine toplumun yüzde 82’si katılarak iştirak nafakasını destekledi.
Yoksulluk nafakasına desteğin oldukça yüksek çıktığı araştırmada, görüşülen kişilerin yüzde 76’sı “Boşanmada maddi imkanı olmayan kadına, ihtiyaç duyduğu sürece boşandığı kocası nafaka ödemelidir” ifadesine katıldığını veya kesinlikle katıldığını belirtti.
Araştırmada, iştirak nafakası uygulamasına kişilerin cinsiyet, yaş, eğitim, medeni durumu, nerede büyüdüğü, çocuğu olup olmadığı gibi özellikleri ne olursa olsun, toplumun tüm kesimleri yüksek oranlarda destek verdi.
Boşanmış kadınların yüzde 93’ü erkeklerin yüzde 52’si yasal güvenceyi destekledi
İştirak nafakasının yasalarla güvence altına alınmasına kadınların yüzde 86’sı katıldığını veya kesinlikle katıldığını ifade ederken, bu oran erkeklerde yüzde 78. Medeni duruma göre incelendiğinde ise, bekar kadınların yüzde 85’i önermeye katılırken, bekar erkeklerde bu oran yüzde 76.
Konunun asıl muhatabı olan boşanmış kişilere bakıldığında kadınların yüzde 93’ü bu önermeye katılırken, erkeklerde bu oran yüzde 52. Araştırmada, boşanmış kişilerin örneklemde oldukça az sayıda kişiyi ifade ettiğinin belirtmekte fayda olduğu belirtildi.
Yoksulluk nafakasını toplumun tüm kesimleri destekliyor
Araştırmada, yoksulluk nafakasına dair “Boşanmada maddi imkanı olmayan kadına, ihtiyaç duyduğu sürece boşandığı kocası nafaka ödemelidir.” önermesine verilen cevapların iştirak nafakasında olduğu gibi toplumun tüm kesimlerinin fikrinin oldukça yüksek oranlarda desteklediği belirtildi.
Boşanmış erkeklerin yarısı yoksulluk nafakasını ödemek istemiyor
Araştırmada, “Boşanmada maddi imkanı olmayan kadına, ihtiyaç duyduğu sürece boşandığı kocası nafaka ödemelidir.” önermesine, medeni durumla birlikte incelendiğinde kadınların tüm gruplarda bu önermeye erkeklerden daha fazla katıldığının görüldüğü belirtildi.
Bekar kadınların yüzde 80’i katıldığını veya kesinlikle katıldığını ifade ederken, bekar erkeklerde bu oran yüzde 74. Boşanmış kadınların yüzde 77’si önermeye kesinlikle katıldığını veya katıldığını ifade ederken, boşanmış erkeklerde bu oran yüzde 43. Araştırmada, “Görüşülen boşanmış erkek sayısı düşük olsa da yarısından fazlasının yoksulluk nafakasını ödemek istemediği yönünde ipucu elde ettiğimizi ifade edebiliriz.” denildi.
İki nafakayı birden destekleyenlerin oranı yüzde 70
İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası konularındaki görüşlerin bir arada analizine göre; ikisini birden destekleyenler (“kesinlikle katılıyorum” veya “katılıyorum” cevabı verenlerin), yüzde 70 oranında.
Araştırmada, bu oran şu şekilde değerlendirildi: “Diğer bir deyişle her 10 kişinin 7’si ikisini birden destekliyor ve toplumun nafaka konusunda tavrının oldukça net olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla toplumda genel olarak boşanmaya karşı bir direnç olmadığı ve bu dosyada ele alınan yoksulluk nafakası konusunda kadının desteklenmesi gerektiğine dair güçlü bir inanç olduğu anlaşılıyor.”